Kolej ve Öğretmenler

Milli Eğitim´de işe başladıktan üç ay sonra istifa  etmek için müdür beyin karşısına çıktığımda müdür beyin ´üç ay daha bekleyelim asaletin tastik edildikten sonra seni iyi yere atamanı yapacağım´ sözünü dinledim ve süre dolduğunda yeni görevime başlamıştım.

Başlamıştım başlamasına ama kitaplar üzerinde dönen dolapları gördükçe kısa süre sonra kurumdan ayrılmıştım.

Milli Eğitim bu başka şeylere benzemez.

Eğitimin tümden ücretsiz yapılmasından yana olan biri olarak ´doğa koleji´ ile ilgili haberleri okuyunca çok da garipsemedim ´olur böyle vakalar Türk halkı yakalar´ dedim kendi kendime..

Okul bu okul..

Fabrika değil.

Tamam Serbest Piyasa Ekonomisi modelini biliyoruz anlıyoruz özel ticaret kurumlarını da çok iyi idrak edebiliyoruz ama çocuklarımız kumaş parçası değil her biri yüreğimizin nadide gülleri menekşeleridir. Onları geleceğe en güzel şekilde hazırlamalıyız.

Para uğruna öğretmenlik görevlerinden istifa eden veya erken emekliği  tercih ettiren bu sistemi şiddetle kınıyorum.

Öğretmenleri ideallerinden alıkoyan özel eğitim kurumlarını devlet tarafından derhal kapatılmalı ve Milli Eğitim kurumu dolgun ücretle öğretmenlerini yeniden görevlendirmelidir.

İstisnasız  her okulda öğrencileriin yararlanabileceği güzel sanatlar atelye sınıfı açılmalı ve öğrenciler ders dışında müzik resim tiyatro etkinliklerinden yararlanmalı, sanattan almış olduğu enerjisini ana derslerine yansıtmalıdıır.

Doğa Koleji mağduru veliler ´Simit Sarayı´nı kurtardınız, kolej mağdurllarını da kurtarınız´ şeklinde  seslendiklerini görüyoruz yetkililere.

Bu sistem taa Özal döneminde çürümeye yüztutmuş günümüze kadar sürdürülmüş. Serbest  Piyasa Ekonomisi sistemine eğitim seviyesi yüksek ülke olarak geçilmiş olsaydı doğa koleji ve  benzeri olaylar yaşanmazdı diye düşünüyorum..

Ne istediğiini bilen  toplumlarda bu tür örnekler yaşanmaz..