Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Marmaris'in "ilk turisti" idi, şimdi hepten Marmaris'li oldu

Marmaris'in "ilk turisti" idi, şimdi hepten Marmaris'li oldu
 

Marmaris'e yıllar önce gelerek "İlk turist" ünvanını alan Alman Albert' ler


Yıllar önceden Almanya’dan Marmaris’e gelerek yerleşen ve Marmaris’in ilk turisti unvanını taşıyan Ruth Albert Heinlin çifti, yaş günleriyle birlikte, 48 yıllık Marmaris’li olmanın gururunu da kutluyorlar. Marmaris’in ilk turistiydi, şimdi Marmarisli oldu.Haber salıyorlar Almanya’ya. Dostlarını da çağırıyorlar Marmaris’e “ Biz cenneti bulduk” diyerekten. Şimdiden etrafı, akrabaları ile dolu Albertlerin.

Dünyayı görmek üzere 1961 yılında yola çıktıklarında, bir şoför onlara “ Türkiye cennettir” demiş. Gelmişler İstanbul’a. Orada sormuşlar “sizin cennet ne taraftadır?” diye. Onlar da Marmaris’i gösterip yolu tarif etmişler. Vapurla gelmişler, koya demirlemişler.

Marmaris’teki evlerinde çay içerken, kır bıyıklı Albert anlatıyor. “ Dar bir boğazdan geçtik. Birden göl gibi bir yere giriverdik. İşte cennet burası olmalıydı. Marmaris’teydik. İskeleye indik. Köylüler Pazar kurmuşlardı. Kendimizi gizemler ülkesinde zannettik. Sattıkları şeyler kadar, insanlarındaki saflık ve şeffaflık, bizleri hayran bıraktı. Kendimizi, Saba Melikesinin gizemli atmosferinde zannettik.

Burasını hiç unutmadık. Sihirli geceler yaşadık sakin koyunda. Vapur beklemezdi bizi. İçimiz acıyarak ayrıldık ve bir daha gelmek üzere söz verdik şehre. Ve ertesi yıl da sözümüzü tutarak geldik. İçmeler semtinde kamp kurduk. Eşyalarımız, çadırlarımız meydanlıktaydı. Akşama kadar sahilleri dolaşır gelirdik, bir şeyimizin eksildiğini görmezdik. Üstelik artardı eşyalarımız. Köylüler, gelip geçerken, sepetler içinde meyve bırakmışlar çadırın önüne. İşte cennette böyle şeyler olabileceğini düşündük ve karar verdik. Artık buralıyız. Ve 48 yıldır da buralı kaldık böylece.

Sorduk Albert’e, Almanya’da da evleri varmış amma, Marmaris onların devamlı ikâmetgâhları. Bir balıkçı kasabası olarak tanışmışlar Marmaris’le. “ Burayı sevmemizin sebepleri arasında, Marmaris’teki insanların güzelliği, saflığı ve temizliğidir. Onlardan hep iyilik gördük” diyor. Yılın 6 ayını Marmaris’te geçiriyorlar. İlk geldiklerinde Kaleye çıkan dar yollardaki evde kalmışlar. Türk usulü aşure yapıp, komşulara dağıtacak kadar içimizden biri olmuşlar.

Heinlin çifti, mavi turlarını Antalya tarafına yapıyorlar. “ Geze geze Türkiye’yi bitiremedik. Ömürler yeterse, hep gezmek isteriz” diyor.

Sorduk: ”Marmaris’in ilk turisti olmak nasıl bir şey?” Anlattı. “ İlk yıllardı. Kekova’da bir muhtar, bize ada satmak istedi. Hep beraber oturup, sabaha kadar eğlendik. Bu ada, bize fazla gelecekti, koy almağa karar verdik. Bin mark peşin yatırıp, senet aldık. Bir yıl sonra Koyumuzun tapusunu almak üzere gittiğimizde, eli kelepçeli muhtarı gördük. Aynı koyu, bizden başka ,beş on kişiye satmışmış meğer. Biz davacı olmadık Türkiye’nin güzel insanları var diyerek. Bir yıl daha bekleyip tapumuzu aldık.”

Böyle anıları da var çiftin. İstanbul’da olup da Sülün Osman’a rastlasalardı, işleri işti. Galata köprüsünü de satardı onlara. Öyle ya. İki ayda, verdiği parayı, nasıl olsa, geri alıyor insan. Köprü başına korsun bir kulübe. Gelenden geçenden köprü parası alır, köprünün parasını çıkarırsın kısa zamanda. Fena mı?

Heinlin çifti, gönüllü turizm elçileri. Dostları Almanya’dan aradıklarında “ Biz cennetteyiz, sizleri de bekleriz” diyorlar her seferinde. Her biri, gönüllü turizm seyahat acenteliği görevi yapıyor.

RESİMLER: 1- 1961’ li Marmaris yılları 2- Eski rıhtım 3- Şimdiki rıhtımın eski hali 4- “Bakacak”tan o zamanki koyun hali 5- Kaleye giden sokak 6- Heinlin’in bacanağı (Sağda) 7- 1961 yılları. 8- Marmaris’in eski halleri 9- Kaleye bakış 10- Yat Limanının yolu 11- Genel görünüm 12- O zamanki kale önü 13 Yat Limanı evleri, şimdi birer restaurant 14- Kayık yolcuları, vapura yetişiyor 15- Yat limanı 16- Genel görünüm 17- Yat Limanı 18- Şimdiki yat limanı 19- Balıkçılar 20- Yalnız bir koy 21- Eski Yat limanı

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..