Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '10

 
Kategori
Siyaset
 

Madımak tartışmaları

Madımak tartışmaları
 

Bildiğiniz gibi, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin düzenlediği şenlikler nedeniyle şehre gelen otuz beş aydın ve iki otel görevlisi kaldıkları Madımak Otelinin kundaklanması sonucu yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu olay özellikle alevi vatandaşlarımız arasında büyük infiale sebep olmuştu. Olayın failleri yargılanıp mahkum oldular. Ama ülkemiz değerli evlatlarını, insanlıktan nasibini almamış bir takım canilerin bu alçakça eylemleri nedeniyle kaybetti.

Geçen hafta televizyon ve gazetelerde bu konuyla ilgili bir haber tartışılmaya başlandı. Devlet Madımak Otelini satın almış. Orayı, orada hayatını kaybedenlerin anısına bir kütüphane ve kültür merkezi olarak düzenleyeceklermiş. Ben bu kararı son derece yerinde buldum. Düşünüp de hayata geçirenler güzel bir iş yapıyorlar. Ama hiç anlayamadığım sebeplerden ve hiç ummadığım yerlerden bu uygulamaya itirazlar geldi. Zaten tartışmalar da bu itirazlarla başladı.

İtirazı Alevi Dernekleri ve onların liderleri yaptılar. Madımak’ın satın alınmasını olumlu karşılamakla beraber kütüphane ve kültür merkezi yapılmasına karşı çıkıyorlar. Onlara göre burada ölenlerin anısına bir anıt yapılmalı ve ziyarete açılmalıymış.

***

Aleviler Türk Milletinin en aydın kesimidirler. Şimdiye kadar harici ve dahili düşmanların asla istismar edemediği vatansever ve cumhuriyete gönülden bağlı yurttaşlardır. Bu nedenle de Madımak konusundaki bu düşüncelerini yadırgadım. Asıl olan bir daha böyle menfur olayların yaşanmamasıdır. Asıl olan insanlarımızın eğitim ve kültür düzeylerini yükseltecek olan mekanlar ve ortamlardır. Kin ve nefret duygularını her daim canlı tutacak anıtlar ve ziyaretgahlar yerine cumhuriyetin genç evlatlarının ufkunu açıp onları yarının aydınlık beyinli yurttaşları olarak hazırlayacak merkezler gereklidir. Madımak bu amaca yönelik olarak düzenlenirse orada hayatını kaybedenler ölümsüzleşirler. Eğer sadece acıyı ve nefreti canlı tutacak bir anıt yapılmasında ısrar edilirse bundan Türk milletinin birlik, beraberlik ve kardeşliği adına nasıl bir fayda ümit edilir, bilemiyorum.

***

Bazı kentlerimizde yapılan bazı zulümleri gelecek kuşaklara taşıyan anıtlar vardır. Özellikle bizim ilimizde Yunan mezalimi anlatan böyle anıtlar vardır. Ben çocukluğumdan itibaren Erbeyli’de bulunan o şehitler anıtını her görüşte Yunan milletine öfke ve nefret duydum. Orada, zamanında ülkemizi işgal edip varlığımıza son vermek isteyen bir düşman söz konusu. Peki Sivas’ta böyle bir anıt yapılırsa sonuç ne olacak? Düz mantıkla düşünürsek, o anıtı gören Alevi gençlerin Sünnilere karşı öfke ve nefret duyguları gelişecek. Sünniler de aynı duygularla karşılık verecekler ve alın size yeniden kardeş kavgaları ve sonu gelmeyen acılar…

***

Son söz; toplum önderi olmak, kitlelere liderlik yapmak kolay iş değildir. Lideri olduğunuz topluluğun dinamizmini sürekli olarak canlı tutabilmek için değişik heyecanlar ortaya koyabilirsiniz. Ama hem kendi topluluğunuza, hem milletimize, hem gelecek kuşaklara, hem de tarihe karşı sorumluluğunuz olduğunu unutmayınız.

Bireylerin şiddete yönelik eylem ve söylemleri yalnızca kendilerini bağlar. Ama toplum önderleri kitlelere de örnek olan kişilerdir. Ona göre konuşup ona göre davranmalıdırlar.

 
Toplam blog
: 114
: 548
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

Emekli öğretmenim. Üç yıldır Söke Ekspres gazetesinde günlük yazılar yazıyorum. 2008 Yılında röpo..