Karaman ve vicdan muhasebesi

Vicdan sahibi insanın adaleti kendi içindedir.

Tam 8 gündür, Karaman Maden ocağından mucizevî bir haber bekleniyor. 18 emekçinin hâlâ yaşıyor olması için edilen duaların asıl sebebi, Rabbimizden ümidimiz kesmeyişimizdir.

Ölümlere, yaşanılan felaketlere, her ne kadar kader denilse de, kaderin, insanın elinden geleni yaptıktan sonra yaşanılan bir durum olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim. Tedbirsizliğin, ihmalin adı kader olabilir mi? Bir din âlimi olmadığım için bunun cevabını veremiyorum ama vicdanımın sesine göre dillendirirsem asla kader değil diyorum.

Bu yaşanılan acı olay olmadan önce hiçbirimiz Karaman’da böyle bir maden ocağı olduğunu bilmiyorduk. İşçilerin üç aydır maaşlarını alamadıklarını, biraz daha fazla para kazanma hırsında olan işletme sahibin, insanları zalimce çalıştırdığını bilmiyorduk ve bilemezdik. Bu olaydan sonra devletin görevini tam yapmadığı şeklinde söylemler oldu. Haklılık payı var mutlaka lakin devletin başındaki kişiler, her yere tam anlamıyla ulaşamayacakları için her ilde kurumlar kurmuş ve bu kurumların başına yetkili kişiler atamıştır. İşte olayın asıl kilit noktası budur. Her kurumun başında bulunan ve görevli olan insan, tam anlamıyla sorumluluk ve vicdan sahibi ise, yapılan denetlemeler gerçekçi ve dürüst olur.

Vicdan, insanın adalet ölçeğidir.

Bir insanın vicdanı, merhameti ve kul hakkına karşı korkusu yoksa o insan dünyanın en zalim insanıdır ve yapacakları, şeytanı bile aşar. Bu maden ocağını işleten işletme sahiplerinin vicdan noktası, parayla yer değiştirmiş. Cüzdanlarını ceplerinde değil de kalplerinde taşıyan her insanın geleceği durum budur.

Bir memur, görevini dürüst bir şekilde yapmaz, rüşvetle beslenir ve eksiklikleri görmezden gelirse, bir patron, daha fazla para kazanmak için üç kuruş masraftan kaçınarak tedbir almazsa ve insanları köle gibi çalıştırıp, yemek haklarına dahi ellerinden alarak çalıştırırsa ardından yaşanılan acı olaylara kader deyip geçmek abestle iştigal olur.

Bugün biz ebeveynler çocuklarımızı en iyi eğitimi aldırabilmek için paralar harcıyoruz. Üniversiteyi kazanıp iyi bir meslek sahibi olmaları için var gücümüzle çalışıyoruz. Onların bilgili, zeki birer birey olmaları için çaba sarf ederken, ruhlarını, kalplerini kısacası manevi eğitimlerini pas geçtiğimiz noktada, bilgili, zeki fakat zalim insanlar yetiştirdiğimiz ortaya çıkıyor.

Çocuklarımıza daha küçük yaşlarından itibaren hakkı, hukuku, merhameti, hoşgörüyü, insan ve doğa sevgisini, en önemlisi Allah sevgisini kalplerine işlemez isek yarın insanların sırtından zevkle para kazanan, zalim zorba birer insan olacaklarına, hatta ve hatta sizin için de yaşlandığınızda, huzurevlerinden birer oda ayırtacaklarına emin olabilirsiniz.

EMAİL: nuran_cal@hotmail.com

WEB: www.nurancal.com

FACEBOOK: www.facebook.com/nuran.cal