Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '06

 
Kategori
Eğitim
 

Örnek idarecilik

Örnek idarecilik
 

(DÜNDEN Devam)

Evet!.. Zor yıllardı o geçen zaman. Yoktan varoluşta, öğretmenliği, bir '' Çile '' mesleği olarak görmeden, sorunların üzerine üzerine gitmek, mücadelenin ana anahtarı olmalıydı. Ertuğrul Öder de öyle yaptı. Öğretmen, saçını kesti diye bıçakla okula gelir öğrenci. Müdüründen intikam almaktır gayesi. Arkadaşlarına bıçağınıa göstererek: '' Karnından başlayıp, gırtlağına kadar sürttüreceğim bıçağı '' demektedir. Bütün bunlar, şimdi emekli olan öğretmenin anlattıkları.

Haber, müdüre ulaşmıştır. Polis haberdar edilir. Polis sınıfta arama yapar.. Bıçak öğrencide bulunur. Müdür, canına kastetmek isteyen öğrencisine ceza vermez. Bıçağı dolaba kitler. Meseleyi kapatır. Taaa ki, mezun oluncaya kadar bu mesele bir daha konuşulmaz. Diploma töreninde, Ertuğrul Öder, bir elinde o bıçak, diğer elinde diploma olmak üzere bunları öğrencisine uzatır. Nasihat eder. Yıllar sonra aynı talebe' nin, Milli Eğitim Müdürü olduğunu haber alır Öder Hoca. Varır gider kendisini ziyaret için, kutlamak için Ankaraya. Talebesi, Müdürünün elini öper. Ve o anda misafiri olan valiye dönerek: '' İşte. Bahsettiğim müdürümüz Ertuğrul Öder '' der. Vali, önünü ilikleyerek birden ayağa kalkar. ve: '' Biraz evvel sizden bahsediyorduk. Uzun yıllar kaymakamlık ve valilik yaptım. Bu tablo ile karşılaşmadım. Bir insan kazanmak önemli bir olaydır. Sizi candan kutlarım '' diye cevap verir..

Bundan sonra aynı Öder 'i 1960 yılındaki ihtilalde , Kilimli Belediye Başkanı olarak görüyoruz. Aradan yıllar geçti ve '' Bir öğretmenin Kilimli anıları '' adıyla bir kitap geçti elimize Ertuğrul Öder' in sesi, Ankaradan geldi. Dedim ki kendisine: '' Kitabınızı okudum. Bakanlıktan, Milli Eğitim camiasında başucu kitabı olarak kabul edilmeli '' dedim. Talim Terbiye Daire Başkanı da aynen öyle söylemiş: '' Emekli olmadan önce bu elime geçseydi, bu kitabı baş yapıt olarak Milli Eğitime malederdim '' demiş.

Şimdi.. Milli Eğitimin bütün birimleri... Talimcisi, terbiyecisi elele vererek, bu çilekeş ve vakur öğretmenin kitabına eğilmeliler. Yeni yetişecek öğretmen adayları bu kitabı okumalılar.

Eğitim işi emek ister, yürek ister. İşte o emek de, yürek de, Ertuğrul Öder' de vardı. Bu, O' nun düsturu idi.. Yine yepyeni bir haber daha! mı? Var.. Bir tedbir aldılar mı? Çinlilerin, '' Çin Seddi gibi uzun, dolambaçsız sözleri vardır: ''Dağ volkanı sinesinde yetiştirir, volkan dağı deşer.. Ağaç, kurdu içinde besler, kurt ağacı deler.. İnsan bin hülya doğurur, hülyalar insanı kemirir! '' Evet.. Öder de, aynen öyle yaptı. Şekerle koruğu karıştırıp helva yaptı ve bunu herkeslere dağıttı..

Haksızlıklar karşısında çok konuşanlar değil, en fazla susmağa zorlanan kişiler tehlikelidir. Ama o, susmadı. Konuştu.. Konuştu.. Bir örs idi. Sabırlı olmasını bildi zaman zaman. Kuvvetli vurmasını da bildi, çekiç olduğunda da. .O, bu kitabında velisinden öğrencisine kadar çok kimselere yeşil ışıklar yaktı. Kibar ''Göndermeler'' yaptı. Ve de: '' Gözümüzde büyültüp; ruhumuzda küçülttüklerimiz insanları değil, gözümüzde küçültüp, ruhumuzda ''Büyülttüğümüz'' insanları sevmemizi, onlara değer vermemizi istedi, öğütledi ve bekledi.. '' Bir Öğretmenin Kilimli Anıları'' kitabında şimdi her şey birer anı. O şimdi emekli. Yetiştirdikleri arıyor, buluyor, gelip elini öpüyorlar hocasının.

Necatibey Öğ. Okulu, Gazi Eğitim derken Bartın ve Kilimlide Orta ve lisede müdürlükler, Kıbrıs Türk okullarından sonra, Ankara Yüksek Öğ. Okulu ve Ankara Yük. Teknik Öğ. Okullarında Müdür muavinlikleri yaptı. Şimdi 84 yaşında ve emekli..

Ertuğrul Öder Hoca, ''Ağıtlar'' yakmadan götürdü işi. İlim ve irfanı kendisine katık yaptı. Işığını herkesle paylaştı,bu günlere geldi şükür!.

RESİMALTLARI: 1948 Bartın Ortaokulu.. Muhteşem Yapı. Rum Bodasakinin evi, ortaokuldu. Şimdi yıkılmış. Yazık. Ve 1948 yıllarında Bartın Ortaokulu talebeleri ve Müdür Muavini Ertuğrul ÖDER.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..