Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Misafir

Misafir
 

Bu türlerin argümanları, çoğu kez daha çarpıcı ve somut örneklere dayalı biçimde gözler önüne getirilirken, din kuralları ile de desteklenir...


Bu kavram öyle göründüğü gibi basit değil, bir hayli anlamlı yanları var.

Genel manada biçimlendirilen “misafir” sözcüğü, bulunduğu yerden her an ayrılabilecek şekilde bulunan kimse için kullanılır.

Mistik açıdan bakıldığında ne yazık ki dünyada bu niteliği taşıyan insanlara olan ilgi, pek eskisi gibi değil.

Yabancı hayranlığı bir hastalık gibi bedenimizi ve ruhumuzu sarınca bu kaçınılmaz durum çıkıyor ortaya.

Bugün insanlar bu kelimeyi işittiğinde üretkenliğini kaybetmiş bir halde yüzünüze bön bön bakıyorlar.

Sanki o kişiyi sırtında taşıyacakmış gibi suratları ekşiyiveriyor. Onun gitmesi ile kalması arasında boğuşuyor.

Bu dediklerim, uzak plandakileri bir kenara bırakın, yakın akrabalar, yaşlı anne ve babalar için bile geçerli.

Günün insanının ortak duyguları böyle. Bu kirliliğe duyarsız kalmak, inanın içimi acıtıyor.

Ve hal böyle iken kendimizi öteye hazır yolcudan/misafirden soyutlamak için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve doğrusu bu, insanoğluna hiç yakışmıyor. Böylesine düşünceler/tavırlar kimliğimizi ve benliğimizi inkârdan başka bir şey getirmiyor.

Benim çok korktuğum şey; sanki insanlık öyle bir yere gidiyor ki, sonunda başka bir yaratığa dönüşecek ve içi anlam dolu kavramlar sanki hiçbir şey ifade etmeyecek.

Ancak, aynı sözcüğün bildiğimiz dışında başka yanlarının olması gerekiyor.

Misafir sözcüğünü içselleştirirsek, dünyada her an öteye hazır durumda bulunandır diyebiliriz.

Sadece bu kadarla da sınırlı değil bu tanımlama.

Şöyle ki misafir olan, dünyevi değerlere yapışıp kalmaz. Özetle, onda hiçbir şeye bağımlılık yoktur. Bu yönlü misafir, duygusal tepkilerin hâkim olduğu bir yaşam tarzından ziyade, akılcı davranışlarıyla dikkati çeker. Toplumun sinesinden kopan masalların, hikayelerin peşinden gitmez. Bir olayın beklenmedik şekilde tezahür etmesi durumunda asla “hayal kırıklığı ve öfkeye” kapılmaz.

Başkalarının yaşamı ile uğraşmaz. Yanlış adımlar atmaz. Boş yere konuşmaz ve kaygılanmaz. Gerçek anlamda misafirin, dünya yaşamında sıkça duyulan sıkıntıların ‘s’ sinden bile bahsetmesi imkânsızdır.

Onca yokluğa, yoksulluğa ya da tersi bir durumla zenginliğe sahip olmalarına rağmen kendini bozmayan, değişmeyen insanları görebilirseniz işte onlar gerçek manadaki ‘misafirlerdir’.

Bu türlerin argümanları, çoğu kez daha çarpıcı ve somut örneklere dayalı biçimde gözler önüne getirilirken, din kuralları ile de desteklenir.

Biliyoruz ki insanlık gerçek manadaki niteliği tepmez, davranış ve kararlarıyla yaşadığı boyutun misafiri olduğuna kendini inandırır ve herkesle görüş alışverişinde bulunduğunu açıkça belli eden bu yaşam biçimi ile var olursa dünyadan eril kişi olarak göçüp gider.

Öte yandan misafir; kendisine sunulanı kabullenecek, kendisine sunulanı tüketecektir.

Ona yakışan da budur.

Düşünce yapımızın, kültürümüzün, bilgimizin görgümüzün gerektiği, eğitimimizin ölçüsünde dışa vurumda misafire önem vermek zorundayız.

Sevgili okurlar! Misafir günlük hayatımızın bir parçası, olmazsa olmazıdır.

Bir gün biz de misafir olacağız.

İstesek de istemesek de.

 

Ahmed F. Yüksel

 

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..