Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Haziran '07

 
Kategori
Anılar
 

Kırk yıl sonraki buluşma

Kırk yıl sonraki buluşma
 

Daha evvel arkadaşlarla kararlaştırmıştık bu yılki buluşmaya gitmeye. Haziran tarihini iple çektim. Kolay mı; kırk yıl önce ayrıldığımız arkadaşlarımızla buluşacaktı. 1966 - 67 öğretim yılında İstanbul Ortaköy İlköğretmen Okulu’ ndan mezun olan arkadaşlarla buluşacaktık. Gerçektende son derece heyecanlıydım ben, diğer arkadaşlarda en az benim kadar heyecanlıydılar. Sabahın 5.30 unda yollara düştük, içim pır pır uçuşuyor, neyle karşılaşacağımı kimlerle buluşacağımı kestiremiyorum. Bir taraftan da bazı arkadaşların isimlerini, çıkarmaya çalışıyorum hafızamdan. Kolay değil tam kırk yıldır birbirimizden ne bir haber aldık, ne haberleştik, ne görüştük.

Saat 10, 30 da bize verilen adrese, Tarabya’daki valilik misafirhanesine geldik. Henüz daha gelen giden yok. Şöyle bir sahilde mis gibi deniz havasını çektik ciğerlerimize bol bol. Gerçekten özlemişim denizin havasını. Sahilde yine bildik görüntüler kır yıl önceki gibi; balık tutanlar, spor yapanlar. Pek değişmemiş görüntü ama trafik korkunç derecede farklı, arabalar daha bir farklı, insanlar pazar olmasına karşın yine telaşlı buralarda.

Saat 11, 30 a doğru gelmeye başladı azar azar kır saçlı, biraz göbekli insanlar. Tamam dedim kendi kendime sökün etti millet. Fakat hiç tanıdık çehreye rastlayamadım. Diğer arkadaşlarımın birkaç tanıdığı çıktı, bizler de tanıştık onlarla. Benden birkaç sene sonra gelmişler okula. Umutla sordum bizim dönemden tanıdıkları var mı yok mu diye, ama pek bir şey çıkmadı. Salona girip oturmaya karar verdik, bu arada başka sınıftan “KUMBİR” diye hitap ettiğimiz bir arkadaşla görüştük, sima aynı ama kilo oldukça fazla. Çene aynı tıpkı kırk yıl önceki gibi. Derler ya insan 7’sinde neyse 70’inde de odur. Gerçekten de doğru. Gözlerim sürekli kapıda, tanıdık bir sima arıyorum, ne yazık ki hiç yok. Yanımdaki arkadaşlar tanıdık birkaç kişi buldular sarmaş dolaş oldular, kıskandım doğrusu . Karşı masalarda oturan iki bayan sürekli bize bakıyorlar, umutla gittim yanlarına, tanıttım kendimi. Aynı yıl farklı sınıflarda okula başlamışız ama onlar sınıfta kalmışlar ve benden bir yıl sonra okulu bitirmişler. Olsun hiç değilse buda bir şey sayılırdı.

Bu arada Gedizli Aristo geldi bizim devreden, ama ne hoş bir durum, hemen sarmaş dolaş olduk. Biraz sonra Ramazan Yıldız’ın geleceğini söyledi. Ben de “uykuda İngilizce sayıklayan Ramazan mı dedim? Evet o dedi ve çok sevimdeim. Ramazan birinci sınıfta bizle beraberdi fakat ikinci sınıfta kalınca ayrıldık, ama okuldaki arkadaşlığımız devam etti. Bir müddet sonra Ramazan, evet, kırk yıl önceki kabadayı yürüyüşüyle geldi, saçlar azalmış sadece diğer her şey eskisi gibi benim gözümde. Hey gidi yıllar hey! Bir şeyler alıp götürüyor insanlardan ama bazı şeyleri ise alamıyor. Kütahyalı birkaç arkadaşla daha görüştük bu ara, tanıdığım ve görüştüğüm kişilerdi bunlar. Ben, kırk yıldır hiç görmediğim 3/D sınıfından birkaç arkadaşı görebilme umuduyla yanıp tutuşuyordum. Fakat o da ne tanıdık bir yüz; sarışın, gözlüklü. Evet bizim sınıftan, tamam. Heyecanla koştum ve kendimi tanıttım, tahmin ettiğim gibi bizden bizim 3/D lilerden, zaten parolamız da "üçdelilerdi." Ama isim hafızam zayıf olduğunda ismini, hatırlayamadım, o söyledi: Sevim Zarife. Hiç değilse bir arkadaş bulabilmiştim, buna da şükür. Ondan bazı bilgiler alayım dedimse o benden de cahil çıktı. Hiç kimse ile irtibatı yokmuş. Masada karşımızda oturan bayanlar birbirlerine fotoğraf gösteriyorlardı, merak ettim ve istedim. Ama Allah’ım bir de ne göreyim bizim Zerrin Tiryaki, hemen sordum; tanıyor musunuz? diye ve bayanın biri tanıdığını ve telefonunun da olduğunu söyleyince dünyalar benim oldu. Telefonu aldım ve hemen aradım, telefondaki ses o kadar heyecanlıydı ki anlatamam. Haberi olmadığını söyledi ve çok üzüldü.

Eski dostlarla ayrılış vakti geldi çattı. Seneye görüşmek dileğiyle eski dostlarla ayrıldık. Gerçekten çok hoş bir gün oldu, Özellikle benim için. Yol boyu hep eskilerden konuştuk, anılar canlandı, tekrar aktardık birbirimize anıları. Önümüzdeki seneyi iple çekeceğim. Bu arada organizasyonu yapanlar daha geniş alana ve internet üzerinden ulaşılamayanlara da ulaşmaya çalışacaklar. Tabi aramızdan ayrılanlar da olmuş bu arada, üzüldük, ne yaparsın olacağı bu, hepimiz bir gün öleceğiz.

 
Toplam blog
: 22
: 3684
Kayıt tarihi
: 23.04.07
 
 

Emekli öğretmenim. Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde yaşıyorum. Hayatı ve insanları seviyorum. İnsanlar..