Sarı Selim yanlışları

Sarı Selim.. Ya da tarihteki adıyla Selimi Sani..İkinci Selim.. Hürrem Sultan'ın sevgili oğlu.. Kanuni Sultan Süleyman'ın, bütün yaramazlıklarına rağmen bir türlü vazgeçemediği veliahtı.. Hanedanda Osman Bey'den beri ilk defa hiç sefere çıkmayan ve devlet idaresini tamamen başveziri Sokollu Mehmet Paşa'ya bırakan 11.Osmanlı padişahı..Aynı zamanda Yavuz Sultan Selim'le başlayan Osmanlı halifelerinin üçüncüsü..

Muhteşem Yüzyıl adlı fenomen diziden önce ancak tarihçiler veya tarih meraklıları tarafından bilinen bir şahsiyet iken hamdolsun bu dizi sayesinde hayatının her sahfasını öğrenmiş olduk.

Tarih konulu hikâye, roman, biyografi ya da film..Tarihi bize birebir yansıtmak zorunda değillerdir. Elbette ki araya kurgu da sokulacaktır ama Muhteşem Yüzyıl'ın 25 Aralık günü yayınlanan son bölümünde olduğu gibi tarihte hiç olmayan bir şeyi olmuş gibi göstererek; yakın bir gelecekte padişah ve halife olacak bir şehzadeyi evli kadınlarla ilişki kuran bir zinakâr ve onunla, şantaj yapan gayrimüslim kocasını öldürüp evlerini ateşe veren bir cani olarak göstermemelidir.

Evet, belki Sarı Selim'in işret ve av düşkünü bir şehzade olduğunu, bu bakımdan da halk ve asker arasında çok sevilen Şehzade Mustafa'nın çok gerisinde kaldığını tarihler kaydetmiştir. Ancak o aynı zamanda Kanuni Sultan Süleyman'ın oğludur da..Dizide gösterildiği gibi böyle vahim bir suç işlediyse bunun ebediyen gizli kalmayacağını ve babasının kulağına gitmesi halinde kellesini kurtaramıyacağını bilmesi gerekirdi. Öte yandan bütün " Yaramazlığına" rağmen iyi bir dini terbiye aldığından dolayı da zina ve katliam suçunun hem bu dünya, hem de öteki alemde müthiş bir şekilde cezalandırılacağını takdir edebilirdi.

Bu nedenle başta Muhteşem Yüzyıl olmak üzere tarihi film ya da dizi yapanlar eğer vebal altında kalmak istemiyorlarsa bu tür iddialı sahneleri mutlaka geçerli tarihi kaynaklara dayandırmak zorundadırlar.

Aksi halde hem toplum vicdanında, hem de sanat etiği açısından büyük yara almış olurlar.