Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

Zühtüpaşa İlkokulun'da, ardından Beşiktaş Lisesi'nde okudum. 2011 yılında Kiev Ulusal Dil Üniversitesi Rus Filolojisi bölümünü bitirdim. 7 yıldır Kievde yaşıyorum ve burdan Türkiye'yi takip etmenin tuhaf duygular yarattığını söyleyebilirim... Sanatla, özellikle müzikle yakından ilgileniyorum. "The Resonants" adl..

Devamı
 
 

Yazdığım Kategoriler

 
Sait Faik Öykülerinde İnsan

Sait Faik... Türkiye'de her lisede biraz okutulan onca yazarımızdan biridir.Ben, özellikle "yabancı dil" ağırlıklı bölümde okuduğum halde(yabancı dil bölümünde matematik ve fen bilimleri yerine Türk edebiyatı ve ek yabancı dil ağırlığı vardır) bize, hiç bir Türk yazarının ilginç öykülerinden, yaratıcılıklarından, yazım tarzlarından bu denli-yani sizin şurada yazdığınız gibi- bahsedilmediğine yanıyorum.Ben liseden önce bile okumaktan zevk alan biri olarak, eğitim hayatım boyunca bana Türk Edebiyatı'nı sevdirecek tek bir hoca ile karşılaşmadım-ki İstanbul'da iyi bir lisede okuyordum.Artık Anadolu ne haldedir düşünemiyorum bile. Bizi Edebiyatımızdan soğutan eğitim-öğretim kuruluşlarına rağmen bu yazınızla bizleri aydınlattığınız için teşekkür eder, yazılarınızın devamını dilerim. Saygılar, sevgiler...

21 Kasım 2009 02:29
Güzel günler göreceğiz çocuklar...

Facebookta bu günlerde bazı videolar geziyor. "Şirinler" adlı çizgi filmin zamanında Marksizimi yaymak için yaratıldığı hakkında.O çizgi filmi izleyerek büyüyen biri olarak gurur duyuyorum.Bize para'dan önce paylaşılabilecek ne kadar çok şey olduğunu aşıladı; "manifestoyu" okumadan önce.Şimdi izliyorum şu politikacılarını dünyanın.Hala anlam veremiyorum bunca adamın(dünyanın tüm politikacılarının) nasıl o koltuklarda oturduğunu- 20. yüz yılın en değerli kaynaklarından birini bile okumadan.Şaşırıyorum okuyupta hak vermeyenlere, neredeyse yüz yıl önce yazılmış doğruları hiçe sayabilen insanoğluna, köle olmayı "kader" diyip geçen. O "güzel günleri" dünya gözüyle görebilme umuduyla...

13 Kasım 2009 20:47
Hangi demokratikleşme

Öncelikle aramıza hoş geldiniz... Yazınızdaki bazı şeyler dikkatimi çekti. önceliklele "erken cumhuriyet olmak" demişsiniz. Açıkcası pek anlamadım tam olarak neyi kast ettiğinizi. Cumhuriyet yönetiminin Roma devrinden beri var olan birşey olduğunu hatırlatmak isterim. Yani Türk insanı cumhuriyet yönetimine oldukça geç kaldı. Demokrasinin hakkında ise; Yeni Zellanda gibi "Yeni Dünya" ülkelerinin yönetimleri istisnadır. Koloni olarak kurulan bu devletler(sömürgeler) üzerinde demokrasi aramak yanlıştır. Türkiye'nin demokrasiye olan uzaklığını öğrenmek için Fransız Devrimi ve diğer ülkeler üzerindeki etkilerini bilmek yeterli. Reformlardan sonra gelen bu devrim sayesinde Hristiyan ülkeler, yönetim biçimi,din,bilim,ticaret hakkındaki düşüncelerini değiştirirken biz bunları 80 sene önce değiştirdik.Yıllardır Şeriat tartışmaktan Orhan Pamuk gibi, ilerici demokratik "Nobel" sahibi olabilen yazarlarımızı yerin dibine sokuyoruz. Demokrasiden bunca uzakken hangi çeşidini olduğu çok önemsiz

15 Eylül 2009 13:27
 
Toplam blog
: 6
: 418
Kayıt tarihi
: 20.03.09