Neden Sosyal Pazarlama?

Günümüzde neredeyse konuşmaya gerek duyulmayacak kadar artmış olan arzın talep yaratma sürecindeki mücadelesi iyice zorlaşmış durumda. Eğer satın alacak birini bulabilirseniz dünya üzerinden bulup alıcıya getiremeyeceğiniz hiçbir şey yok gibi. Dağıtım kanalları iletişim ve ulaşım teknolojileri sayesinde yeni bir boyut kazandı. Artık uzak doğudan bir şey almak için turlara katılmanıza veya arkadaşlarınızdan birinin Tibet’e çıkmasını beklemenize gerek yok. Tek bir tıkla dünya yanımızda…

Pazarlamanın 4P’si de bu değişimler karşısında epey yaşlandı. Satış yeri internet dahil her yer olunca ve alıcı bulunduğu yerden bağımsız olarak alışveriş yapabilmeye başlayınca lokasyonun; tüm fiyatları önüne serince fiyatın; akla hayale gelmez yöntemler nedeniyle promosyonun ve çığır açan ar-ge projeleri ile andoridleşen ürünlerin tek başlarına tüketiciyi yönlendirmeleri imkansız hale geldi.

Bu ve benzeri değişimin ardından ağ pazarlama ve sosyal pazarlama gibi farklı yaklaşımlar ortaya çıktı. Mevcut ürün ve hizmetler artık insanların ihtiyaçlarından ziyade istekleri çerçevesinde şekillendiği için tüketicilerin gerçek ihtiyaçları anlamını yitirmeye başladı. Artık asıl ihtiyaç tüketim aracılığı ile kendi kimliğini oluşturmak haline geldi.

Sosyal pazarlama işte bu ihtiyaç kavramından yola çıkarak, geleneksel ve müşteri odaklı pazarlama tanımına ek olarak;

Toplumsal paydaşlara hitap etme,

Toplum içi ortaklıkları geliştirme,

Verilecek değişim/gelişim hizmetinin konusuyla ilgili politikaları oluşturmaya ve yaygınlaştırmaya destek olma stratejilerini,

Söz konusu projeye ek fon kaynaklarının sağlanması için gerekli faaliyetlerin üretilmesini içeren bir süreç olarak kendini gösterdi.

Sosyal pazarlama mikro seviyede bireysel tüketimde, davranış biçiminde, hayat tarzında değişimi amaçlarken, kurumsal boyutta yönetim, üretim ve makro seviyede de sosyo-kültürel,  ekonomik değişim için gerekli politikaların yaratılması ve uygulanmasını içermeye başladı. Elbette sosyal pazarlamanın en etkin yöntemi “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri” oldu. Önde gelen kurumlar birbirleri ile sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yarışmaya başladılar.

Sonuç olarak, 21. yüzyılda tüm ticari işletmelerin, sosyal pazarlamayı dikkate almaları, sosyal sorumluluk projelerine yer vermeleri ve tüketicilerin harcamalarının karşılığında aldıkları hizmete toplumsal faydayı da katma isteklerine kulak vermeleri gerekmektedir.