Ortadoğu ve Türkiye

2002 den 2008 Global finansal krize kadar lale devri yaşayan dünya piyasaları. Denetlenemeyen global serbest piyasanın çöküşü sonucu., (Enron skandalı bunun ön göstergesi idi ama maalesef bilerek veya bilmeyerek herkesin Irak krizine odaklanması yüzünden farkedilmedi veya farkedilmek istenmedi.) Bunun sonucu olarak Amerikan kapitalizmi, dünyanın yaklaşık 8 tirilyon dolarını buhar edip uçurdu veya farkedilmeden kendi finans piyasası içinde eritti!! Yunanistan örneğinde de göreceğimiz gibi, dünya piyasaları halen toparlanma savaşı veriyor. Korkarım Türkiye dahil önümüzdeki sene buna yenileri eklenecek.

Tarihte de örnekleri göründüğü gibi. Mali krizler beraberinde gelen üretim kaybı sonucu oluşan işsizlikler. Basiretsiz devlet adamı ve politikacıları hayali düşmanlar yaratmaya iter. Bunda da en çok uygulanan dinsel öğeler ve etnik yapılardır. İnsanların tarihten, örf ve ananavi duygularından gelen hisleri kullanılarak.Toplumun dikkatini hayali düşmanda odaklıyarak. İç yapıdaki bozukluklar; işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve devletin hizmetlerini aksatması gibi kendi beceriksizliklerini örtmeye çalışırlar.

Bunu haçlı seferlerinde. Sefaletten kırılan Avrupa toplumunu, mazlum hiristiyanlara yapılan hayali zulum hikayesi ile dolduruşa getirerek binlerce aç talancıyı Anadolu topraklarına saldılar. Allah ve hiristiyanlık adına haraket eden kutsal kilise! Yerleşik zengin toprak sahiplerini de bu kutsal göreve zorlayarak, topraklarına geri döndüklerinde verilmek üzere el koymuş. Böylece hem kafası karışık aç insanlardan kurturuldu hemde zenginlerden dönen az olduğundan dünyanın en büyük servetinin temelleri atılmış oldu. Yani kilise bir taşla iki kuş vurmuş oldu! Ve bunların hepsi daha iyi birer insan olmamız için getirilen kutsal din adına yapıldı! Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında bunun etnik ve milliyetçi yapı yüzünden olanları yaşadık. Ama hepsinin ana sebebi finansal krizin oluşturduğu sonuçların. Basiretsiz yöneticiler tarafından aşılamamasından ötürü, yaratılan düşman ile savaşma idi.

Medeniyetler beşiği Mezopatamya bölgesi. Çok karışık etnik yapılanma ve dinsel görüş vardır. Buda özellikle kriz zamanlarında, basiretsiz politikacıların da etkisi ile pimi çekilmiş bir bomba gibi durmasına sebep olmaktadır. Dünyanın en fazla petrol üreten ülkelerinden biri olan İran. Halkının refahı için çalışmak yerine atom bombası peşinde koşmakta. Ülkemiz son 8 senede 2 kat borçlanmış, 50 milyar dolar özelleştirme yapmış. Ama nedense işsizlik 2 katına çıkmış. Ama bunun yanında dolar milyarderi sayımızda rekor kırmışız. Tam 36! Nedense varoşları kurtarmak için oy isteyenler, kapitalistlere çalışmış. Halkın kafası karışık! Hayali düşman yaratmak lazım, meşgul olmaları için! Bunun için ''One minute'' demişiz, Gazze li mazlumların kurtarıcılığına soyunmuşuz!

Değişim mesajları ile gelen ve ABD gibi kapitalizmin anavatanında gerçek demokrasiyi oluşturmaya çalışan Sayın Obama. Sağlık Sigortası ile ciddi olduğunu gösterdi. Önünde Eğitim Reformu bekliyor ve bunu da büyük ihtimalle ilk dört yıla sığdıracak. En büyük sermayeleri çarsiz insanlar olan Kilise ve Kapitalizm. Sermayelerini tamamen kaybetme korkusu ile Sayın Obama yönetimi ile gizli bir savaş içinde ve bunun en son örneği Brezilya da basına yansıyan İran sözleşmesi. Amaç Obama'nın prestijini sarsmak.

Şimdiye kadar bütün Ortadoğu ülkelerine eşit mesafede duran. Dolayısı ile güvenirliği olan ve tavsiyelerine uyulan Türkiye. Taraf olmaya başladığından bu güvenirliğini kaybetmiş. İsrail'in böyle yapacağını bile bile. Gazze'ye giden yardım konvoyuna müsade ederek. Askeri güç prestijinide bölge ülkelerinde sorgulanır hale getirmiştir. Veya İsrail'e savaş açacaktır!

Hiçbir şekilde ABD ye ve gelişmiş ülkelere güven vermiyen İran yönetimi. Nüklüer çalışmalarını hızlandırması ile daha fazla soru işaretleri doğmasına sebep olmaktadır. Çünkü bütün ülkelerin özellikle ABD nin en büyük korkusu bu nüklüer gücün terörist gurupların eline geçme korkusudur. Yoksa İran'dan kat be kat üstün silah gücü olan bu ülkeler için atom gücüne sahip İran tehdit olamaz. Ne kadar da Sayın Obama dirense de, nüklüer çalışma hırsını yenemiyen İran. Bir şekilde ABD nin hedefi olacak. Irak savaşından ders alan ABD büyük ihtimalle kara harekatı yapmıyacak. Sadece havadan, İran'ın bir daha ayağa kalkamıyacağı şekilde bütün üslerini ve önemli platformlarını bombalıyacak. Çıkan kargaşada, desteklediği gurubun iktidarı almasını sağlıyacaktır.

Benim asıl korkum! Böyle bir sonuca Türkiye'nin de dahil olabileceği varsayımı. Çünkü, yaptıkları terör ve Irak örneğinde görüldüğü gibi hariç gücün yanında olmalarının getirdiği. Kürt toplumuna karşı bölge ülkelerinde oluşan nefret. Bu topluluğu yavaş yavaş bölgede yalnızlığa itmiştir. Ve bu durum 1. Dünya savaşından beri Anglo Sakson devletlerin uygulamaya çalıştığı Kürdistan devleti için uygun zemini yavaş yavaş oluşturmaktadır. Bütün komşuları ile problemli bir Kürdistan kurulması, Amarikan emparyalizmi için de bulunmayacak bir fırsat olacaktır. Kapalı bir toplum olmaları ve gücün belirli ailelerde toplanması emparyalist güçlere rahatça istediklerini yapabilecekleri, petrol havzalarının yanında ilelebet bir alana sahip olma şansı verecektir. Böyle bir ülkenin oluşması için mutlaka Türkiye'de İran gibi bir konuma çekilmelidir ki, Türkiye topraklarıda bu kurulacak ülkeye dahil edilebilsin. Maalesef şu anda bulunan hükümet bunu gerçekleştirmeleri için bütün doneleri sunmaktadır. Önce bölgedeki tarafsızlığını yitirmiş. Şimdi de taraf konumunda hatta onlar ile beraber oynar hale gelmiştir. Olabileceklerin zamanını, Kilise ve Amerikan kapitalizminin, Obama ile gizli savaşı belirleyecektir!

Lütfen basiretsizliğimize geleceğimizi kurban etmiyelim. Sahi, biz bu kurtuluş savaşını niye yaptık?

prophetzekeriya@hotmail.com