Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Özel üniversitelerin reklamları

Özel üniversitelerin reklamları
 

Hoşuna gittim mi?


Karşınızda, gözlerini size dikmiş bakıyor, ''Hoşuna gittim mi?'' 

Başını sağa doğru eğerek, kendi kendisine sarılmış. Görünürde hiç bir kumaş parçası da olmadığı için, bir an çırılçıplakmış gibi hissediyorsunuz.

Yalnız, çıplak ve sarılıp sarmalanmaya muhtaç bir dişi...

Bir ergen için bundan daha dikkat çekici bir reklam olabilir mi?

Hoşuna gittim mi? Benim de hoşuma, Sanayi Politikaları ve İş İdaresi Fakültesi öğrencileri gider.

Cinselliği reklamlarda kullanmak yeni bir şey değil ancak, eğitimin ve sağlığın onlarca yıl ücretsiz olduğu bir toplumda, Sovyetler Birliği'ndeki üniversiteleri, kapitalizme geçişle beraber ülkedeki öğrencileri, yüksekkaldırım'da müşterilerini içeriye şuh bakışlarıyla davet eden 'emekçi' edasıyla bilim yuvasına çağırırken görmek, işte o çok da hoş olmuyor.

Artık o, geçmişte sanayi devrimini yapan, uzaya çıkan, atom santralları kuran, onlarca yüzlerce Rus bilim insanını yetiştiren üniversiteler yok Rusya'da. Üniversiteye girişte bizdekine benzer bir sınav sistemi var ama her bölge, kendisinden daha çok öğrenci Moskova'daki St. Petersburg'daki üniversitelere girebilsin diye, sınav zamanı olmadık numaralara, hilelere başvuruyorlar. 

Yaz tahtaya al haftaya, yatır bankaya geç üst sınıfa.

Rezillik üniversiteye girme aşamasında yaşananlarla bitmiyor.Ders geçmek de, çalışmaya, derse devama ya da sınavlarda aldığın notlara değil, artık alenen yapılan, bankalardan üniversite yönetiminin hesaplarına transfer edilen meblağlara ait makbuzların, öğrenci işlerine verilmesi ile oluyor.

Ders geçmenin ücretini öğrenip, doğru zamanda doğru bankadan gerekli hesaba parayı gönderdiğinizde, artık derse ait tek kelime bile bilmenize gerek kalmıyor. 

Hoşuna gittim mi?

Gitmedin tabi. Biz seni böyle bilmezdik. Ellerinde çanta, dizüstünde etekleri ile üniversite yollarındaki kız öğrencileri gösteren sararmış fotoğraflarda tanıdık biz Rus üniversitelerini. Erkekleri hem sporcu hem de bilgiliydiler. Para ile satın alınamayacak değerler uğrunaydı mücadeleleri. Öyle duvaran bakan bir çift göze kapılıp gidecek bir ruh halleri yoktu, daha henüz o günlerde.

Ne oldu da böyle oldu?

Kim ne derse desin ne yazık ki, bozulmaya gayet de müsait insanoğlu, paranın gücünü görünce ve kimlerin bu güce neler yaparak sahip olduklarını anlayınca kolayca, ''Kim şimdi üç kuruşa çalışacak?'' moduna giriverdi. 

Rahat para kazananlar, medyada öne çıktı, çıkartıldı. Paranın gücünü etiketi yapanlar, rol model oldu model gibi genç kızlarla, delikanlılara. İdollar değişince haliyle az sayıda da olsa kalmış bir kaç idealist de çok uzun ömürlü olamadı.

Kısırdöngü, dönüp dolaşıp ülkeyi vuracak orası malum ama, şimdilik herkes hala bir rüya modunda, tatlı hayat yaşamanın peşinde. Emeği değil yemeği, çalışmayı değil gezmeyi, hem de kolay kazanılan paralarla yapmak istiyor gençler.

Böyle olunca, bunu sömürmeye çalışan üniversite yönetimleri de sadece 'işlerini' yapıyorlar. Asıl gençlerin bu 'gidişlerini' düzeltmek yerine.

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..