- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sevgili Cumhurbaşkanım: Ahmet Necdet Sezer
Düzenli insan gruplarından oluşan kalabalığın belirli bir nedenle orada olduğu anlaşılıyordu. Bir tarafta resmi kıyafetli, sürekli koşturan, dikkatli bakışlarla etrafı kontrol eden görevliler, rütbelerine göre yerlerini almış üniformalı komutanlar, diğer tarafta da ellerinde bayrak ve çiçeklerle tezahürat yapan, marşlar söyleyen insanlar vardı.
Tüm bakışlar tam orta yerde ayakta duran lacivert takım elbiseli, ciddi görüntülü, birilerinin sürekli yanına gelerek bir şeyler söylediği, gelemeyenlerin uzaktan el salladığı insandaydı.
Burası, geniş bahçeli, bir evdi ve alabildiğinden daha fazla bir topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Üçüncü katın terasından herkesin ilgi odağı olan hayat arkadaşını izleyen uzun boylu, platin renk saçlı, gözlüklü, aynen aşağıdaki beyefendi gibi mütevazı görünen bir hanım efendi dikkat çekiyordu. Zaman zaman o da kendisine sevgiyle bakan insanlara gülerek karşılık veriyordu. Konuşmalar ve insanların sözlerinden birini yolcu etmek için orada bulunulduğu anlaşılıyordu. Bu ortamda ben de sürekli hareket halinde aşağı yukarı gidip geliyordum.
''Allahaısmarladık asker'' diyerek merdivene yöneldiğinde ''seni seviyoruz Cumhurbaşkanım'' sesleri duyulmaya başladı. Birkaç basamak çıktıktan sonra alkışlayan, el sallayan insanlara, tebessüm ederek selam verdi. Tanıdık gelen merdivenlerden yukarı doğru çıkarken yanındaydım işte. Ne tesadüf kapı da bizimkine çok benziyor.
O da ne ?.. Annem, babam, kardeşlerim kapıdan bize bakıyorlar. Burası bizim evimiz ve Cumhurbaşkanımızı buradan yolcu ediyoruz. Rüyaysa kimse uyandırmasın, gerçekse bitmesin, gitmesinler istiyorum ama uzaktan ne olduğunu anlamadığım bir ses kalabalığın içinden uzaklaşmamı aniden yalnız kalmama neden oluyor. Ne oluyor, neredeyim, nereye gitti az önce burada olan insanlar derken ne olduğunu anlamadığım sesin uzun süredir çalan telefon olduğunu anlıyorum. ''Rüya mı görüyordum, neden uyandım ki ?'' deyip söylenirken mutlu olduğumu hissediyorum.
Cumhurbaşkanımızı rüyada da olsa yolcu etmenin tebessümü geçmişe, 2000 Nisan'ına doğru gezinti yaptırmaya başladı. Türk Siyasetinin ''Karaoğlan'''ı Sn. M.Bülent Ecevit'in parlemento dışından, 10. Cumhurbaşkanı adayı olarak adını önerdiğinde hafızama yer etmeye başlamıştı Ahmet Necdet Sezer ismi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan partilerin ve miletvekillerinin geniş katılımı ile 10. Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra da makama uygun niteliklerini, çağdaşlığını, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet'e bağlılığını, tarafsızlığını, tutarlı idareciliğini 7 yıl boyunca hep birlikte gördük. 7 yılın nasıl geçtiğini anlamadan da yolcu ediyoruz.
Hüznü, sevinci, gururu bir arada yaşıyorum Cumhurbaşkanımız görevini devrederken.
Hüzünlüyüm; Tarafsız, Atatürk İlkelerinin takipçisi, Cumhuriyet'e bağlı, ''Cumhurbaşkanım'''ın görev süresi dolduğu ve çok özleyeceğim için.
Sevinçliyim; Görevi süresince Atatürk'ün, ilkelerinin, Cumhuriyet'in takipçisi olduğunu yaşayarak gösteren, ülke çıkarlarını öncelik yapan, mütavazı, sade yaşantısı, örnek davranışları ile toplumun sevgisini, saygısını kazanan bir ''Cumhurbaşkanım'' olduğu için.
Gururluyum; Ülkemizi temsil yeteneğini en iyi şekilde yerine getiren (Pasif olduğu ileri sürülse de), insanlara, doğaya saygılı, (karşı düşünce belirtenlere yanıt verme telaşında olmayan, davalar açmayan, kısa süreli kaynak sağlayarak ormanları, hayvanları yok etmek, çevrenin düzenini değiştirmede etkili olacak 2B yasasına, yeşil alanları golf sahalarına dönüştürmek isteyenlere onay vermeyen) , kuralların uygulanmasına öncülük eden (kırmızı ışıkta bekleyerek), Sade, mütevazı yaşantısını, dürüstlük ve şeffaflıkla sürdüren ( oğluna protokolden, basından uzak nikah yaparak masraflarını karşılayan, çocuklarını kimsenin gazetelerde görmediği, görev süresince gelen hediyeleri demirbaşa kaydettiren), ve her zaman ''Benim Cumhurbaşkanım'' demekten onur duyduğum bir insan olduğu için.
Bugün, 29 Ağustos 2007 Çarşamba. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in Cumhur'luğunun, yeni bir dönemin ilk günü. 15 Mayıs 2000'den 28 Ağustos 2007'ye kadar geçen süredeki başarılarınız, tarafsızlığınız, kararlılığınız, çağdaşlığınız, Atatürk sevginiz, Cumhuriyet'e bağlılığınız, için çok teşekkürler sevgili Cumhurbaşkanım.. Size ''Cumhurbaşkanım'' demek gururdu, her zaman öyle olacak Sayın Ahmet Necdet Sezer.
resim kaynağı: http://www.cçankayagov.tr.sitesidir.
Tüm bakışlar tam orta yerde ayakta duran lacivert takım elbiseli, ciddi görüntülü, birilerinin sürekli yanına gelerek bir şeyler söylediği, gelemeyenlerin uzaktan el salladığı insandaydı.
Burası, geniş bahçeli, bir evdi ve alabildiğinden daha fazla bir topluluğa ev sahipliği yapıyordu. Üçüncü katın terasından herkesin ilgi odağı olan hayat arkadaşını izleyen uzun boylu, platin renk saçlı, gözlüklü, aynen aşağıdaki beyefendi gibi mütevazı görünen bir hanım efendi dikkat çekiyordu. Zaman zaman o da kendisine sevgiyle bakan insanlara gülerek karşılık veriyordu. Konuşmalar ve insanların sözlerinden birini yolcu etmek için orada bulunulduğu anlaşılıyordu. Bu ortamda ben de sürekli hareket halinde aşağı yukarı gidip geliyordum.
''Allahaısmarladık asker'' diyerek merdivene yöneldiğinde ''seni seviyoruz Cumhurbaşkanım'' sesleri duyulmaya başladı. Birkaç basamak çıktıktan sonra alkışlayan, el sallayan insanlara, tebessüm ederek selam verdi. Tanıdık gelen merdivenlerden yukarı doğru çıkarken yanındaydım işte. Ne tesadüf kapı da bizimkine çok benziyor.
O da ne ?.. Annem, babam, kardeşlerim kapıdan bize bakıyorlar. Burası bizim evimiz ve Cumhurbaşkanımızı buradan yolcu ediyoruz. Rüyaysa kimse uyandırmasın, gerçekse bitmesin, gitmesinler istiyorum ama uzaktan ne olduğunu anlamadığım bir ses kalabalığın içinden uzaklaşmamı aniden yalnız kalmama neden oluyor. Ne oluyor, neredeyim, nereye gitti az önce burada olan insanlar derken ne olduğunu anlamadığım sesin uzun süredir çalan telefon olduğunu anlıyorum. ''Rüya mı görüyordum, neden uyandım ki ?'' deyip söylenirken mutlu olduğumu hissediyorum.
Cumhurbaşkanımızı rüyada da olsa yolcu etmenin tebessümü geçmişe, 2000 Nisan'ına doğru gezinti yaptırmaya başladı. Türk Siyasetinin ''Karaoğlan'''ı Sn. M.Bülent Ecevit'in parlemento dışından, 10. Cumhurbaşkanı adayı olarak adını önerdiğinde hafızama yer etmeye başlamıştı Ahmet Necdet Sezer ismi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grubu bulunan partilerin ve miletvekillerinin geniş katılımı ile 10. Cumhurbaşkanımız seçildikten sonra da makama uygun niteliklerini, çağdaşlığını, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet'e bağlılığını, tarafsızlığını, tutarlı idareciliğini 7 yıl boyunca hep birlikte gördük. 7 yılın nasıl geçtiğini anlamadan da yolcu ediyoruz.
Hüznü, sevinci, gururu bir arada yaşıyorum Cumhurbaşkanımız görevini devrederken.
Hüzünlüyüm; Tarafsız, Atatürk İlkelerinin takipçisi, Cumhuriyet'e bağlı, ''Cumhurbaşkanım'''ın görev süresi dolduğu ve çok özleyeceğim için.
Sevinçliyim; Görevi süresince Atatürk'ün, ilkelerinin, Cumhuriyet'in takipçisi olduğunu yaşayarak gösteren, ülke çıkarlarını öncelik yapan, mütavazı, sade yaşantısı, örnek davranışları ile toplumun sevgisini, saygısını kazanan bir ''Cumhurbaşkanım'' olduğu için.
Gururluyum; Ülkemizi temsil yeteneğini en iyi şekilde yerine getiren (Pasif olduğu ileri sürülse de), insanlara, doğaya saygılı, (karşı düşünce belirtenlere yanıt verme telaşında olmayan, davalar açmayan, kısa süreli kaynak sağlayarak ormanları, hayvanları yok etmek, çevrenin düzenini değiştirmede etkili olacak 2B yasasına, yeşil alanları golf sahalarına dönüştürmek isteyenlere onay vermeyen) , kuralların uygulanmasına öncülük eden (kırmızı ışıkta bekleyerek), Sade, mütevazı yaşantısını, dürüstlük ve şeffaflıkla sürdüren ( oğluna protokolden, basından uzak nikah yaparak masraflarını karşılayan, çocuklarını kimsenin gazetelerde görmediği, görev süresince gelen hediyeleri demirbaşa kaydettiren), ve her zaman ''Benim Cumhurbaşkanım'' demekten onur duyduğum bir insan olduğu için.
Bugün, 29 Ağustos 2007 Çarşamba. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in Cumhur'luğunun, yeni bir dönemin ilk günü. 15 Mayıs 2000'den 28 Ağustos 2007'ye kadar geçen süredeki başarılarınız, tarafsızlığınız, kararlılığınız, çağdaşlığınız, Atatürk sevginiz, Cumhuriyet'e bağlılığınız, için çok teşekkürler sevgili Cumhurbaşkanım.. Size ''Cumhurbaşkanım'' demek gururdu, her zaman öyle olacak Sayın Ahmet Necdet Sezer.
resim kaynağı: http://www.cçankayagov.tr.sitesidir.
- Toplam blog
- : 126
- : 2338
- Kayıt tarihi
- : 01.08.06
Kompozisyon derslerini biraz daha fazla önemsediğim, uzun cümleler kurmaya başladığımdan bu yana sev..