Küreselleşme

Bir küreselleşme lafı aldı gidiyor. Küresel sermaye, küresel kültür, küresel ekonomi, küresel terör ve daha niceleri her kavramın altında... İyi bir kavram veya ideoloji olsa bizim gibi gelişmekte olan ve hâla geliştirilemeyen ülkelere lanse edilmezdi gibi hınzır düşünceler taşıyorum. Öyle ya, küreselleşme sermayenin, kültürün, emeğin, adalet ve eğitimin sınır tanımadan. Fakir, zengin demeden dolaşması... Herkesin ortak kullanımına açık olması güzel bir kavram... Bunun böyle olduğunu düşünmek bile insanı heyecanlandırıyor. Ama bunun böyle olmadığını hem bu gün yaşadıklarımızdan. Hemde gelecekte yaşanacaklardan anlayacağız. Küresellik kavramı gücü yetenin yetmeyenden zaten olmayan veya kıt olan her türlü birikiminin zorla alınmasıdır. Hatırlayın küresel para krizleri, hep bizim gibi ülkeleri vurmadı mı? Borsa, döviz, altın, faiz nasıl küresel devime kapılıp dönüp durdular. Onlar dönüp dururken olan yine fakir halkın kıt kanaat biriktirdiği birikimlerine olmadı mı?

Küresel olayların hep kötü kutupları bizlere, ekvator sahilleri ve safiye kıyıları onlara... Onlar daha fazla mal üretip para kazanmak için atmosfere zarar verir. Küresel ısınmanın tek sorumlusu fosil yakıtlar ilan edilip, dışa bağımlı yakıt kullanarak ozondaki deliğin tamiri yine bize düşer.