Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Kurbanlık işler

Kurbanlık işler
 

DG


Yeni bir “Kurban Bayramı günü, ” pencereden dışarı doğru bakıyorum. Belediyenin park yapımı için ayırdığı geniş bir alan var. Burada kurban kesiyorlar.Bunca uyarıya rağmen halen rastgele yerlerde kurban kesenler var. Dörtlü beşli gruplar, kestikleri veya kesecekleri kurbanın başında toplanmışlar, muhtemelen bir gün önceden çarşıda, ayak pedallı zımpara taşlarında bilettikleri bıçaklarıyla ve baltalarıyla kurbanı paylaşmaya, etlerini ayırmaya çalışıyorlar. Neresinden bakarsanız bakın berbat bir görüntü...Üstelik geceden yağan yağmurla birlikte ortalık çamur içinde.Daha da önemlisi çevrede çocuklar var. Kimbilir nasıl etkilenecekler. Hatırlıyorum da, çocukluğumuzda kurban kesilirken seyrederdik. Alnımıza kesilen kurbanın kanından sürerlerdi. Hala bu tür bir cehalet sergileniyormu acaba? Benim konum değil psikoloji. Fakat çocuklarımızın olumsuz etkilenebileceği bir gerçek. Blogdan, yani bu meslekten olan arkadaşlar çocukların nasıl etkilenebileceğine dair bir yazı yazarlarsa ya da önerirlerse yararlanırım. Belkide ikide bir sorduğumuz “Bize neler oluyor” sorusuna, kısmende olsa, bir cevap bulabiliriz.İnançlara saygılıyız ama, inanç sahipleride, bir başkasının inançlarına ve olması gereken (evrensel ölçekte) “akıl (toplum) düzenine” saygı göstermeli? Olmadık yerlerde, herkesin gözü önünde kurban kesmek doğru bir davranış şekli değilki. Olurmu böyle şey? İnsanlar biraz düşünmeli. Kendi cennete gitmek isteğinin, çocuklara, çevreye ve bize verdiği zararı.Kaldıki etlerin fakirlere dağıtıldığı falanda yok. (Dağıtanlar meclis dışından tabiki). Buralarda buzdolabına atılır ve sene boyunca azar azar kullanılır. “Aslında birde muzip bir önerim var. “Belediyeler kömür dağıttığı gibi, günün birinde kurbanlık da dağıtırmı acaba?” Düşünsenize her aileye bedavadan bir “Koç”. Yaptığı ve yapacağı icraatlarla herkese cennet kapısını açmak isteyen iktidara ve iktidar adaylarına duyurulur. Bir anda “G8” ler seviyesinede çıkıveririz. Sonrada Müslüman dünyasına yön veririz. Abileri oluruz. Kolaymı Çin Seddinden Avrupa içlerine kadar uzanıyor “Türk” dünyası. En azından terk ettiğimiz zaman bir başka bizim olan ülkeye geçiş yapıveririz. Böylece Vatan hasretide çekmeyiz.”Yanlış kalıplanmaların önlenmesi ve ortadan kaldırılması hiçte zor değil aslında. Taraf gözetmeden uygulanacak cezalandırmanın yanında, medyamızın ve devlet büyüklerimiz iki yüzlülük yapmadan yazılı ve sesli olarak bu tür çarpıklıkları dile getirmeleri yeterli olacaktır. Tabiki bunun yanında bizlerde, dini ve etnik ayırım yapmadan bu tür cezalandırmaların ve söylemlerin yararımıza olacağını kabul etmemiz gerekiyor. Hele bir başlatsınlar bakalım...Bir yeni “Bayram Sabahı” işte. Dışarıda kurban kesiyorlar. Mangalda yakmışlar. Ve çocuklar seyrediyor. Bende TV’de, haber programlarında şehitlerimizin Anne, Babaları ile yakınlarının, onların mezarı başında feryatlarını “Nasılsa bir gün barış olacak, neden bu kadar evladımızın ölmesine müsade ediliyorki” sorusunu kendime sorarak ve içim kan ağlayarak izliyorum. Bu kadar acılar içinde yıllardır yuvarlanmış, adaletsizliğin çifte kavurduğu, insanlarımızın ölene kadar rahat yüzü görmediği ve devamla ısrarla kandırıldığı ve korkutulduğu toplumda yaşayan biri olarak, yeni bir bayram sabahı çocuklarımızın gelmesini sabırsızlıkla beklerken, “Kurban Bayramınız Mübarek” olsun demek pek kolay olmuyor...

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..