Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '16

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Kooperatifleri anlamak

Kooperatifleri anlamak
 

Kooperatifçilik birliğin, beraberliğin, eşitliğin, dayanışmanın, özgür iradenin, demokrasinin, kayıtlı ekonominin, kendi sorunlarını kendi gücün ile çözmenin, toplumsal girişimciliğin, toplumsal kalkınmanın adıdır. Kooperatifçiliğe karşı çıkanlar gerçekte bu kavramlara karşı çıkanlardır. Kendi gücünün korumak ve güçlendirmek isteyen çevreler kooperatifçiliğe karşıdır. Bunu ya doğruda ya da dolaylı olarak söylerler ve eyleme geçerler.

Kooperatifçilik hareketinde başarılı ülkeler ayni zamanda gelişmiş, insan hakları ve demokrasi yolunda ilerlemiş ülkelerdir. Hatta bu ülkelerin başarısında kooperatiflerin rolü büyüktür. Bu ülkelerin neredeyse tamamı kapitalist ülkelerdir. Yüz yılı aşan kooperatifçilik tarihi içinde kapitalist sistemin tıkandığı noktalarda kooperatifler çözümler üretmişlerdir. Ülkenin ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde katkı sağlamışlardır. Bugünde kooperatiflerin ülke ekonomilerindeki yeri küçümsenmeyecek ölçülerdedir.  Bu bilgiler her yıl yapılan araştırmalar ile dünya kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.

Bu ülkeler kooperatifçiliği anlayan ülkelerdir. Daha anaokulunda kooperatifçiliğin temeli olan dayanışma ve işbirliğinin öneminin çocuklara öğretildiği, daha sonra devletin kayıt sistemi ve programı içinde kooperatifçilik eğitim ve uygulamasının şekillendiği ülkelerdir. Hatta öğrenci yurtları bile kooperatiflerce kurulmakta ve yönetilmektedir.

Nitekim gelişmiş ülkelerdeki kooperatif girişimlerinin bu gücü dünya ekonomisine yön veren G20 Zirveleri içinde yer almalarını da sağlamıştır. Dünyada yaşanan global krizler kooperatifçilik hareketinin sosyal ve ekonomik olarak yerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Kooperatifçilik hareketine olan güveni yıpratmaya yönelik girişimler artık dünya ölçeğinde boşa çıkmıştır. Toplumsal gelişmenin ve huzurun anahtarı kooperatifler olarak görülmeye başlamıştır.

Kooperatifler anlamak için dünyadaki ve ülkemizdeki büyük ve küçük başarılı örnekleri görmeliyiz ve anlamalıyız. Bu başarı hikâyelerini yaratanlardan ülkemizdeki yasalar karşısında bu işin sırrını öğrenmeliyiz. Yasaların kooperatifçilik konusunda bize verdiği hakları okumalı ve sahiplenmediğimiz bir ortaklığın içine girmenin riskleri hesaba katmalıyız. Gelecekte ortaya çıkan sorunlarda ben bilmiyordum demenin çıkış yolu olmadığının farkında olmalıyız.

Bir kooperatife ortak olurken neden ortak olacağımızı ve kimlerle yola çıktığımızı bilmeliyiz. Kooperatifçiliğin bir zenginlik zinciri olmadığını düşünmeliyiz. Kooperatifçiliğin kendi gücümüzle birlikte demokratik çözümler üretmek olduğuna inanmalıyız.  Kooperatifçiliğin sosyal ve ekonomik hayatın içinde birbirine güvenen insanların ortak yürüyüşü olduğuna inanmalıyız. Kooperatifleri kötüleyenlerin böylesi bir birliktelikten rahatsız olanlar olduğunu ve menfaatleri ile uyuşmadığını düşünmeliyiz.

Ülkesinin geleceğini düşünen her lider gibi Mustafa Kemal Atatürk yıllar öncesinde kooperatiflerin sosyal ve ekonomik olarak toplumsal kalkınma için önemli olduğunu görmüştür ve bilerek desteklemiştir. Kooperatiflerinde meslek kuruluşu olan İzmir Ticaret Odasında 1 Şubat 1931’de İzmir’de yaptığı konuşmada kooperatifçiliğin anlam ve önemini şu sözlerle açıklamıştır.

“Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmektir. Yoksa bir zayıf ile bir kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum. Birleşmenin böylesi zayıf olanın kuvvetliye esir olması demektir. Ege iktisat mıntıkasındaki bütün insanların hasılalarını ve gayretlerini birleştirmesi muhakkak feyizli neticeler verecektir. Türkiye'nin say, hayat ve mevcudiyetini mütalaa edince birleşmeden mütevellit fayda ve menfaatlerin çok büyük olacağı kanaatine varacağınızdan şüphe etmiyorum. Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerinin haleldar olacağını düşünenler tabii şikâyet edeceklerdir. “

Kooperatifler hayatın her sektöründe çözümler üreten bir modeldir. Cumhuriyetin kuruluşunda ekonomiye finansal kaynak sağlamada, ülke ekonomisinin temel direği olan ziraat bankasının kuruluş ve gelişmesinde kooperatifçilik modelinin gücü kullanılmıştır. Bugün kooperatiflerin cumhuriyetin kuruluşundaki katkıları unutturulmak istense de gerçeklerin görülmesi mümkün değildir. Dün olduğu gibi ekonominin ve sosyal yaşamın içinde bulunduğu kriz ortamında yine kooperatiflere ihtiyaç vardır.

Bugün sahip olduğumuz bilgi çağında internetin ve sosyal medyanın gücü ile kooperatifleri tanımak kolaylaşmıştır. Üretilen bilgi ve belgeler ışığında ister ülke gerekse dünya ölçeğinde kooperatifçilik hakkında uygulamalara ulaşabiliriz. Uygulamadaki doğruları ve yanlışları öğrenebiliriz. Tarihin her döneminde olduğu gibi bazı sermaye çevrelerinin, siyasi ve toplumsal gücü kendi menfaatine kullanmak isteyen kişilerin kooperatiflere karşı olumsuz tavrı devam edecektir.

Özetle kooperatifleri anlamak için araştırmalıyız, okumalıyız, yasaları ve ana sözleşmeleri öğrenmeliyiz. Sadece anlatılanlara inanarak ve herşeyi yol gösteren önder insanların üstüne yıkarak değil kendi gücümüzü ortaya koyarak, kendi araştırmalarımız ve bilgilerimiz ışığında da hareket etmeliyiz. Kooperatifçiliği öğrenerek, kooperatifleri anlayarak ve Kooperatifçilere güvenerek yola çıkmalıyız. 

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..