Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '08

 
Kategori
Siyaset
 

Sanal alemde vahşet: İnternette sıkıyönetim

Sanal alemde vahşet: İnternette sıkıyönetim
 

İNTERNETİMİ GERİ VERİN!


Bir süre önce internette adresime gelen bir iletide, internette düzenleme yapmak amacıyla hükümetin yasa tasarıları hazırladığı ve bunu Meclise getirdiği anlatılıyor; internette sıkıyönetim döneminin başlayabileceği konusunda kamuoyunun dikkati çekiliyordu. O zamanlar ben üzerinde fazla durmamış, okuduktan sonra silip atmıştım, sanal ortamdaki kirliliklerden biri sanarak…

Aradan sanırım bir yıl kadar bir süre geçti. Bu zaman içinde çeşitli defalar bu haberi hatırlatan olaylar cereyan etti.

Örneğin YouTube adlı internet makinesine ulaşımın birkaç kez mahkeme kararıyla yasaklanması cereyan etti.

Örneğin bazı sitelere ulaşım mahkeme kararlarıyla engellendi.

Geçenlerde İzmir’de ordu düşmanı yayın yapan bir şahıs hakkında Genelkurmay dava açtı.

En son olarak mahkeme kararıyla Google portalının Gruplar sekmesine ulaşım engellenmiştir.

Google Gruplarda ne vardır hükümeti kızdıracak? Ya da ülke ve millet çıkarlarına zarar verecek?

Benim bildiğim öncelikle Google-gruplarda çok canlı tartışma platformları vardır. Örneğin bir İNFOSOLBİRLİK başlı başına Haçlı gericiliği yerlere çalan bir tartışma yürütmektedir. Örneğin Bilimsel Türk Tarihi olsun, Milli Memur Cephesi olsun, her bireri hükümet aleyhtarı, antiemperyalist, devrimci, vatan savunması hattında hareket eden gruplardır. Onbinlerce üyesi olan bu tartışma platformları seçkin aydınlardan oluşmaktadır.

Bir ülkede hukuk tabii ki gereklidir. Hukukun üstünlüğüne dayanan bir yönetim tarzında herkes yasalara uymakla mükelleftir. Yasalara sadece yurttaşlar değil yönetim kademesi de uyacaktır. Ben yüzde 47’yi buldum, siyasal irade benim arkamda, çoğunluğu sağlamışım, istersem şeriatı bile getirebilirim anlayışıyla hareket eden bir hükümeti hiç kuşkusuz Cumhuriyet hukuku hizaya getirecektir.

Ancak adaletsiz bir hükümetin elinde bu yasa iki yana da kesen bir Zülfikar gibi işlev görecektir.

İşte böyle çalıştırılmaya başlanmıştır bile.

Bu ülkede Ergenekon palavrasıyla onca ulusalcı tutuklanmıştır. İlk mahkemede aklanarak beraat edeceği kesin olan böyle zırva bir şekilde insan tutuklanan bir ülkede hükümetin sonun başlangıcı olan kapıyı araladığının ifadesi sayılır bu olaylar.

Ülkede bir güvensizlik ortamı yaratılmıştır. Ayağını Türkiye toprağına basan hiç kimse yarınından emin değildir. Amerikan emperyalizmi tarafından ateş hattına sürülen Haçlı gericilik de bunu istemektedir zaten.

Yeni Ergenekon provokasyonları yapılacağının emareleri vardır.

AKP hükümeti ülkede gerilim yaratmaya devam edeceğe benzemektedir.

İpini tamamen koparmışların tutumuyla bütün umudunu DTP’yle birlikte AB merkezlerine bağlamış durumdadır.

İki ucu belalı bu işin, hükümet için. Kapatılmaktan kurtulmak için destabilizasyondan medet umacak kadar zavallılaşmış durumdadır; öteki yandaysa Cumhuriyet hukukunun pençesine düşmüştür.

Google Gruplardaki canlı tartışma, esasen Haçlı gericiliğin Batı işbirlikçiliğini ve Cumhuriyet düşmanlığını teşhir eden bir işlev görmekteydi. Kamuoyu yaratmada reel medya kadar etkiliydi. Bundan rahatsız olan siyasal iktidar çıkarttığı linç yasalarıyla halkın haber alma ve haberleşme özgürlüğüne darbe vurmaktadır. Kendi çıkarları sözkonusu olduğunda demokratik hak olacak, halkın çıkarları sözkonusu olduğunda hukuk olacak! Bu maskaralığa, demokrasinin ve özgürlüklerin bir araç olarak kullanılmasına son vermeye çağırıyoruz AKP hükümetini.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..