Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Sevgilim... Aşkım... Bebeğim... Yavrum...

Sevgilim... Aşkım... Bebeğim... Yavrum...
 

Yaşı kaç olursa olsun, işte "yavrumun" benim gözümdeki hali!...


Günaydın! sevgili, sevgilim... Ne güzel kelimeler değil mi ama güzel okuyucum? Birbirini çok seven kadın ve erkeğin ikisine birden ne denir güzel okuyucum? " Sevgili tabi ahmak!" Dediğinizi duyuyor ve anlayışla karşılıyorum sizi!  

Herkesin sevgi sözcüğü kendine! Kimi "Sevgilim" der. Kimi "Aşkım"... Kimi "Bebeğim"... kimi " Güzelim" kimi de "Yavrum..."  

Ben en çok "yavrum" derim yavruma. Ona duyduğum şevkatten midir? Yoksa genel koruyucu kişiliğimden midir? Ya da gözümden bile sakındığımdan mıdır? Tam olarak bilmiyorum. Belki biri, belki üçü birden nedeni.  

Bildiğim bir şey var yanlız. O da "Sevgilim!" hitabı yeteri kadar doğal ve sıcak gelmez yıllardır bana. Hemen hemen hiçbir sevgilime "Sevgilim" demedim ben. Belki de sevgili kelimesini daha batılı, batılı toplumlara ait bulduğumdandır. Mesela "Aşkım!" hitabını da çok fazla kullanmam; "Sevgilim!" hitabından daha fazla kullansam da. Bilinçaltim bana "Oğlum Cem! O senin aşkın olduğunu bilmiyor mu sanki? Bilmiyorsa aşkın değildir zaten" diye baskı yapıp durur.  

"Bebeğim" derken daha rahatım bebeğime. Belki de pamuklar içinde, koruyup kolladığım içindir ruhunu, bedenini.  

Ama en çok "Yavrum"u severim. "Yavrum aşağı... Yavrum yukarı..." "Gel yavrum. Koy bakıyim başını omzuma. Mızmızlanma! Saçlarını okşuycam ta ki ben yorulana, sen mışıl mışıl uyuyana kadar..." Yavrum ısır bakalım şu elmadan... Al bakalım şu portakal dilimini de... "Muz yemem Cemo!" da ne demekmiş öyle? Meyve tabağını bitirmezsen eğer yavrum; Türk kahvesini de unut; kahve falını da en kralından... Hangi filimi izleyelim yavrum? Bugün pazar çünkü. Filmi sen seç. Yemeği ben. Yemekten sonra tavuk gögsü yiyeceğiz tabi ki. Sen tavuk göğsü seversin ya yavrum.  

Bilardo oynamayı sevmediğini biliyorum yavrum. Onun için bilardo oynayalım işte seninle. Değişiklik olsun diye.  

Sonra da hani şu alışveriş merkezinin karşısındaki çocuk parkı var ya... Salıncakta sallıycam seni. Ilık ılık rüzgarlar değsin tenine diye. Belki ufacık kaçamak bir öpücükte alırım o mis kokan teninden. Park tenhaysa eğer...  

"Akşam evde ne yapalım Cemo?" mu dedin yavrum. Her pazar ne yapıyorsak onu yapacağız tabi ki yavrum. Önce sen televizyon seyredeceksin. Ben de doya doya seni.  

Sonra ufak ufak öpmeye başlarım belki seni. Senin de canın isterse beni. Sonrasını biliyosun işte. Başlarken çok yumuşak olsam da; sana kaptırınca kendimi, tutmayan frenlerimi. Sonra yorgunluktan bayılana kadar Allah ne verdiyse! Sen bana, ben sana!  

Sonra mı? Sonra yine uyutacağım kollarımda seni. Tıpkı yeni doğmuş bir bebek gibi.  

Günaydın yavrum! Bak güneş doğdu ikimize yine. Hep doğar böyle sıcacık üzerimize. Yeter ki ben seni, sen beni iste...  

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..