Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '06

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Rıfat Ilgaz, Sarı Yazma, Gideros Koyu ve...CİDE

Rıfat Ilgaz, Sarı Yazma, Gideros Koyu ve...CİDE
 

2003 yılının en sıcak günleri. Aylardan Agustos. Bir haftalık tatilimizi ailece, Karadeniz Bölgesi'nin batı bölümünde değerlendirmek amacıyla iki araba ile yola çıktığımız günü tam olarak hatırlayamasam da heyecanlı ve keyifli saatler olduğunu bugün bile unutmuyorum.

Samsun, Sinop ve dağ yolundan, uzun bir yolculuğun ardından akşam saatlerinde Kastamonu'nun güzel ilçesi, Rıfat Ilgaz'ın memleketi, ''sarı yazma'' ve dillere destan koylarla ünlenmiş Cide'deyiz. Yorgunluk ve açlık had safhada, gelene kadar özellikle yemek yemeyip Cide'de balık yeme havesimizi sürdürdüğümüz için. Önceden yapılmış bir plan veya rezervasyon olmadığından öncelik kalacak yer sorunun çözülmesi. Yarım saatlik arayış ve konuştuğumuz insanların tavsiyeleri ile süre kaybetmeden, dört kişilk bir ailenin işlettiği, ''Yalı Otel''de konaklamaya karar verip yerleştikten sonra, aşağıya, dalgaların,ağustos böcekleri vokali eşliğinde gece konseri verdiği sahile iniyoruz. Birkaç tane balıkçı kayığı var etrafımızda erkenden denize açılacağını tahmin ettiğimiz. İştahla yemek siparişlerini beklerken, göze hitap eden göbek marul, rokalı,nar ekşili, yeşil salatanın bir tanesi tükeniyor ve ikinci salata siparişi veriliyor, balıklar gelinceye kadar. Nar ekşili yeşil salata. En fazla yedi yıl öncesine kadar sadece Çukurova'da bilinen ya da yaygın olarak kullanılan nar ekşisinin salataların vazgeçilmez unsuru olmasının keyfini Cide'de yaşamak, midelerimize bayram ettirirken, nar ekşisini sahiplenmek te kaçınılmaz hoşluk oluyor o an. Sıcak ve çıtır çıtır taze balıkların gelişiyle mükemmel bir akşam yemeğinin, sanat, edebiyat, tarih sohbetine dönüşmesi geç saatlere kadar devam ederken, zamanın nasıl ilerlediğinin farkına varmadığımız anlaşılıyor. ''Orta halli, yıldızı çok olmasa da temiz bir otel'' yorumunun ardından gelen dinlenme saatleri ertesi gün ki Amasra yolculuğuna zinde olarak başlamamızda büyük rol oynuyor. Sabah olduğunu, horoz sesinden anlıyoruz. Evet, Denizli'nin meşhur horozu Cide'ye kadar gelmiş. Araba, kamyon, yüksek sesle konuşan insanlarla , klakson, seslerini duymaya alışık kulaklarıma değişik geliyor horoz ötüşü. İlk kez duyuyor olmasam da farklılık hissediyorum.

Yine deniz kenarında, ayaklarımızı uzattığımızda dalgaların ıslatacağı kadar yakın, uçsuz bucaksız mavilikler ve karşı tepeye sıralanmış evlerin, ağaçların görüntüsünde kahvaltı yapmak, balıktan dönen tekne ve insanları gezdiren kayıkları izlemek, ancak yaşandığında anlatılabilecek güzellikler hissettiriyor. Kokuları ve tazeliklerinden doğal ortamda yetiştirildikleri anlaşılan, domates,salatalık, mis kokulu naneler, kahvaltı saatlerini uzatsa da yola çıkma zamanının geldiğini hatta geçtiğini fark ederek hızlanıyoruz.

Amasra'ya doğru yoldayız artık. Fotoğraf çekmekten, denize girme keyfine varamıyorum, ''bir tane daha. Denize Amasra'da girebilirim ama bu görüntüleri bir daha yaklayamayabilir, buralara gelemeyebilirim'' endişesiyle. Dağlara yaklaştıkça, manzaranın muhteşemliği, mavi ile yeşilin tarifsiz güzelliği, açıklarda süzülen gemilerin seyri doyumsuz hale geliyor. Her denizcinin mutlaka görmek istediği koylardan olan '' Gideros koyu''nu tepeden izlerken, koyda kulaç atanlara kıskançlık ve gıpta ile bakarken, yaprak kadar meyve olan dallardan çok sevdiğim ''böğürtlen''lerden yemeyi, irilerini annem ve babama verirken,daha ekşi ve küçüklerini aramızda paylaşma görevini yerine getirmeyi ihmal etmiyorum. Cide'nin sembolü, ''sarı yazma''lı nineler, teyzeler, deniz gözlü çocukların el salladıkları,- yabancı olduğumuzu hemen anladıkları- köylerden geçerken, doğanın güzelliğini, baltanın az girdiği ormanlık alanları ve yeşilin tonlarını görmek mutlu ediyor, Amasra'ya doğru giderken.

Fırsatım olursa daha uzun süreli gelme sözü veriyorum kendime, Rıfat Ilgaz'ın memeleketi, ''sarı yazma'', ''Gideros koyu'' simgeli, güzel Cide'ye. Gelecek yıllar için sağlık diliyorum hep birlikte keyifle gelmek için Cide'ye. Ve, hala gitmemiş, görmemiş olanlar varsa, daha fazla zaman kaybetmeden mutlaka gidin, görün diyorum Cide'yi. Hiç olmazsa bir kere görün, eşsiz güzellikteki koyları, ince kumlu denizi, mavi ile yeşilin tonlarını. Görmeden gelmeyin Gideros Koyu'nu.

Mutlaka gidin, Rıfat Ilgaz'ın memleketine, ''sarı yazma'', ''gideros koyu'' simgeli CİDE'ye.

Yarın: Amasra

resim kaynağı: cide.gov.tr sitesidir.

 
Toplam blog
: 126
: 2338
Kayıt tarihi
: 01.08.06
 
 

Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..