Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '16

 
Kategori
Kitap
 

Müziğin dönüştürücü gücü ve Sandy Tolan'ın Nar Çiçekleri kitabı

Müziğin dönüştürücü gücü ve Sandy Tolan'ın Nar Çiçekleri kitabı
 

2016 yılı içerisinde okuduğum kitaplar arasında Pegasus Yayınlarından çıkan Sandy Tolan’ın “Nar Çiçekleri” isimli kitabını en beğendiğim kitaplar listesi içerisinde birinci sıraya koyduğumu belirteyim.

Edebi değer anlamında çok daha iyilerini okumuş olmama rağmen, Nar Çiçekleri hemen yanıbaşımızdaki Arap-İsrail sorununu merkezine almak suretiyle edebi değerden ziyade siyasal ve politik içeriğinden kaynaklı olarak hadiseye ilişkin önümüze fazlasıyla verili durumlar sunmakta. Pek tabi ki memleket insanımızın Arap-İsrail sorununa ilişkin, Filistin sorununa ilişkin şu veya bu şekilde bir takım bilgilere sahip olduğu aşikâr. Lakin pek de objektif bilgiler doğrultusunda fikir oluşturabilme şansına sahip değil. Evet İsrail Filistin halkını eziyor, yok ediyor, alabildiğine baskı ve sindirme uyguluyor… Öyle böyle değil, bilindik her türden faşizan yöntemlerle Filistin halkına yapmadığı zulüm, yapmadığı iğrençlik kalmadı.

Kendimi bildim bileli, İsrail’in Filistin halkına yaşamı nasıl zehir ettiğine ilişkin haberleri hep duydum. Neler hissettin derseniz, doğrusunu isterseniz içimi cız ettiren herhangi bir duygu kırılması yaşadığımı söyleyemem. Yıllar önce bir babanın duvar dibinde çocuğuna sarıldığı sırada İsrail askerleri tarafından kurşunlanmak suretiyle öldürüldüğü o görüntüsü dışında Filistin sorunu bende aman aman bir takım duygu kırılmalarına neden olmadı. Henüz daha yirmili yaşlarımın başındayken İletişim Yayınlarının “Cep Üniversitesi” başlığı altında çıkarmış olduğu kitaplar vardır, bilirsiniz. Halen kütüphanemde mevcut olan bu kitaplar içerisinde Arap-İsrail Sorunu başlığı altında konunun ana hatlarını inceleyen bir kitap vardı…  Filistin Sorununu ilk olarak ana hatlarıyla bu kitaptan öğrenme fırsatı bulmuştum. Hergün televizyon ekranlarından isimleri zikredilen Batı Şeria, Golan Tepeleri, Gazze, Ramallah, Kudüs gibi Filistin coğrafyasında bulunan şehir ve bölge isimlerinin içeriksel boyutta ne anlamlar ifade ettiğine ve gerek İsrail’in ve gerekse de Filistin tarafının bu yerlere yüklemiş oldukları anlamları ilk olarak cep üniversitesi başlığı altında çıkan bu kitapta keşfetmiştim.  E tabi birde bilirsiniz ki memleketin devrimci gençlerinin 1970’li yıllarda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) içerisinde gerilla eğitimi almak suretiyle İsrail’e karşı savaşmış oldukları gerçeği vardır ki bu durumunda başlı başına Filistin sorununa ilgi göstermeyi gerektirdiğini söyleyebilirim.

Sandy Tolan Arap-İsrail Sorununa ilişkin ilk olarak yine Pegasus Yayınlarından çıkan “Limon Ağacı” isimli kitabıyla ilgi göstermişti. İlk çıktığı dönemde okumuştum Limon Ağacı’nı. Arap-İsrail sorununu daha nesnel düzeyde ve daha detaylı kavramak açısından Sandy Tolan’ın “Limon Ağacı isimli kitabı fazlasıyla doyurucu bir kitap. Sorunun kökenine inmesi, Semitizm Hareketinin ortaya çıkışı ve Filistin’e doğru Avrupadan göçlerin yoğunlaşması, sonrasında İsrailli Yahudi nüfusun Filistin sınırları içerisinde toplam nüfusta hatırı sayılır bir sayıya ulaşmak suretiyle Filistin’de gücü eline alma süreci… Tabi bu durumu tek başına Yahudi halkının çabası olarak bir kenara koymak yetmiyor, Filistinlilerinde buna katkı sağladığını gözardı edemeyiz. Özellikle paranın ucunu gördükten sonra İsraillilere yapılan toprak satışları vardır ki bu durumun üreteceği sonuçları 1930’lu yılların ortalarına doğru farkediyorlar ama iş işten geçmiş oluyor. FKÖ’nün ortaya çıkması ve sonrasında İsraillilere karşı girişilen silahlı mücadele… Ama karşısında pek de hesaplayamadıkları devasa bir güç… Zira İsrail, Semitizm hareketiyle birlikte ortaya çıkarmış örgütlülük sonrasında ciddi bir silah gücünüde ardına alacak bir şekilde örgütlenmelerini sürdürmüşler. 1930’lu yıllarda İsraillilerin ellerinde kendilerini korumaktan ziyade Çekoslavaklar başta olmak üzere İngiliz, Fransız yapımı saldırı silahlarıyla kendilerini donatmışlar. Böyle bir güç karşısında FKÖ’nün ciddi bir başarı sağlamasını beklemek fazlasıyla iyimser bir yaklaşım olur ki nitekim 1948 yılı geldiğinde İsrail Devleti varlığını bütün dünyaya duyurmuş oluyordu. Filistin Halkı ise kendi topraklarında tümüyle sığıntı bir halka dönüşeceklerdi. Ve tabi bitmeyen, sonu gelmeyen bir sorun sarmalı içerisinde yaşamsal olanaklardan minimum düzeyde pay almak, mülteci kamplarında yaşamak ve her daim baskı ve sindirme…

Sandy Tolan “Nar Çiçekleri” isimli kitapta bir yandan Arap-İsrail sorununa ilişkin bir dizi detaylı bilgi üzerinde dururken asıl vermek istediği mesaj, Filistinli çocukların yaşamın güzelliklerinden birisi olan müziğe dönük ilgilerini anlatmak ve bu uğurda Remzi’nin çabalarını gözler önüne sermek… Pek tabi ki bir de müziğin evrensel dili… Farklı coğrafyalardan ve milletlerden bir araya gelen insanların oluşturdukları klasik müzik orkestralarıyla barışa, kardeşliğe ve mutlu-müreffeh bir dünyanın tohumlarının atılmasına dönük çabalar var ki bir yandan keyifle okunacak bir kitap, diğer yandan ise yar yar hüzün dolu sahnelerin gözlerimizin önünden geçmesine neden olacak bir kitap…

“Remzi” demiştim… Kitabın ana karakteridir Remzi. Kitabın merkezinde olan isim. Tabi hayal mahsulü bir karakter değil Remzi Ebu Rıdvan. El Amari mülteci kampında büyümüş bir çocuk. 1987 yılında Yaser Arafat’ın çağrısıyla başlatılan 1. İntifada hareketinin sembol ismidir Remzi Ebu Rıdvan. Henüz daha 7 yaşındayken İsrail askerlerine taş attığı sırada çekilmiş bir fotoğrafı vardır ve bütün dünya Remzi’yi taş atarken çekilmiş bu fotoğrafla tanır. Ve o taş atan eller bir süre sonra keman çalmaya başlar. Onca zorlu bir yaşamın içerisinde, sürekli baskı ve sindirmenin kol gezdiği Filistin topraklarında keman çalabilmek adına verilen benzersiz mücadelesi sonrasında Remzi, dünyanın tanınmış önemli düşünürlerinden ve Filistin sorununa olan duyarlı yaklaşımı ile bilinen Edward Said ve dünyaca ünlü müzisyen Daniel Barenboim ile tanışır. Edward Said gerek Filistin Sorunu olsun gerekse de Klasik müzik üzerine yazmış olduğu onlarca makale ve kitaplarıyla uluslararası alanda önemli bir yere sahiptir. Daniel Barenboim ise ünlü bir orkestra şefidir. Daniel Barenboim Remzi’yi Edward Said ile birlikte kurdukları Doğu-Batı Divan Orkestrasına davet eder.  Doğu-Batı Divan isimli senfoni orkestrasında birlikte konserler verirler.  Londra Senfoni Orkestrasının kemancılarında Peter Sulski ile tanışması ve Londraya davet edilmesi, Paris Operası kemancılarından Antoine Pham’la Ramallah’da tanışması ve köklü ilişkiler geliştirmeye çabalaması… Pham sayesinde Fransa’da konservatuvar eğitimi alması için sağlanan burs…

Remzi Ebu Rıdvan yaşamı incelemeyi fazlasıyla hakkediyor. Taş atan bir çocuktan, dünyaca ünlü bir müzisyene dönüşmesi ve müziğin büyülü dünyasını keşfetmesi. Barış için verdiği mücadele ve 2002 yılında Filistinde kurduğu klasik müzik okulu… Tecrit duvarları, ani baskınlar, öldürülen ve kemikleri kırılan binlerce Filistinli çocuk.

Reza Aslan’ın Nar Çiçekleri ile ilgili kısa yorumu ile yazıyı burada noktalayalım.

"Tecrit duvarlarının, sayısız kontrol noktasının, mülteci kamplarının, yerle bir edilmiş evlerin, sonuçsuz müzakerelerin ve bitmek bilmeyen çatışmaların arasında, onurlu ve insanca bir yaşamın özlemini çeken insanlar yaşıyor. Onları televizyonlarda ve gazetelerde pek görmesek de Sandy Tolan'ın Nar Çiçekleri'nde, Filistin'in işgal altındaki çocuklarını anlatan bu çarpıcı eserde buluyoruz. Ayrıca müziğin, dönüştürücü gücüyle onların hayatında umuda yer açtığına tanık oluyoruz." 

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..