Kerkük Dâhil Edilmeseydi Türkiye Kuzey Irak Referandumunu Tanıyabilirdi

Hatırlayın yetkililerin “Olmasa daha iyi olur” tarzında açıklamalarına göre başlangıçta Türkiye referandumu kabul ediyor sandık. Hükümetimiz alttan alıyor, duygusal uyarılarla Barzani’yi kararından vazgeçirmeye çalışıyordu.

Ayrıca sanki belirlenen 25 Eylül’de referandumun olmayacağı zannedilerek umursamaz bir tavır sergileniyordu; “Bizimle iştihare edildi durumu biliyoruz, referandum olmayacak” denilir gibiydi. Hükümetin referandum gündemi bile yoktu sanki. Hatta olursa olsun deniliyor gibiydi.

Belki kapalı kapılar arasındaki müzakerelerde Kerkük hariç tutulmak üzere referandumun çerçevesi çizilmişti. Çünkü hükümet rahattı. Sanki ortada bir anlaşma vardı.

Ama ne olduysa oldu referanduma sayılı günler kala bir yerlerden sızan bilgiler Barzani’nin Kerkük’ü de dâhil eden bir referandum yapılması konusunda kararlı olduğu yolundaydı.

Referandumun yapılacak olması değil, Kerkük’ün dâhil edilmesi siyaseti ayağa kaldırdı. Gerçekten denildiği gibi Barzani bizi kandırmıştı. Aslında Kerkük bizim olamayacağına göre ha Kürtlerin emrinde ha Arapların, ne fark eder. Ama işte içeride bununla ilgili hassasiyet var ya (birileri 5000 ülkücü hazır diyor) Yani yine de bir şey olacağı yok, 2019 seçimlerine yönelik milliyetçi hamaset.

Kerkük dâhil edilmeseydi Barzani orada imparatorluk kursa kimse itiraz etmeyecekti. Sınırlarımızın ötesinde. Adamın kendi toprağı. Kaldı ki Irak merkezi yönetimi bile referanduma Kerkük dâhil edildiği için karşı çıktı. Ver Kerkük’ü al mazbatanı!

Kerkük dâhil edilmeseydi diyoruz ama Kuzey Irak’ın can damarı. Petrolsüz bir bağımsızlık neye yarayacak.