Keşke başbakan emperyalizmin kirli oyunlarını anlatabilse

KEŞKE BAŞBAKAN EMPERYALİZMİN KİRLİ OYUNLARINI ANLATABİLSE

“Dünde olan ne varsa dünde kaldı

Bize bugün yeni şeyler lazım cancağızım...”

                                                          (Mevlana)

Bugün yönetenlere bakıyorum;

Var güçleriyle dünle uğraşıyorlar...

Dünden hesap sormak için olmadık şeylere başvuruyorlar.

Oysa...

Mevlana hazretlerine kulak verseler...

Sadece dünden ders çıkarıp yarını yaratsalar...

Şu;

Yalanı kaldırsalar...

Güvensizliği yok edip, güveni getirip ortaya dikseler.

Yaşamın esas amacının insana değer vermek olduğunu beyinlere işleseler.

Saygıyı baş tacı yapsalar...

Ayrımı gayrımı insan davranışından silip atsalar...

Şu ölümlere öldürmelere...

Şu silah denilen kahpe icadına dönüp bakmayı bile cehennemlik belletseler...

Bizi böyle,

Herkese şüpheyle bakan yapmasalar...

Ve herkesi de “yeri geldiğinde babamızı bile” düdüklemeyi olağan sayan olmasak...

Şu bencilliğimizi atıp kör kuyulara...

Yardımlaşan dayanışan olabilmeyi...

Barışı yok edecek her hareketin karşısında bir dev gibi dikleşebilmeyi kabul ettirseler bize...

Şu sahteliğin, sahteciliğin...

Şu “rap bana hep banacılığın” çok ayıp ve çok yersiz olduğunu iyice belletseler...

Bu dünyanın tapusunu verseler insana bir faydasının olmadığını anlayabilseler...

Yöneticiliğin tam da halka;

 “Güzel düşünmeyi,

Güzel söylemeyi

Güzel davranmayı”

Kendi düşüncemiz kendi söylemimiz kendi davranışımızla...

Bir güzel anlatabilmek olduğunu kavrayabilseler...

Ben devlet yöneticiliğini...

“Dünden hesap sorma,

Dünden hesap sorar gibi yapıp oyalanma,

Dünden hesap sorar gibi yapıp oy kazanma,

Dünden hesap sorar gibi yapıp insanlar arasına nifak sokma,

Ve de...

Çok ayıp olarak gördüğüm; “bizden, bizden değil” ayrımı yapmayı...

Ve, ve...

Halkı kul olarak görüp ona her istediğini reva görmeyi...

‘Aç kalırsa kalsın,

Açıkta kalırsa kalsın,

Ölürse ölsünü, anasını satayım...’

Bağlamında olmak üzere yersiz savaşların içine atmayı”

Zul addetmek olarak görüyorum.

Bugünün ve yarının yöneticilerinden bunu hasretle bekliyorum.

Aslında demokrasiyi iyice benimsemiş, içselleştirmiş olmalı bugünün yöneticisi...

Aksi sese kulak vermeli, yanlış mı yapıyorum diyebilmeli...

Yarının insanında ve doğal olarak da yöneticisinde bunu yaşatmalı...

****

Başbakanın son söylemi gelecek seçimlerde aday olmayacağı şeklinde ya...

Ben bunu düz mantıkla bakınca çok güzel buldum.

Ama...

Şeytanın gör dediğine göreyse işkillendim.

Malum ülkemiz müthiş şekilde emperyalizm güdümünde...

Buna bağlı olarak da yöneticilerin seçiminde etkili oluyorlar.

Bu şekilde yönetici olan kişi de görev başında onların olmadık istek ve telkinleriyle karşılaşıyor.

Yapsa bir türlü...

Yapmasa bir türlü...

Hele başbakan gibi “kabadayı”lık geçmişi olan ve bununla öğünen birisi bu sürekli güdülenmeyi kaldıramaz doğrusu!

Açıktan, açığa da karşı gelemez!

Çünkü ölüm var sonunda!

Adnan Menderes örneği önünde!

İşte bu yönetmelik yetişti imdadına galiba, diyorum.

Ya da...

Diğerleri...

Yani İlhami Yangın’ın “Cümbür Cemaat” ta söylediği gibi büyük abiler mi?

Maddeden yararlandılar...

Günahı şeytanın boynuna.

Keşke Başbakan emperyalizmin, yüz yüze getirdiği kirli oyunlarını anlatabilse...

Saygılarımla...