Kafam karıştı yahu !....

Dünya gündemi sık sık değiştiği gibi Türkiye gündemi de değişiyor. Hani bahar yağmurları gibi. Ne zaman yağacağını, ne zaman duracağını kestiremezsiniz. Ülke gündemi de o hale geldi. Ne zaman neyin olacağı, neyin duracağını kestiremiyorum artık. Ülkenin gündeminin karışık olduğu gibi, benimde kafam karıştı yahu.

Kafam nasıl karışmasın ki; dün kağıt parçası diye bas bas bağırdığımız evrakın bugün gerçek olduğu söyleniyor. Söyleniyordan ziyade gerçek olduğu adli tıp tarafından açıklanıyor. Eğer ki; bu belgeler gerçek ise, ben daha önce bu belgeye kimin hazırladığı veya yazdığı belli olmayan, kağıt parçası denmişse, bu gün gerçekliği kanıtlanmış ise gereğinin yapılması gerekir. Bunun gereğinin de ne olduğunu bilmemek ayıp olur. Ben yine de hatırlatayım. Ya Türk milletinden özür dileyecek ve emekli olacaksınız. Ya da derhal istifa edeceksiniz. Tabii ki tek başına değil. Bütün üst düzeyler, basın toplantısında yanında yer alan rütbeliler. Hep beraber konunun gereğini derhal yerine getirmelidir. Ben olsaydım öyle yapardım. Bu belgenin sahte olduğunu daha önce yazan bazı yazarlar, bu gün Türk milletinden birer birer özür dilemeye başladılar. Merak ediyorum acaba CHP ve genel başkanı Baykal ‘da özür dileyecek mi?

Bu gün mecliste grubuna seslenen Baykal; belgenin gerçek olduğuna hala inanmadığını söylüyor. Yazık sana Baykal yazık. Hükümete inanmadığını biliyoruz, bari adli tıp kurumuna inan ya hu. Devletin adli tıp kurumu belgenin gerçek olduğunu belirtiyor. Sen inanmıyorsun. Seni ve bir takım insanları inandırmak için İsrail adli tıp kurumuna mı göndermemiz gerekecek. Eğer ki öyle gerekecek diyorsanız, mahkemeye başvurun oraya gönderip inceletelim. Ayrıca savcıya gönderilen ikinci mektupta yer alan CHP hakkındaki iddialarında araştırılması gerekir. Belgeleri savcıya gönderen muvazzaf subay konu hakkında ifade verebileceğini de belirtmiş. Ama ne yazık ki olayın faili durumundaki Albay Çiçek bir haftadır davet edildiği halde mahkemeye bir türlü gelmiyor, ya da gelemiyor. Eğer gelemiyorsa üst makamın bir an önce devreye girerek gereğini yapması gerekiyor. Gereği de Çiçek ‘i mahkemeye göndermektir. Sadece albay Çiçek değil adı geçen kim varsa gönderilmeli ve istenen bilgisayarlarda gönderilmelidir. Ayrıca imha edilen belgelerin imha kararını veren makamın da ifade vermesi için gereken yapılmalıdır. Madem demokrasiye inanıyoruz, madem demokratik Cumhuriyetin ilkelerinden taviz vermiyoruz o halde ifade vermesi gerekenler ifade vermeye gönderilmelidir. Demokrasinin gereği de budur. Aksi takdirde demokrasiden taviz vermiş oluruz. Benim gibi kafası karışanların aklında çeşitli soru işaretleri yer alabilir. Kafada ki soru işaretleri yerini şüpheye bırakabilir.

hidayetozdemir_0266@hotmail.com