Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '08

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Özel kurufasülye tarifi ve Lafontain'in dili

Özel kurufasülye tarifi ve Lafontain'in dili
 

FARKLI BİR KURUFASÜLYE


İtalyan öykücü La-fontain’in öykülerinden birinde; İtalyan asilsazade malikanesine davet ettigi önemli misafiri için ahçısına çok önemli misafirimi davet ettim, ona unutamayacağı lezzette bir mönü hazırlamanı istiyorum der. 

Ahçı süpriz yaparak İtalyan muftağının hamur yemeklerinin dışında bir yemeği; bizim mutfağımızda ağırlıklı olarak paça çorbasında kullanılan, efendisinin tercih etmediği “DİL”i günler öncesinden özel terbiyeleyerek hazırlar. 

Misafirin teşrifinden sonra servis başlar, sohbetle uzayan ön yemeklerden sonra terbiyesi ve fırında pişirimi ile lezzeti kıvamına ulaşmış ana yemeği “DİL”İ ahçı sofraya getirdiğinde efendisi surat asarak karşılık verir ve misafirine ayıp olmasın diye kendisinin önüne konan bir parça “DİL”İ yemeye başladıgında lezzzetten kendisinin dili tutulur ve misafiri ile birlikte ikinci üçüncü parçaları da yiyip bitirirken kendisinin “DİL”le olan küskünlüğü sona erer ve misafiri gittikten sonra yaptığı süpriz için ahçısına özel bir bahşiş verir. 

Aradan bir kaç ay geçtikten sonra malikane sahibi ahçısından davetlisi olmadan kendisini ziyarete gelecek hiç sevmediği biri içinde yemek hazırlamasını ister. Ahçı yine süpriz yaparak vasat bir mönünün ana yemeği olarak tekrar “DİL” den yemek hazırlar ve sofraya getirir malikane sahibi sinirlenir ve “önemli misafiri içinde hazırlanmış olan; “DİL” yemegini, güzel anıyı hatırlayarak bir bahane ile yemez. 

Misafir gittikten sonra ahçısını çağırır, sen en önemli ve en önemsiz misafirlerim için aynı yemeği nasıl yaparsın diye azarlar. 

Ahçı çok sakin bir şekilde dinler ve sözün sonunda efendisine çok sakin bir ifade ile sanırım bugünkü “DİL”İ yemediniz der, efendisi sorar ne farkı vardı ki ? Ahçı önceki terbiyelenmiş ve fırında pişirilmişti, bugünkü de terbiyelenmemiş ve çiğnenmeyecek kadar azıcık haşlanmıştı diye yanıtlar. Hem güzel sözleri ve iltifatları, hem de kötü sözleri de dil söyler, lezettli bir dil yemeği iltifat, lezzetsiz bir dil yemeği de hakarettir deyince, malikane sahibi ahçısının yemeklere lezezet veren usta olmaktan öteye yemeklere anlam katan bir düşünür olduğunu algılar ve bu ince detaydan ötürü yine ahçısına bahşiş verir, ama öncekinden epey az miktarda, bu sefer ahçı dayanamayıp sorar bahşişler arasında fark neden diye? malikane sahibi de önceki bahşişi misafirini mutlu ettiğin için, bu bahşişide misafirini mutsuz ettiğin için verdiğini (her misafirin değerine göre bahşiş verdiğini imasıyla) söyleyerek, kendi düşünce boyutunu ortaya koyar. 

Yemeğe olan ilgim hobiden ahçılık düzeyine ulaştıktan sona bu öyküyü kendi mutfak kültürümüzde KURUFASÜLYE’YE uyarladım. 

Ulusal ve geleneksel yemeğimiz KURUFASÜLYE’Yİ rastgele pişirdiğimizde yerken rahatsız eden sindirirken gaz yapan, yatılı ögrencilerin ve askerlerin bıktığı, yandan baktığı ve hatta bu durumdan haberdar olsa İtalyan asilzadenin sevmediği tüm misafirlerine ikram edeceği bir yemek olan ÖZEL KURUFASÜLYE; iyi bir ahçının elinde her bir tanesi lezzet tabletine dönüşebilen bir protein lokması olabilmektedir. NASIL MI ? size kendi kurufasülyemin formülünü anlatarak açıklayayım. 

Ben, kurufasülyeyi protein gücüne yakışır şekilde terbiyelenmesi, gazını çıkarması, tad alması, çok hafif yağlanması için gerekli 5 malzemeyi (kimyon, sarmısak, şeker, tuz vezeytinyağını) süte karıştırırak kaynatır ve sütü ateşten indirip kaynarlığı gittikten sonra KURUFASÜLYE’Yİ sütte 12 saatlik lezzet uykusuna yatırırım, sonra suda hafif kaynatarak haşlarız. 

Sonrasında kurufasülyenin cinsine göre düşük ısıda 4-6 saat arası fırınlanarak KURUFASÜLYENİN dağılmayacağı şişeceği şekilde pişirilir, fırından çıkarıldıktan sonra dinlendirilir ve tezgaha çıkarken (tatlı toz biber, dana bülyon ve tereyağdan oluşan) sos ilavesi ile lezzet sevenlere sunulur.

Bu kurufasülye; iştahla yenilen, damakta iz bırakan, gaz yapmayan lezzetli ve çok sağlıklı bir ziyafet yemeğidir.  

Kadri KANPAK 

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..