Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Sayın Bahçeli'ye 4. seslenişim

Sayın Bahçeli'ye 4. seslenişim
 

Önce Sayın Bahçelinin gazeteye yansıyan konuşmasını alayım:

SANDIĞA GİDİN:18 - 25 yaş grubu nüfusun yüzde 13’ünü temsil ediyor.

Bir takım şiddet eylemlerine, marjinal grupların tahrikine kapılacağınız yerde sandığa gidin.

I0 milyonu aşkın bir nüfustur bahsettiğim.

18 - 25 yaş grubu, Gezi Parkı’nda gazla, suyla muhatap olacağı yerde sandıkla muhatap olsa iktidarı yerle bir eder.

İstediğini de iktidar yapar.

İlk seçimde bu kitlenin sandığa gitmesini bekliyorum.

Buna da teşvik edeceğim.

Çünkü bu demokratik gelenek ilk oy vermede oturursa, bundan sonra devam eder.

Türkiye yanıyor adam sandığa gitmiyor, oyunu koruyamıyor.

Böyle bir demokratik alışkanlık su ve gaza göre memleket için daha hayırlıdır.

- İTTİFAK İDDİALARI:

CHP ile ittifak yok.

MHP adaylarını gösterecek ve tek başına, kararlı şekilde seçime girecek.

CHP ve başka partilerin böyle düşüncesi varsa, vazgeçmelerinde yarar var.

“Seçim ittifakı” diyerek, AKP’nin ekmeğine yağ sürmekten vazgeçsinler.

(25 Temmuz- Vatan gazetesi)

...

Bu konuşma karşısında dondum kaldım desem yalan olmaz.

10 milyon nüfustan bahsediyor Sayın Bahçeli, doğru.

Ancak bu 10 milyon nüfus şiddet olaylarına marjinal grupların etkisinde mi?

Sayın Bahçeli bu marjinal grupları tanıyorsa onları deşifre etmeli öncelikle!

Nedirler, kimdirler, ne yapmak istiyorlar vb.

Hem marjinal grup hem de 10 milyon olmaz yani...

Sonra bu 10 milyon genç kendiliğinden bir araya gelip aynı yere oy nasıl verecek?

Bu tür eylemler olacak ki geri kalan gençlik uyanacak!

Olan biten için “nedir bu ya” diyecek.

Merak edecek, düşünecek, araştıracak kendine göre bir karar verecek!

Sayın Bahçeli teşvik edeceğim diyor, inşallah başarılı olur diyelim.

Bana göre bir hayli zor!

Sonra da ittifak iddialarına yanıt veriyor Sayın Bahçeli...

Ve “ittifak yok” diyor.

Ben de diyorum ki ittifak değil dayanışma gerekir.

Yani şöyle:

CHP ve MHP ve de diğerleri toplanacaklar bir araya hangi kentte hangi parti oy olarak ileriyse ona oy verilecek!

Saygı ve sevgi kazanmış...

 Yani “bilen, yapabilen, olabilen, sahip olabilen ve yakın olma ilişkisi yüksek" insanları o parti adına aday gösterip destekleyecekler!

Bu kadar!

Burada meclis üyeleri üzerinde bir takım anlaşmalar belki yapılabilir.

Bu yaklaşımın neresi “AKP’nin ekmeğine yağ sürmek” olur?

Ve bu düşünceden vazgeçerek ne gibi yararlar sağlanabilir?

Bir de şu var:

Sayın Bahçeli ileriye ait görüş belirtirken yanlış öngörülerde bulunan bir lider.

Örneğin 2002 yılında erken seçim kararına ben ve benim gibiler olanca güçleriyle itiraz ettik.

O bizlere hiç kulak vermedi sonunda acı şekilde boyunun ölçüsünü aldı.

Ve acıdır ki AKP’nin devleti yönetmesine sebep oldu bu yanlış öngörüsü!

Ben diyorum ki Sayın Bahçeli eteğindeki taşları dökmeli seçim işbirliğine yaklaşmalı!

Aksi takdirde asıl o “AKP’nin ekmeğine yağ süren” olacak!

Ve de bir daha iktidar yüzü de görmeyecek!

Sayın Bahçeli şimdiye değin sana üç öneride bulundum kabul etmedin bakalım bu önerime ne diyeceksin?

Şöyle seslenmiştim sana o zamanlar:

A-Ey bahçeli Ecevit’le koalisyona katılma, ileride tek başına ülkeyi sen yönetirsin!

B-Kemal Derviş’i dışarıdan bakan olarak atanmasına evet deme ipleri elinden kaçırırsın!

C -Erken seçim kararında diretme sonra “eli böğründe kalırsın!” diye...

Şimdi yine sesleniyorum:

Ey Bahçeli yerel seçimlerde seçim işbirliğini bir dene bu sefer kazanırsın!

Saygı ve sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 1253
: 175
Kayıt tarihi
: 04.07.10
 
 

1949 yılında Söke Nalbantlar köyünde doğdum. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik bölümünden mez..