MÜZİĞE KULAK VERMEK

'Müzik' diyerek geçilmemesi gerekir.

Müzik ruhumuzu bir yandan beslerken diğer yandan düşünsel anlamda olaylara bakış açılarımızı ve olaylar hakkında gelişmekte olan öngrülerimizi doğru şekilde şekillendirmesini sağlamaktadır tıpkı tiyatro sanatında olduğu gibi zira sanat insanları pozitif düşünceye de yönlendirmektedir.

Son günlerde müzik piyasasında eski sanatçıların eski şarkılarına dönüş haberlerini okuyoruz duyuyoruz yazılı ve görsel medyada.

'Bit pazarına nur mu yağdı' şeklinde klasiik cumleler kurmak istemiyorum.

Müzikteki bu geriye dönüş haberlerini toplumun eski günlere dönme arzusuna bağlı olduğunu zannetmiyorum çünkü gelişimin durdurmanın mümkün olamayacağını ve eski geçmiş günleri geriye gelmeyeceğini özellikle müzik sever kişilerin çok iyi bilmekte olduğunu düşünüyorum.

Yaklaşık olarak bir yıldır Corona ile mücadele ederken bazı insanların dijital sistemin bu denli gelişmediği o eski dönemlerde doğal saf temiz duygularla yaşanmış olan olaylardan kaynaklı yazılmış olduğu şarkı sözlerinin farkına vardıklarını ve değer verdiklerini düşünüyorum.

Eski dönemlerin güzellikleriyle yeni dönemdeki bireyci ve çıkar odaklı toplum değerlerini müzik yoluyla değerlendirilerek kıyaslama ve dengeyi sağlamak söz konusu.

Ben dünyada ve ülkede Corona bitimi sonrasında gerçekten daha insan odaklı sisteme geçileceğini ve sevgiye dayalı bir dünyaya yelken açılacağını düşünüyorum. Bu Corona döneminde sevginin müziğin daha doğrusu sanatın gücünü algılayamayanlar hiç bir zaman algılayamayacaklarını ve onlar için yapılacak bir şeyin kalmayacağını söylemek isterim.

Olumsuz olayları olumlu yöne dönüştürmek ve pozitif düşünceli olmak elimizde yeterki müziğe kulak verelim.