Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Öğretmenlik öyle bir duygu ki...

Öğretmenlik öyle bir duygu ki...
 

Öğretmenliğe doyamadım. (S. Gencal)


24 Kasım öğretmenler Günü tüm okullarımızda kutlanmaktadır. Bu vesileyle medyamızda da bu konuda demeçlere, haberlere, güzel yazılara rastlanılmaktadır.[i]Hepsi birbirlerinden güzel bu yazılar, şiirler herkesi duygulandırmaktadır; ancak eminim ki biz emekli öğretmenleri daha fazla duygulandırmaktadır.

Duyguları ancak şairler ölümsüzleştirebilir. Şair olmadığımıza göre duygularımızı aksettirebilmemiz olanaksız. Duygularımızın kaynaklarını düşündükçe yeni ve bambaşka duygular ortaya çıkıyor. Anılar giriveriyor işin içine. Bazen boş gözlerle ekrana bakıveriyorum, bazen duygular gözyaşı haline geliyor.

İlkokula 1952’de kaydoldum. Köyümüzde (Trabzon'un Dernekpazarı'na bağlı Akköse Köyüne)okul ilk kez açılıyordu. Ben kayıt zamanı ile okulun açılma zamanının farklı olduğunu bilmiyordum. Kayıttan sonra her gün okula gittim. Rahmetli öğretmenim Mustafa Özer de öğretti beni. Okul açıldığında okuma yazmayı biliyordum. Sonra ki yıl, ikinci sınıfı okumadan üçüncü sınıfa aldılar beni. Bu durumu rahmetli anneme yorumladılar; çünkü köyümüzde okuma yazma bilenler annem ve teyzelerimdi yalnızca.

İlkokul dördüncü sınıfta rahmetli Ali Özer geldi. Onu da çok sevdik. Annem benim doktor olmamı istiyordu. Amcam Hoca, babam esnaf, bazıları da teyzemin kaynı gibi subay olmamı istiyordu. Bir gün hocama sordum bütün bunları kim yetiştiriyor? “Öğretmen” cevabını aldım. Öğretmeni yetiştiren öğretmen hangi okuldan mezun edildiğini sordum. “Gazi Eğitim Enstitüsü” cevabını aldım. İşte o zaman Eğitim Enstitüsüne gitmeye karar verdim. Bunun için de ilköğretmen okuluna gitmem gerekiyordu. Erzurum Pulur İlköğretmen Okulu (Adı sonradan Yavuz Selim İlköğretmen Okulu olarak değiştirildi) sınavlarına girdim ve kazandım. Bu dönemleri başka yazılarda da anlattığım için kısa kısa yazdım.

İlköğretmen okulundaki öğretmenlerimin hepsinin üzerimde hakkı vardır. Ölenleri rahmetle anarken, sağ olanlara da esenlikler diliyorum.

İlköğretmen Okulunda öğretmenimiz rahmetli Seyit Fikri Yanıkömeroğlu (Sonradan MEB Yaygın Eğitim Genel Müdür yardımcısı olmuştu) sınıfa girince, tabii hepimiz ayakta iken ortaya gelir ve bizleri başını önüne eğerek selâmladıktan sonra oturmamızı işaret ederdi. Ben de otuz yılı aşkın öğretmenlik hayatımda öğretmenim gibi öğrencilerimi selâmladım. Onlara o anki halleri için sevgi, sonraki halleri için saygı duygularımı böylece belirtmeye çalıştım.

Bir öğretmenin isminin yazmak diğer öğretmenlerimize haksızlık oluyor, ama hangi birini yazabilirim ki. Bursa Eğitim Enstitüsünde okul Müdürümüz ve coğrafya öğretmenimiz bir dersinde 38 yıldır derse plansız girmediğini söylemişti. Ben de O’nu örnek alarak, istisnalar dışında hep planlı olarak derse girdim. Bana etki eden öğretmenlerimizden biri de rahmetli eğitim psikolojisi öğretmenimiz Yusuf Ziya Sevinçtir. O’na ithahen 24 Kasım 198’1’de bir şiir yazmıştım.[ii]

Öğretmenlikle ilgili duyguları sadece öğretmenler gününde yaşıyor değilim. Bu konudaki duygu ve düşüncelerimi bloglarda yazmıştım.[iii]Böyle yazmakla olmuyor. Şu kadarını söyleyeyim gördüğüm rüyaları yazabilsem birkaç kitap olurdu.

Hep geçmişten söz etmem yanlış anlaşılmasın. Eğitim Enstitülü, Yüksek Öğretmen Okulu mezunu öğretmenlerin milli eğitimde kalmamasıyla eğitimimiz bittiğini demek istemiyorum. Asla böyle bir düşüncede değilim. Yanlış yönetiliyor olsa da çok kıymetli öğretmenlerimiz var. En az bizler kadar tüm gücünü, enerjini daha önemlisi gönlünü bu mesleğe verenler var. Oğlum İngilizce öğretmeni Ahmet Gencal’ın şahsında bu öğretmenlere sevgilerimi iletiyorum. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun, yolunu açık ve aydınlık olsun.

Sabahattin Gencal (Emekli Öğretmen), Başiskele-Kocaeli

2013 – 2014 eğitim ve öğretim yılı hayırlı olsun

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..