Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '08

 
Kategori
Şiir
 

Köşebent

Köşebent
 

Bu şehir yaman bir düş olan hayatımın yansıyışı olarak kalsın istiyorum.
Bu sokaklar, küçük olayları büyük yaşamanın bir sancısı.
Küçük bulutlar büyük gökyüzünü nasıl etkilerse işte öyle.
Bulutsu bir yaşamın bir insan üzerinde bıraktığı izler… 

Yorgun bir masal kahramanıyım işte.
Sonsuzdan sonsuza, başkaları için mutluluk taşıyan, başkalarının mutluluğuyla avunan biri…
Tüm duygularını aynalarda görmek isteyen budala…
Acılarımı kendimden kendime taşıdım durdum.
Sonra bu şehrin sokaklarına gömdüm.
İnce ruhlu intiharlar çizdim kaldırımlara. 

Bu şehirde yaşanır acı, kaygı, çelişki…
Mutluluk yoktur. yarına bağlandığımız masallar…
Masallar ninni gibi gelmiyor artık.
Merak edilen bir sonu da yok.
O güzelim tekerlemelerden tekerlenmişiz.
Belki de mutluluğa takılıp düşmüşüz.
Düşmüşüz mutluluk için.
İçi boşalmış havuz muydu mutluluk?
Acaba onunla ilgili konuşulanlar yalan mıydı?
Yoksa yüz yıllar önce biri tarafından mı uydurulmuştu mutluluk?
Bekli de bir hayal, bir düş…
Sonra bu yalan aktarıla aktarıla bugüne gelmiş.
Aslında adı olup da bilinmeyen tek şey mutluluk değil, ama en önemli şey mutluluk.
Bunu yalnızca taşıyorum kentten kente, birinden birine.
Başkalaşmış gecelere ürperen seherde rüzgâra konu oluyorum senin için. Mutluluk taşımak bir onur ey halkım. 

O kızıl gülücükleri az mı soludum?
Bu yüzden sakalım erken uzadı, yüreğim büyüdü, sığmaz oldu bedenime, ama çıkamadı da…
Onun acılarını çekiyorum.
Mayalanmış tutkular (ki her biri bir uçurum derinliğinde), kendilerini yoklayan hayali hayranlıkla çekiverdi üstümüze bilinmeyen gelecekleri.
Ellerimiz yeteneğini yitirdi sonunda.
Bir dalgınlığı eksik ayıklamamız bundan.
Eksiksiz yaşadığım şey yalnızlık. 

İnsanlar…
Uğruna her şeyi yapabileceğimiz insanlar…
Her çeşit acıyı tattırdılar…
Bilemedim, yaşayamadım gün batışının güzelliğini. ay ışığı musikisini de… ah bu Kesik kesik solumalar.
Hiç bir şey yaşamamış olmak…
Sizi seviyorum.
Siz olmadan hayat, anlamı kıt bir bağlaçtan ibaret… 

Hani, nietzsche bir yazısında “biz henüz karanlık bir çağın erken doğmuş çocukları, yeni amaçlar için yeni yollar gerek bize şimdiye dek olanlardan daha güçlü.” diyor ya, ben de o çocuklardan biriyim.
Benim için de aynı yollar gerek.
Bulabilir miyim veya ne zaman bulabilirim...
Bilmiyorum… 

Su sesi, kuş sesi ile avunurum sandım.
Kalabalık yalnızlığı, yalnız yalnızlığı denedim.
Kendimden kurtulup yalnız kalamadım.
Kendimle kendimi birbirine düşürdüm.
Düşman kesildiler…
İkisi de çok gururlu.
Birbirlerini yok etmek için izlemeye başladılar.
Korkusuz bir korku yaşıyorlar benim için.
İnsanlar eksik oldukları yanlarını öğrendiklerinde, kendilerinde olmayan yanlarının Bulunduğu birilerini arar ve onlara sığınırlar.
Ben de, kimsede olmayan yanlarımı naftalin kullanarak korumaya çalışıyorum, o kadar. 

19 Şubat 08
Nilüfer 

 
Toplam blog
: 74
: 571
Kayıt tarihi
: 24.12.07
 
 

1965 Tortum doğumluyum. Ankara Gazi Üniv. Fen Edebiyat Fak. mezunuyum. T.D.E öğretmeniyim. İki ço..