Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '06

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sadece kanatların iyileşene kadar kal demiştim sana

Sadece kanatların iyileşene kadar kal demiştim sana
 

Artık iyileştin, ama ben "Kal" demeyi şimdi her şeyden çok istiyorum...

Sadece; kal…

Senin için uçmanın, en doğrusu olduğunu bilerek,

Bunu istemeye hiç ama hiç, hakkım olmadığını bilerek “kal” diyebilmek,

Bunun düpe düz, bencillik olduğunu tüm benliğimle hissetmek ve yine de sana "kal " diyebilmek için çıldırmak...

Sana “kal” demek, gidişinin aslında benim için, senin için olduğundan çok daha yıkıcı olacağını senden gizleyebilmek kadar zor…

Sana “kal” demek, tanrıdan tek bir dilek hakkım olsa tüm yaşamım boyunca yanımda olmanı isteyecek kadar seninle olmayı isterken, sana "git" diyenin de, ben olmam gerekmesi kadar zor…

Sana "kal" demek, imkaansız çünkü biliyorum ki ; benim sen de ki yerim, senin bende ki yerinden çok farklı…

Sana bir şey söylemeliyim: Aslında seninle olmakta benim için hep zordu . Ama sen bunu fark etmedin. Fark edemezdin, çünkü buna ben müsade etmedim…

İyileşmenin ertesinde, odana her girişimde seni uzak ufuklara bakarken bulmanın ne demek olduğunu anlamazdan gelmek zordu..

Yanına gelip yatağının ayak ucuna oturduğumda, omuzlarından sıyrılan bataniyeni örtmek için bedenine doğru her uzanışımda; irileşen göz bebeklerinin endişeyle doluşunu görmek zordu…

Her yanlız kalışımızda ürkek bakışlarında ki, o endişe dolu düşünceleri görebilmek ve tüm o sorulara, sesizce hiç konuşmadan, sabırla sadece duyman gereken yanıtları vermek zordu…

Senin huzurunun benim tutkularımdan çok daha önemli olduğunu, seninle bunları hiç konuşmadan sana anlatabilmek zordu…

Kokun, dokunuşların, sarılışın; toplamında sen benim için özeldin. O yumşak, masum, şevkat dolu bakışlarını bana doğru çevirdiğinde sana sarılmaya engel olabilmek ardından bu duygularla doluyken sadece saçlarını öpmekle yetinmek zordu…

Sana belli etmeden yakınınımda olduğun her an da; kokunu içime çekip, bir daha gelmemesinden korktuğum bu anın, bitmemesi için tanrıya yalvarmak, bu endişeyle kokunu sonsuza kadar ciğerlerimde hapsetmek için çareler düşünmek zordu…

Geceleri odanın kapısını aralayıp, rahat uyuyup uyumadığına bakmak için hasta yatağının başucuna gelişlerimde vücudunu örten bataniyenin sıyrıldığını görüp, onu üşüyen omuzlarına doğru çekebilmek için sana uzandığımda irkildiğini görmek, bunun sebeplerini anlamak ve gülümseyerek senin sakinleşmen için geriye doğru, adım atmak zordu…

Hala gözlerinde zaman zaman beliren endişeyi görerek, seninle ancak senin korkularının bana tanıdığı mesafe kadar yakınlaşabilmek, bu iradeyi gösterebilmek zordu…

Korkularını anlamak ve bunların oluşmasında hiç payım olmamasına rağmen, hayatında yaşadıklarının geri dönüşünün bana sensizlik olacağını en başından beri bilmek, buna rağmen seninle olduğum her anda gerçekten mutlu olmak çok özeldi…

Birine güvenebilmenin bundan sonra ki hayatında, senin için ne kadar büyük önem taşıdığını, nasıl bir ihtiyacı karşılayacağını fazlasıya farkında olmak ve bu uğurda; seninle sen ne zaman ve ne kadar istersen ancak o zamanlarda ve sadece o kadar yakınlaşabilmek zordu…

Yaşadıklarının sen de biriktirdiği onca tortuya rağmen, bana yaklaşabilmen, benim yanımda ilk başlarda zorlanarakta olsa zamanla kalkanlarını indirebilmen, bana sonunda koşulsuzca güvenebilmen güzeldi…

Her şeye rağmen bana olan sevgini, bağlığında ki saflığı, teslimiyetini görebilmek ve bu denli ürkekken güven duyguna karşılık gelebilenin ben olması, bunun tadını almak ve tüm bu güzellikleri yaşabilmek; tüm zorluklara rağmen güzeldi…

Paylaştıklarımız bu kadarıyla kalsın. Ve şimdi kanatlarını çırp minik kuş ve lütfen “Git”...

Sevgi ve ışıkla

Ayna

05.12.06

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..