Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Marmaris' in "ilk" leriyle turizm, nasıl başladı?

Marmaris' in "ilk" leriyle turizm, nasıl başladı?
 

Marmaris İtfaiyesi, Güneş Gazetesi' nin( Eski Güneş ) küpüründe...


Hayatımızın “İlk” leri vardır, unutulmazlar. Bazılarımız hele hiç yaşamamıştır, bilmezler. Onların “Ot” gibi yaşanmışlıkları vardır ancak.

Meselâ, meselâ, ilk aşk’lar unutulur mu? Yoklayın hafızanızı? İlk öpücüğünüz? İlk “ evet!” deyişiniz? Sonraları başkalarına da “ evet” demişinizdir amma, o ilk “evet’in” kıymeti harbiyesi başkadır.

Çocuğunuzun attığı ilk adımlar, ilk gülücüğü, ilk okuması. İnsanın hafızası… Hayatımızdaki bu “İlk’ler” in, apayrı yerleri vardır. Nazım Hikmet:

“En güzel deniz / Henüz gidilmemiş olandır / En güzel çocuk / Henüz büyümedi / En güzel günlerimiz / Henüz yaşamadıklarımız / Ve sana söylemek istediğim en güzel söz / Henüz söylememiş olduğum sözdür

Ayrıca bir başka şair de: “İlk defa, bir kızı sevdim / Beni terk etti / Aynı anda / İki ilki yaşadım / Ne acı!”

İnsanoğlu, ilk yaptığı şeyleri, sonradan yapınca, ilki kadar zevk alamıyor ne yazık ki. Her şeyin en önemlisi, “İlk” olanıdır. İlk aşklar, iz bıraksa da, bırakmasa da, unutulmazlar işte. Bir köşeden çıkıverir, gözünüzün önünde beliriverir bir esinti, inceden inceden.

Cahit Sıtkı bu konuda ne diyor? “ Aşkınla deli divane olduğumuz / Sarmaşığa tırmandığımızdan belli/ Belki bir gün bu yaşta, tekrar olunmaz / İlk aşk gecesinin masum yeminleri / Fakata nerde ilk öpüşün verdiği haz!”

Velhasıl kelâm, oyun bittiğinde, şah ve piyon, aynı kutuya giriyor sonunda. Hayat, dur durak bilmiyor, devam ediyor. İnsanoğlunu hayatında, bir kesit olarak kalıyor. Hepimizin ilkleri vardır. Bir yere giderken, bir memleketi ilk gördüğümüzde de..

MARMARİS’ deki İLK’ler: Her şeyin bir ilk'i, bir de sonu vardır. Ama, "İlk son" olanı da yoktur. Hayatımızzda "ilk" ler gözdedir, unutulmazlar hiç. Marmaris'deki turizm duayenleri kolları nasıl sıvadı? Turizmi nasıl başlattı? Bir Cennet Adası vardı, boğaz çıkışında. İlk toplu piknik, oralarda yapılırdı yerli ve yabancılarla. Adada kazanlar kaynar, soğuk meşrubatlar temin edilir, sahile serili gölgeli şiltelerde motor yolcuları denize girer, buralarda uyurdu. Sahibi de deli Tahsin namlı bir motorcuydu. Göbeğini kaşımakla da meşhurdu. Poyraz Kaptan da vardı, namlı mı namlı.

Bir Mustafa Deliveli vardı Lidya Otelinin sahibi. Eski Senatörümüzdü. Elinde makası, oteldeki çiçekleri budardı, bir bahçıvan gibiydi. Çiçekleri tabloluktu. Bir otel patronu, böylelikle ilk’leri sergiliyordu. O gitti bu Dünyadan, tablolar silikleşti. Beslediği kediler de ortalıklarda kaldı. Bu kedileri turistler memleketine de götürürlerdi. Kedilerin dokunulmazlığını temin etmişti patron. Personel, çekinirdi kedilerden. Resepsiyon şefi, zili çalan telefonu kaldıramazdı. Neden? Zira kedi, başını yastık yaptığı için, rahatsız edilemezdi. Yoksa, kapı dışına konurdu.

Lidya’nın ilk Müdürü kardeşi Murat Deliveli’ydi. En güzel şölenler, onun zamanındaydı. İlk’ler, onunla başladı zaten. Amerikalı sevgilisi Davit ile evlenmezden önce, Emel Sayın, hep Lidya’da kalırdı. Lidya Yatında partiler verilir. Nazik ev sahibi Murat Deliveli, yerli ve yabancı müşterilerin nabzını tutardı. Taş plâklar dinletilirdi.

İlk mankenleri biz otelde tanıdık. Tanınmış bir fimanın mankenleriydiler. Marmaris’lilerin gözleri şaşkınları oynuyordu bunca zerafet karşısında. Kızlar, Ay Yıldız’dandılar, taaaa o zamandan beri. Otele, sazların arasından gidilirdi. Mavi turları hep Deliveli başlattı.

İhsan Koşar, şimdiki Belediye binasını, Otel Atlantik diye işletiyordu. Sofralar kurulur, sohbetler içinde her akşam, mini partiler verilirdi sofrada. Bir kültür turizmi konuşulurdu. Oradan eğlence yeri olarak İçmelerde “ Müjde’nin Yeri’ne gidilirdi. Evde müzik dinlenir, barda içki servisi yapılır, muhabbetler sabaha kadar sürerdi. Başka gidilecek yerler yoktu. İhsan Koşar, bir insanlık abidesiydi, çok sevilirdi.

Serpil Örümcer ve sevgilisi Cengiz “ Örümcek Bar’ı açtılar da, ufuklar biraz genişledi. İlk’lerin ufku, yavaş yavaş açılmağa başladı.

Daha önceden mezarlığın yanı başında ilk disko kurulduğunda, mezar sahipleri “ Ölülerimiz rahatsız oluyor” diye şikâyet edince, kaldırdılardı. İsmi “Vagabundo” idi.

Kenan Evren, ortalıklarda pek gözükmezdi. Sessizce yaş günlerini, dostları hazırlar, birlikte kutlanırdı sade. Şimdiki Palmiye’nin sahibi, sürprizlerde hep ilk ‘leri başlatırdı. Paşayı da şaşırtmıştı o gece.

Bir de Marmaris’te itfaiye teşkilâtı vardı ki, ömür. Bir gün, üç yıldızlı Zarif Otel tutuştu, yanıyordu cayır cayır. Yardım olsun diye de yolda, zabıtalar doluştu itfaiye arabasına. Tam zamanında yangına vaziyet alındı. Gel gelelim, kimse, hortumlar nasıl bağlanır, vana nerden açılır bilen pek yoktu. Herkes, birbirlerine soruyordu. Bu, onların llk yangınlarıymış. Otel de yanmağa devam ediyordu. İşin en önemlisi, arabada bir damla su bile yoktu. Neyse ki, Armutalan İtfaiyesi gelip de yangını söndürdü.

O zaman ben, Güneş Gazetesinde ( Şimdiki değil) Marmaris Muhabiriydim. Durumumdan köşe yazarı Altan Aşar’ın da haberi olmuş ki, Güneş Gazetesindeki köşesinden:

“ Marmaris Muhabirimiz Muzaffer Cellek “ Bundan böyle bizim belediyeye zabıta memuru alınırken, bir de ‘İtfaiyecilikten anlama’ koşulunu getirmekte yarar var.” Diyor ve ekliyor: “ Hani Alaşehir Belediyesi makinistleri emekli olunca, ‘makinist saksofoncu aranıyor’ diye ilân vermişti ya, aynen onun gibi… Makinist aynı zamanda bandoda saksofon çalacak, bizim saksfoncu makinist zabıta memuru da yangın çıktı mı, atlayacak itfaiye aracına, açacak vanayı, yapışacak hortuma, söndürecek yangını…” Yıl 1988. 25 Kasım tarihli Güneş Gazetesi.

Hikâyemiz, burada bitiyor.

Ört ki, ölem!

RESİMALTLARI: A- Mustafa Deliveli, Marmaris’in ilk turizmcilerinden B- Mr.Eric ve İhsan Koşar, dostları ile Atlantik Oteldeki meşhur yemeklerinin birinde C- Serpil Örümcer ve eşi Cengiz Bey, İhsan Koşar’la D- Rahmetli Koşar, çok sevilen bir turizmciydi E- İhsan ve Birim Koşar, baş başa K- Marmaris’in ilk mankenleri M- Murat Deliveli, Lidya Yatı ile, Lidya Otel önlerinde H- Cennet Adası İlk piknik yerlerimizden G- Paşa, özel yaş gününde F- Müjde’nin yeri İçmelerde açılan ilk bardı. Şimdi Marmaris, baştan aşağı barlarla dolu N- İşte, yanmaktan kurtulan Zarif Otel

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..