Kilo kaybederken de moraliniz yüksek olsun! Ama nasıl?

Zayıflamaya karar verdiniz. Çevrenizdeki baskılar, sağlığınız konusunda duyduğunuz endişeler veya kendinizle ilgili memnuniyetsizliğiniz… Hangi nedenden dolayı bu işe karar vermiş olursanız olun, bir şekilde ‘beslenmenin doğrusu nasıl olur?’ konusunda düşünmeye başlamışsınız demektir. Bu gerçekten güzel bir başlangıç.

Ancak ufacık bir hatırlatma. Günümüzde televizyonda, gazetelerde, internette bize sürekli yüklenmeye çalışılan bir durum var. O da, görsel dünyanın üzerimizde gittikçe etkili hale gelmesi. Bu yüzden güzel görünmek, incecik olmak hayatımızda başkaları tarafından kabul görmenin bir numaralı kuralı haline geliveriyor. Ancak şunu kesinlikle unutmayın, kilolu olup olmadığınız, sizin kendi kendinize karar verebileceğiniz bir durum değil. Bunu size vücudunuzun söylemesi gerekiyor. Bunu da sizin beden kitle indeksiniz ve yağ oranlarınızla anlayabiliyoruz. Bu yüzden takıntılı hale gelmeden önce bedeninizin rakamlarını iyi biliyor olmanız gerekiyor.

Tabi bir de beslenme alışkanlıklarınızı değiştirirken (dikkat ettiyseniz diyet yaparken kelimesini özenle kullanmamaya çalışıyorum) psikolojik durumunuz da önemli. Kendinizi her daim hazır hissetmelisiniz ki, alışkanlıklarınızı değiştirip, vücudunuzun size gösterdiği rakamlara ulaşabilin. Peki zayıflamaya adım attığınızda, sürekli iyi hissetme durumunu nasıl yakalayabilirsiniz. İşte besinlerle elde edeceğiniz mutluluk ve moral kaynakları.

· İlk olarak biraz önce de söylediğim gibi rakamları iyi bilmeniz şart. Yağ oranınız nedir, vücudunuz hangi rakamlarda kendini sağlıklı hissedecek, bir haftada kaybedeceğiniz kilo ne kadar olmalıdır? Bu soruları bir uzman yardımıyla rahatlıkla bulabilirsiniz, çünkü değerlendirmenizi ehil ellere bırakmak zorundasınız.

· Kan şekeriniz, kilo kaybetme süresinde sizin iyi hissetme halinizi belirleyen en önemli faktörlerdendir. Gün içerisinde kan şekerinizin inişli çıkışlı olamayan, düzgün bir hat üzerinde seyretmesini sağlamalısınız ki, kendinizi açlık duygunuzdan arındırabilin. Bunun için kan şekerinizi bir anda yükselten besinlerden uzak durmanız gerekiyor. Örnek mi;

-Çay şekerini kullanmayın.

-Tatlı yeme ihtiyacınızı, eğer damak zevkinize uygunsa kuru meyveler, (kuru üzüm-leblebi-fındık-badem-kayısı karışımı mesela, tabi çok fazlaya kaçmamak şartıyla), veya light sütlü tatlılarla sağlayabilirsiniz. Ya da pekmez güzel bir seçim olabilir.

-Kompleks karbonhidrat seçiminizi arttırın. Nasıl mı? Kepekli makarna, bulgur zayıflama sürecinde size hem lif sağlayacak, hem de kan şekerinizi düzenleyecek ve sizi iyi hissettirecektir.

· Balığı eksik etmeyin. Özelikle içeriğindeki omega 3 sayesinde, düzenli balık tüketimi en iyi mutluluk kaynağınız olacaktır.

· Meyveler ve sebzeler oldukça önemli. Çünkü özellikle anitoksidan içerikleri olan meyveler ve sebzeler, yapılarındaki vitaminlerle size sağlık veriyor. Ayrıca vitaminlerin bedeninizi yenileme özellikleriyle kendinizi iyi hissetmemeniz olanaksız.

· Karbonhidrat ağırlıklı beslenmenize birazcık protein yükleyin. Çünkü karbonhidrat ağırlıklı beslenen bireylerin depresyona daha yatkın oldukları artık bilinen bir gerçek. Ama bu dediğimi karbonhidratınızı sıfırlayın veya hiç ekmek yemeyin olarak algılamayın. Çünkü bizler karbonhidratla yaşayabiliyoruz. Protein olarak ekleyeceğiniz yumurta, süt, peynir, et çeşitleri, hem menünüzdeki fazla karbonhidratını miktarını düşürecek, hem de vücudunuzun bağışıklı sistemini ayakta tutarak moralinizi yüksek tutacaktır. Hastalıklara yakalanmadan sürülen bir yaşam, mutlu olmanın ilk kuralı. Çünkü malum, her şeyin başı sağlık.

· Yağ tercihiniz önemli. Moralinizi yüksek tutmanın bir yolu da kendinizi hafif hissetmek. Bunu da ağır ve yağlı besinleri menünüzden uzaklaştırarak sağlayabilirsiniz. O yüzden sıvı yağları tercih etmeniz, size hafif öğünler sağlayacaktır.

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, mutluluk sizden ve besinlerinizden geçiyor. Değişim ise siz istediğiniz sürece var olabiliyor.

Sağlıklı ve mutlu günler…

Diyetisyen Pınar Akkuzu

pinarakkuzu@pinarakkuzu.com