Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Promet/Değerlerin olmadığı bir dünya

Promet/Değerlerin olmadığı bir dünya
 

Hani yani insani değerlerimiz hiç olmasa, eti/kemiği olan bir canlı olsak ama bilgimiz de olsa. Ve bilgimiz iyilikleri/doğrulukları içermese… Ama bu zor; çünkü bilgiler değerlere karışmış, hatta değerler bilgi olmuş.

Şu insanlık dediğimiz şey konusunda sorun yaşadığımızı düşünüyorum. Yani bilginin yanında değerleri de aldığımızda sorunlar başlıyor. Ama böyle de insan oluyormuşuz. Ben emin değilim. İnsan olmadan önce, hatta bilgi de yokken, ama hayır bilgi de yokken demeyim, insaniyet elbisesi giymemişken sanki daha iyi olurduk. İnsanlıktan çıkmamayı değil insanlığa hiç girmemeyi konuşuyorum. Doğruları bilelim ama bu bizde kural olmasın. “Küfür etmek yanlıştır, Allah seni keser” Allah seni keser kısmı olmasın.

Kurallar sadece bilgi olarak olsa, insanı bu bilgilere kendiliğinden uyacak şekilde yetiştirsek ve bıraksak. Sorumluluk, mecburiyet, müeyyide, cezalandırma, hesap sorma olmasa. İnsanlar öğrettiklerimize uydukları kadar uysalar, uymadıkları zaman da canları sağ olsun.

O zaman nolurdu. Daha özgür olurduk. Yaptıkların doğru ya da yanlış sana ait. Hesap vermeyeceksin. Bir cezası ödülü yok. Sonucu iyiyse faydana değilse zararına olacak, hepsi bu. Sen zaten iyiyi/kötüyü, doğruyu/yanlışı ve güzeli/çirkini biliyorsun. İyiyi doğruyu, güzeli yaptığında sonucun da iyi olduğunu, aksi durumda kötü olduğunu deneylerle görmüşsün.

Sorunlarımızın nedeni değerler. Sözde bizi insan yapan değerler elbisesini giydikten sonra başlıyor her şey. Çünkü her iyi şey karşısında bir kötü şeyi de oluşturuyor. Örneğin temizlik diyorsun, karşısına temiz olmamak çıkıyor. Tamam çıksın. İkisinin de sonucu bilgi ve deney olarak belli. Ama işte temiz olmalısın, temiz olmazsan… Diye başlayan cümle bitiriyor her şeyi. Sadece bir bilgi olarak kalsa ve insanı da bu bilinçle yetiştirsek temiz olduğu zaman görse, olmadığı zaman görse… Yani kural koymasak, zorunluluk, aksi takdirde şöyle olursun, böyle yaparız vs demesek. İşte bütün bunlar yaşadığımız olumsuzlukların nedeni bence.

Mevcut anlayışta işte görüyorsunuz, kurallar var, kanunlar var, asarız, keseriz diyoruz ama sonuç ortada… Yalnız, insan bildikleriyle hareket edebilir mi? Herkes için bilmek yeter mi? Yani bazıları her şeyi bilseler bile domuzluğa devam ederler mi? Öyle ya ne yaparlarsa yapsınlar hesap sormayacağız. İyi eğitimli kişilerin pek suça bulaşmadıklarını, dahası toplumdan uzak yaşamış doğal insanın daha az kötü olduğunu gözlemliyoruz sanki. Bu da bize yol gösteriyor.

Yani şu şekilde, insanlar için imkânlar normal. Her şeyi çalışarak elde edecekler. Kötülük yapma şansları her zaman var. Bilgileri tam ama keyif ve arzuların da önemli olduğu anlatılmış. Her yol var ama bedeli de belli.

Ya sanki işte ahlak, namus, din, vatan, kanun, bayrak vs değerler ve bunlara bağlı inanç, bağlılık, sadakat, iyilik, kötülük, doğru, yanlış, çirkin vs davranışlarımız yüzünden hayatımız zindan oluyor. Atıyorum insanların bir kısmına güzel deyince güzel demediklerimiz de mecburen çirkin oluyor ve sorun başlıyor. Güzel ya da çirkin değil de farklı desek. Bizi değerler öldürüyor, insan olmaya çalıştıkça insanlıktan çıkıyoruz. Bir de insan olmayalım bakalım, inek gibi yaşayalım anasını satayım! İnsan oluyoruz da noluyor sanki. Kendi kendimize hayatımızı karartıyoruz.

Ben değer dediğimiz bu şeylerin bize bir şey katmadığını düşünüyorum. Örneğin iyilik yapmanıza gerek yok, kötülük yapmadığınız zaman da iyi olursunuz zaten. Elinizi yüzünüzü yıkadığınızda güzel olacağınız gibi. Değer dediğimiz şeyler bize bir şey katmıyor ama bizden çok şey alıyor. En azından isteyen kimselerin böyle yaşamalarına izin verelim. Ama sanırım bu işin çocukluktan başlaması lazım. Değersiz yetiştirelim onları. İşte değerlerle yetişmiş insanlar: Hitler, Saddam, Ogün Samast, El Kaide. Bakmayın bizler de aslında biraz böyleyiz. Yoksa belki fırsat bulamıyoruz ya da cesur değiliz.

Ne demek istediğimizi anladınız. Aynı konuda yeni yazılar yazarak konuyu daha iyi açıklarız. Bu yazımızda ileri sürdüğümüz düşüncelerimiz kafanıza yattıysa -biz sadece okunsun diye yazı yazmıyoruz- bize katılınız. Daha böyle yüzlerce düşünceyi birlikte hayata geçirelim. Ağaç Hareketi (The moive of the trees) dediğimiz şey yüzlerce konuyu kapsayan olağanüstü bir dünya düzenidir. Düzenin ismi önemli değil. Zaten geçici olarak konuldu. Sizler daha güzel bir isim bulduğunuzda değiştiririz. Bu yazıdan başlayarak yazılarımızı okuyup onaylayan kimseleri davamızın savunucuları/takipçileri olarak ilan edeceğiz. Haydi, Türkiye insanı! Göster dünyaya büyük olduğunu, öncü olduğunu! Satürn güneşi seninle doğsun!

02.04.2013

Sevgi ve saygılarımı sunuyorum ülkemin güzel insanları

Kerim Korkut

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..