- Kategori
- Anılar
Öyküler anlatsam sana beni dinler misin?
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken pireler berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken Çin’de mi Maçin’de mi bilinmez. Masal mı öykü mü desem, teyzem anlatmıştı bana ben de sana anlatayım dedim.
Hani o kış gecelerinin birinde elektrikle tanışmadan önce gaz lambasının aydınlattığı toprak damlı evimizin bir köşesinde tandırın en sıcak yerinde yarı uykulu ve fakat meraklı gözlerle hayran hayran seyrederken masal anlatan teyzemi uyuyakaldığım gündü.Dışarıda adam boyu kar vardı. Leylekler çoktan uçmuş gitmişlerdi sıcak ülkelerine. Ben yine yalnız kalmıştım kendi kendimle.
Hani peri padişahının kızına aşık olmuştu masalımızın kahramanı işte o ben olmuştum o gün.
Köyümüzün içme suyunun başına oturup su almaya gelen herkesi parçalayan ejderhayı öldüren o masal kahramanı bendim.
Bazen Anka kuşunun kanadında bazen bir halının üstünde yedi kat yerin altından yedi kat göğün üstüne yani yaşanacak dünyaya uça uça gelen bendim.
Alaaddinin sihirli lambasından çıkan cinden üç dileği dileyen bendim.Üç dileğimin üçü de sendin. Kırmızı panjurlu evimizin bahçesinde koşuşan çocuklarımızdı. Balkonunda hanımeli, fesleğen ve mor menekşeler açan.
Bir başka gün yine masal anlatırken teyzem Leyla’yı çöllerde arayan Mecnun bendim. Aşkı için saçlarını tutuşturan Aslı’nın uğruna gözyaşı döktüğü Kerem de bendim.
Karacaoğlan’ın o en güzel aşk şiirlerini ve Köroğlu’nun kükreyen deyişlerini ezberlemek o kadar kolay mı sanıyorsun.