Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '07

 
Kategori
Özel Günler
 

Kimse yollamasa da sevgiliye, eğilip koklamasa bile...

Kimse yollamasa da sevgiliye, eğilip koklamasa bile...
 

Özel günlerle aram ezelden iyi değildir. Elegüne karşı yapılan sevgi gösterileri hiç hoşuma gitmez. Sevgi ve saygı yılın her gününde her anında (varsa tabi ki) karşılık beklemeksizin gösterilebilir. Çoğumuz teoride böyle düşünsek bile pratikte uygulayamayız. Aman üzülmesin, aman kırılmasın birileri diye, düzene ayak uydururuz. Çok fazla abartmamak kaydıyla isteyenler birbirlerine armağan alabilir...bence tektaşa, çifttaşa da hiç gerek yok... Yüreğiniz tektaşlı olsun yeter, beylerrrr! Çiçek alabilirsiniz... Hem çiçekçiler de ev geçindiriyor, paraya ihtiyaçları var. Çiçekçilik bir sektör oldu günümüzde.

Çiçek dedim de anılar canlandı gözümde... Evliliğimizin ilk yılları eşim özel günlerde kucağında bir saksı çiçekle eve gelirdi. Oda küçük her taraf saksı doldu. Afrika Menekşeleri, (Bir ara pek modaydı.) Sklamen, begonya... Yazın bir dert bakması, kışın bir dert. Ben her yerde dert yanarken, bir arkadaşımız (Kulakları çınlasın!) eşime;-" Bak oğlum, özel günlerde saksı çiçeği gitmez. Kırmızı bir gül alırsın, yanına da bir yüzük ya da kolye verirsin!" dedi. Eşim söz dinler. Birkaç yıl gül veya karanfil getirdi...(Yüzük-kolye olmasa da) O zamanlar güller ve çiçekler bu kadar bol ve uygun fiyatlı değil tabi ki. Maddi durum da kıtkanaat. Benim içim elvermedi. Boşver zaten birkaç gün sonra kuruyup çöpe gidiyor, dedim. Eşim bu sefer kumaş ve plastik çiçeklerden getirmeye başladı. Kalıcı olsun diye. Ben yine memnun değil, sehpaların üstü, vitrinler her yer çiçek. Tozunu al, yıka bana iş çıkıyor. Kuru çiçeklerin tohumları dökülüyor, bir süre sonra böcekleniyor.

En son 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Okulda o güne dek eşlerine hiç çiçek götürmeyen, sözde eğitimli beyler, eşimin öncülüğü ile bir çiçekçiye gitmişler. Ama ne alacaklarını bilmiyorlar. Seçimi çiçekçiye bırakmışlar. Çiçekçi bakmış bizimkilere tepeden tırnağa...

-"Yaşınız genç olsaydı size kırmızı gül verirdim. Ama değilsiniz.

Birer saksı sklamen tutuşturmuş ellerine. Eşimi akşam elinde saksıyla görünce başladım gülmeye. Yine mi ?

Bahanesi hazır. Çiçekçi verdi. Velhasıl yine 23 yıl önceye geri döndük. Mutfakta 3 saksı menekşe, bir saksı sklamen, Atatürk Çiçeği, Melisa, 2 saksı sardunya beni bekliyor. Yazımı okuyan saygıdeğer beyler, her ne kadar eşiniz istemese de siz yine bir çiçekçiye uğrayın! Gönlünüzden ne koparsa, çiçekçiye bırakmayın seçimi...

Ve şimdiden anneliği hak eden tüm annelerin "Anneler Günü"nü kutluyorum. Benden yaşça büyüklerin ellerinden saygıyla öpüyorum. Küçüklere de en güzel dileklerimi gönderiyorum. Bir şiirle hem de benden;

KIR ÇİÇEKLERİ


En çok severim onları

Ne iddiaları var, ne kaygıları

Kimse yollamasa da sevgiliye

Eğilip koklamasa bile

Mutludur her zaman

Kır çiçekleri.


Varsın olmasın toprağı

Sulanmış sulanmamış

Ne çıkar?

Çiğnenseler de ayak altında

Başlarını dik tutarlar.

Farketmez onlar için

Yol kenarı, ağaç altı, orman

Bir kayanın üstü bile

Onlara olur mekan...


İpek halılar gibi örtmek kırları

Doğayı süslemek tek amaçları.

Bitirince görevlerini,

Yok başka dertleri

Beklemekten başka

Gelecek seneyi.

Ne alçak gönüllüdür

Kır çiçekleri!


yolundiğeryarısı

15 NİSAN 2006

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..