Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '16

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Ölüm Neden Seçmez

Ölüm Neden Seçmez
 

Safra kesemi aldırmaya karar verdim. Ameliyat sabahı moral vermeye çalışan çocuklarımı benden daha heyecanlı görünce biraz ürktüm. Gene de, üzerimde bir don kalıncaya kadar soyunduktan sonra sakin bir sesle oğlumu yanıma çağırabildim.
 
-Gel yardım et, şu ameliyat önlüğünü arkadan bağla bakalım.
 
Sonra, kızım solumda oğlum sağımda yatağın kenarına ilişip hemşireyi beklerken, “Bakın çocuklar, ola ki işler ters gitti…” derken oğlan sözü kaptı; “Yok baba ya, bişi olmaz, alt tarafı safra kesesi bu!” dedi.
 
- Gelin ata binmiş ‘ya nasip’ demiş. Ben de az sonra sedyeye binip ‘Ya nasip!’ diyeceğim. Dua edin sağ salim dönmek nasip olsun. Bilime ve hekimin şifa sanatına güvensek de, hayatın iradesi bizim irademizden bağımsız ve doğrusu bizi umursamadan tecelli eder. Hiç beklenmedik bir noktada ve umulmadık biçimde hayatın iradesi bizim irademizi yok ediverir; bir bilgisayar kaydını silmek kadar basittir. Ancak hayatın iradesi bunu asla bize kastından yapmaz; sadece bizden yeni bir biçim çıkartmaya meyletmiştir; hepsi bundan ibarettir. Hakkınızı helal edin. Ölüm hiçbir nedeni küçümsemez. Eğer geri uyanmazsam, hayat benim yokluğumu tınmadan devam edecektir. Sadece bunu bildiğimi hatırlamanızı istiyorum...
 
“Bunca gayretimin sonucu değil mi bir avuç toprak,
Ölümden yana korkum yok tek korkum unutulmak“ ... demiştir ya şair; benim de tek huzurum hatırlanmak…
 
***
Uzman genel cerrah Özer Çelik yaptı ameliyatı; kapalı ameliyat denen yöntemle. Yarım su bardağı irili ufaklı yuvarlak ve kaymak taşlar çıkardılar safra kesemden. Doktorun anlattığına göre safra kesesinin anatomisi o kadar bozulmuş ki karaciğeri besleyen kan damarlarına dolanmış. Bu yüzden safra kesesini olduğu gibi koparıp dışarı çekmek tehlikeli olacağından sabırla taşları tek tek dışarı aldıktan sonra kesenin kalıntısını temizlemişler. Safrada iltihap olmadığı için açık ameliyata geçmemişler zor olanı tercih etmişler. Hepsine minnettarım.
***
Tuhaf amma geçmiş olsunlara gelenlerle muhabbetin keyfini özlüyorum. Hastanede bir hafta kaldım; perhiz yemeğinden başka bir şey yemedim. Doktor çok yağlı, tuzlu-tatlı ve kızartılmış ağır yiyeceklerden hiç olmazsa 6 ay kadar ciddiyetle sakınmamı tembihledi ve taburcu etti.
***
Altı ay sonra kontrole gittiğimde özellikle yemeklerden bir saat sonra bastıran karın ağrılarından yakındım. Doktorun yüzü ekşidi. Bu ağrıların ameliyattan önce de var olduğunu söyleyince doktorun yüzü güldü. Muayeneden sonra, doktor mide endoskopisi yaptırmamı önerdi.
 
Doktorun öğüdünü tutup mide endoskopisi yaptırdım. Endoskopi sonucu midemde helikobakteri ve mide çıkışında iki ülser yarası tespit edildi. Alınan parçalar kanser oluşumu göstermeyince doktor helikobakteri için antibiyotik tedavisini başlattı. 20 günlük sıkı bir antibiyotik tedavisinden iki ay sonra kontrol için yeniden endoskopi yapıldı. Helikobakteri seviyesi düşmüştü fakat yeterli değildi. Daha etkin dozlarla bir yirmi günlük tedavi daha başlatıldı. Sonunda sabır ve disiplin galip geldi; mide ve on iki parmak bağırsağı iyileşti, sindirim normale döndü.
 
Tedavi sırasında antibiyotiğin ağızdaki pas etkisinin sigara isteğini körelttiğini fark edince fırsattan istifade sigara bağımlılığından da kurtuldum. Artık düzgün keyiflerle yaşamaya başlayabilirdim. Aklımı beynimin düşünce zarlarından yaptığım gerçeklik paraşütüne asıp yere sağlam basmalıyım… Gerçeğin değişim rüzgârlarına saygılı ayaklarla hayatın son hediyesi ölüm nedenime gururla yürümeliyim… Üstelik farkına vardım ki ölüm kendine ‘neden’ beğenmek için beklemiyordu; ölümün eli basmış canevine, baş ağrısı bahane…
 
Muharrem Soyek
 
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..