Şampiyon olsak da olmasak da

Kendimi bildim bileli Fenerbahçeli olarak bilirim. Beş yaşlarımda iken zannedersem 1965 yılıydı babamın elimden tutup Ankara 19 Mayıs stadına Fenerbahçe’nin Ankara’da o zaman ki herhangi bir deplasman maçına götürdüğü günden beri Fenerbahçe’yi tutmaktayım ve bundan da gurur duymaktayım. Ama bu son haftalarda Fenerbahçe’ye yapılan haksızlıklar tüm taraftarlar da olduğu gibi beni de derinden yaralamıştır. Hele 100. yılımızı kutlayacağımız bu yılda olması üzüntümü daha da artırmaktadır.

Bizim amacımız temiz bir lig sonuçunda şampiyon olmak, fakat bu saatten sonra kaldı ki şampiyon olsak bile anlayacağınız içimden sevinmek bile gelmiyor.

Yazık ve de çok yazık. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmamak pahasına da olsa yapılan tüm haksızlıklar hem Fenerbahçe’mizi hem de Türk futbolumuza son derece zarar vermektedir. Bu sezon oynanılan futbol gerçekten de çok kötü. Keza takımlar da iyi futbol oynayamıyorlar. Bizi zorlayanlar arasında Beşiktaş tüm maçlarını zor da olsa 1-0 ile geçerlerken Galatasaray’ın durumu içler acısı. Onlar da bir yenip bir yeniliyorlar.

Görüntü itibari ile kötülerin içinde yine iyi oynayan takım Fenerbahçe olsa da maalesef gelinen durum Türk futbolunu katletmek ve bizleri şampiyon yapmamakla üzüntüye boğmak. Ben yine iddia ediyorum Türkiye’de en iyi kadrosu bizde ve en iyi futbolu oynayan takım yine Fenrbahçe'dir. Bu sene sonuna kadar şampiyonluğu hakkediyoruz. Yoksa hakketmiyor muyuz?

Ama ne yazık ki Türk futbolunu yönetenler maalesef tarafsız olmamakta, taraflı yönetimleri ile futbolumuza zarar vermekteler.

Yine üstüne basarak yazıyorum ki Türk futbolunu katledenler ilerde bunun hesabını vereceklerdir. Ne olursa olsun şampiyonluklar gelir geçer, sevinçler ve üzüntüler olur, kişilerde bugün vardır yarın yoklardır, ama takımlar bakidir. Her zaman takım vardır ama kişiler yaptıkları ile kalır. Kötü ile anımsanmak istenmiyorsan iyi ve faydalı işler yapmalısınız.

Türk futbolunu yönetenlere anımsatılır. Saygılar.

Ahmet Üstündağ 2 Mayıs 2007