Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Nevruz'dan Nevruz'a "çözüm süreci" - 3 : "2013 Nevruz'u öncesi, Öcalan'ın "yol haritası"

Nevruz'dan Nevruz'a "çözüm süreci" - 3 : "2013 Nevruz'u öncesi, Öcalan'ın "yol haritası"
 

Ocalan, Kenya'dan getirildiği uçakta Türk yetkililerin "güdümüne" girmiş; ve bu "güdüm" hala devam etmektedir...


BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN "2005 YOL ARİTASI" ve ÖCALAN'IN, "2009 YOL HARİTASI", ABD'NİN KURGULADIĞI BİR PROJENİN GEREĞİDİR...

Böyle olmasına rağmen, Projenin Türkiye ayağının fiili uygulayıcısı Türkiye'dir; kişi olarak da, özellikle 2005 yılından bu yana Recep Tayyip Erdoğan'dır... Yani bu süreçte, dümen, hep Erdoğan'ın elinde olmuştur.

Projenin uygulamasına, Öcalan'ın 1998 yılında Türkiye'nin baskısı ile Suriye'den çıkarılması ve Kenya'da ABD tarafından paketlenip Türkiye'ye postalanması ile başlamıştır.

ABD, bu suretle üzerine düşen görevi yapmış ve çözümün ayrıntılarını, Öcalan ile Türkiye'ye bırakmıştır. Bu işte kullanılacak enstrümanın da, "silah" değil "demokrasi" olduğunu söylemiştir.

Öcalan'ın, Kenya'dan getirilirken uçakta gözlenen "teslimiyetçi" tavrının, İmralı'ya yerleştirilmesinden sonra da devam etmiştir... Bu arada, PKK eylemlerinin devam etmesine rağmen, çözümün ayrıntıları içinde sayılacak, ufak tefek bazı olumlu adımlar atılmıştır.

Süreç devam ederken, ABD, ayrıntıları Öcalan ile Türkiye'ye bırakmasına rağmen gelişmeleri izlemiş ve süreci kolaylaştırıcı bazı girişimlerde de bulunmuştur.

Bu arada, 5 Mayıs 2009'da, PKK tek taraflı olarak "ateşkes" ilan edilmesinde sonraki bir zaman içinde-- ki bu zaman içinde, Temmuz ayı sonlarında, "PKK'nın tasfiyesi ve PKK'ya karşı işbirliğini geliştirmek" amacıyla, Ankara'da, "ABD, Türkiye ve Irak" arasında "üçlü mekanizma toplantısı" yapılmıştır -- Başbakan Erdoğan, Ahmet Türk ile bir görüşme yapmış ve hemen arkasından da Öcalan'ın, 15 Ağustos 2009 tarihi imzalı "yol haritası" gündeme gelmiştir.

ÖCALAN'IM İMRALI'DA YAZDIĞI "YOL HARİTASI"...(15 Ağustos 2009)

Söylendiğine göre, Öcalan 156 sayfalık yol haritasını, avukatları aracılılığı ile 15 Ağustos 2009 günü İmralı Cezaevi Yönetimine verdi. Ancak, Cezaevi Yönetimi Disiplin Kurulu, bu mektubun "devlet  menfaatlerine aykırı olduğu ve terör propagandası içerdiği" gerekçesiyle dışarı çıkarılmasına izin vermedi.

Ancak, bu yol haritası, bir şekilde dışarı sızdı -- ya da birileri tarafından bilerek sızdırıldı  -- Her medya, bu "yol haritasını", farklı şekillerde yorumladı; aynen Başbakan Erdoğan'ın 4 yıl önce(12 Ağustos 2004) Diyarbakır'da , kendi  "yol haritasını" açıkladığı zamanda olduğu gibi... 

 Şimdi bu yol haritasının içeriğine bakalım :

1 - Türkiye vatandaşlığı anayasada yer alsın,

- Kürtçe, eğitim ve öğretim dili olarak kabul edilsin ve anayasada yer alsın,

3 - Ateşkes devam etsin, koşulsuz bir genel af ilan edilsin,

4 - Akil adamlar, geçiş sürecinde inisiyatif alsın,

5 - Siyaset yapma özgürlüğü önündeki engeller kaldırılsın(Affedilen PKK'lılar dahil herkes siyaset yapma hakkına sahip olsun),

6 - Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit kaldırılsın,

7 - Yerel yönetimleri güçlendiren demokratik özerklik kabul edilsin,

8 - Çatışma döneminde işlenen faili meçhul cinayetler başta olmak üzere o dönemde meydana gelen olaylar araştırılarak "Hakikatler Komisyonu" kurulsun,

9 - Koruculuk kaldırılsın,

10 - Toprak reformu yapılsın.

NOT : Bir tıklama ile bir önceki bloğuma bakılırsa, Erdoğan'ın 2005 Açılımı ile Öcalan'ın 2009 Açılımı'nın bire bir denecek kadar örtüştüğü görülür.

Bir önceki bloğumda, İmralı'da "çözüm süreci" için "yol haritasını" çizmeye çalışan Öcalan'ın, Erdoğan'ın 2005 yılında çizdiği "yol haritasını" okuyunca "hop oturup, hop kalkmasının" nedeni de işte buydu.

Açıkça anlaşılıyor  ki, bu süreçte Öcalan Erdoğan'ın 4 yıl gerisinden geliyor; ve üstelik de onu kopya ediyor... Bu da gösteriyor ki, "çözüm süreci"nde, 2005 yılından beri "dümen" Erdoğan'ın elindedir.

x      x      x

Cumhurbaşkanı Turgut Özal'dan sonra uzun bir süre ara verilen "çözüm süreci", özellikle Öcalan'ın, ABD tarafından Türkiye'ye gönderilmesinden sonra yeni bir sürece girmiş ve bunun ilk somut adımı da 2005 yılında, Diyarbakır'da yaptığı açılımla yeni bir ivme kazanmıştır. Şu anda bu hareketlilik, iç ve dış bazı engellemelere rağmen devam etmektedir.

Şu ana kadar, bu süreçte atılan demokratikleşme adımları, aralıklarla gerçekleştiği için kamuoyunda pek fark edilmemiş olabilir. Aslında yapılanlar, bir liste halinde sıralanırsa, listenin çok kabarık olduğu görülebilir.

Bir sonraki bloğumda, "2013 Nevruzu ve 2015 Nevruzu'na gidiş" konusu işlenecektir.

 

cdenizkent

22 Şubat 2015

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..