Sayın Başbakan Kuvvetler Ayrılğı ilkesinden yakındı

‘İleri demokrasi’lerde ‘Kuvvetler Ayrılığı’ olur mu?

Hele hele demokrasi’nin en ilerisi uygulanıyorsa ayrılığın, gayrılığın sözü mü olur.

Neymiş efendim; Yasama, yürütme ve yargı bağımsızmış!

Öyle şey olur mu?

Yasama görevi yapanları kim seçti?

Tabi ki parti Genel Başkanları!

Özellikle iktidar partisi milletvekilleri seçilirken, kariyerlerine önem verilmedi. Parmak kaldırıp indirecekler ön plana çıkartıldı.

Yürütme?

Yürütmeyi çantacı yapan kim?

Yürütmeyi Sayın Başbakan seçmiyor mu?

İstediğini, istediği anda değiştirmiyor mu?

Son on yılda yürütmeden kendi isteği ile ayrılan hiç bakan gördünüz mü?

Ya yargı?

12 Eylül 2010 Referandumu ile yargıya yeni bir ayar verilmedi mi?

Hele Yargıtay’a ve Danıştay’a yapılan toplu atamalar, yeni oluşturulan HSYK…

Her uygulama Sayın başbakan’ın istediği gibi değil mi?

"Kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde özgürlük de olmaz." Diyen Montesquieu işi iyice abartmış!

AKP’nin on yıllık iktidarında önündeki en büyük engel ‘Kuvvetler Ayrığı’ gibi görünüyor.

Sayın Başbakan Konya’da iş adamları ile yaptığı toplantıda, en çok vurgu yaptığı ‘Kuvvetler Ayrılığı’ ilkesi dikkat çekti ve iş adamları tarafından yoğun şekilde alkışlandı.

Sayın Başbakan’ı ellerini patlatırcasına alkışlayan bu iş adamları. Bir gün bir yerde bir adaletsizlikle karşılaşırlarsa ne yapacaklar acaba?

AKP on yıllık iktidarının sonunda ‘Bürokratik Oligarşi’den söz ediyorsa, bunu anlamak pek mümkün değil.

Bu sözlerin anlamı ‘AKP Kuvvetler Ayrılığından ziyade KUVVETLER BİRLİĞİNDEN’ yana!

Sizce 10 yıllık bir iktidarın, her istediğini yapabildiği bir ortamda, hala şikâyet etme hakkı var mı?

Cumhuriyetlerin kazanımlarını bir bir ‘babalar’ gibi satarken, hiçbir yatırım yapmadan sadece konuşmayla üç dönem iktidar olunabilir mi?

Eğer bu ülke Türkiye’yse olur, daha fazlası da olur.