Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Haziran '14

 
Kategori
Fotoğraf
 

Sevgisiz insan, insansız fotoğraf olmaz! Ara Güler

Sevgisiz insan, insansız fotoğraf olmaz! Ara Güler
 

“Bana İstanbul fotoğrafçısı diyorlar. Ama ben dünya vatandaşıyım. Dünyanın foto muhabiriyim.” Ara Güler. Işık sayesinde nasıl görebiliyorsak fotoğraf makinesine de ışık gereklidir. Gözlerimizi duruma göre daha büyük açarız, kısarız hatta ovuştururuz yada net görmek için karanlıkta gözbebeklerimiz büyür Işıkta küçülür ya işte o görevi de objektif yapar. İşte tamda bu sebepten dolayı fotoğraf makinesine insan eliyle yapılan göz demişler. Dünyada bu gözle en iyi bütünleşen nadir sanatçılarımızdandır Ara Güler. Hislere önem verenlerden. Zeki hoş sohbet ve espirili bir kişiliğe sahiptir. “Dünyada her şey insanlar için yapılır. İnsan olmadığı zaman hayat olmaz  yüzden benim fotoğraflarımda hep insan vardır. Ayasofya  Camii’ne bir şey çekerken benim için önemli olan, önüne geçen insan, yani insan hayattır” der.

Yaşayan duayenlerimizden Ara Güler’e öncelikle acil şifalar dilerim. Ömrü fotoğraflarında gizli. Ölümsüzlük iksiri misali. Hangi yüzyılda olursak olalım hep varolacaktır. Tarih yazmıştır. Güler, 1928 İstanbul/Beyoğlu doğumludur. Ermeni asıllı Türk foto muhabiri ve yazar. Öyle şanslıyız ki uluslararası muhabirlerimizden. Düşünün yıllarca fotoğraflarıyla ülkemize yaptığı katkıları. Turizme, kültüre ne alaka diye düşünebilirsiniz belki ama özellikle ekonomiye katkısı büyüktür. Sanata katkısını söylemeye gerek bile yok. Gelir düzeyi iyi bir ailenin çocuğu olarak büyüyen Güler, ilk, orta ve liseye dönemin iyi en iyi okulları arasında sayılan Ermeni okullarında devam etti. Çocukluğunda tiyatro çevresinde büyümüş oyunları sahne arkasından izleme şansı olmuştur. Muhsin Ertuğrul’dan tiyatro ve oyunculuk dersi aldı. Amacı rejisör veya oyun yazarı olmaktı. Lisedeyken sinemanın her dalında çalışmış. Çocukken sinemaya merakı olmasına şaşırmamak lazım. Sinemanın tüm aşamalarını öğrendi. Ancak 1948’den sonra fotoröportaj yapma kararını aldı. 6x6 Roleicord 2 marka makinesiyle “Yeni İstanbul” adlı günlük bir gazetede çalışmaya başladı. Klasiklere giren fotoğrafları bu döneme aittir. Bu arada İstanbul Üniversitesi iktisat fakültesinde okuyordu. Ne kadar tezat bir görüntü değil mi? Büyüklerin garantici tutumları etkiliyor insanların tutumunu. Bence iyide olmuş. Güler, fotoğraftaki kompozisyonları, dengeyi, ritmi en iyi öğreten karelerin sahibidir. İktisattaki matematik ve mantık bilinci görüntülerine geçmiş. Gözlemi seven yapısı olduğuna kuşku yok. Zaten sonrada fotoğrafçı ve gazeteci olmaya karar vermiştir. 1952’de askerliğini tamamladıktan sonra “Yeni Hayat” dergisinde 1961’e kadar fotoğraf şefi olarak çalıştı. Aynı zamanda 1956’da Time-Life Türkiye’de Ortadoğu’nun muhabiri olarak çalışmaya başladı. 1958’de Paris-Match ve Stern dergilerinin muhabirliğini üstlendi.1959’da Fotoğraf ajansı Magnum’ a katıldı. 1960, Nuh’un Gemisi röportajı Magnum üzerinden 100’ün üzerinden dağıtıldı. 1961-62’de İngiltere’de yayımlanan Photography Annual yaşayan yedi yıldız fotoğrafçıdan biri seçildi. “Aphrodisias” röportajı Magnum tarafından 100’ün üzerinde servise konuldu. 1968, Museum of Modern Art “Renkli Fotoğrafın 10 Ustası ve Photokina-Köln sergileri. 1972 Paris Ulusal Kütüphanesi’nde kişisel sergi. 1975’de ABD’de devletten aldığı davetle oradaki ünlüleri fotoğrafladı. 1970, Gazeteciler Cemiyeti fotoğraf birincilik ödülü ve seçmelerden oluşan fotoğraf kitabı. 1984 “Fotoğrafın Gelişimi ve Ara Güler” tezi (İbrahim Öğretmen / 9 Eylül Ünv.) 1986’da Mimar Sinan kitabı-87 ingilizce, 92’de Fransızca baskısı ve İngiltere, Fransa, ABD, Singapur’da yayımlanan Living in Turkey kitabı. 1989 Ara Güler “Sinemacılar”. 1994 Eski İstanbul Anıları, Bir Devir Böyle Geçti, Kalanlara Selam Olsun kitaplarının ilk baskıları. 1995 Yüzlerinde Yeryüzü. 1998, 70. Doğum yılı sebebiyle Alman televizyonu NDR tarafından gösterilen Erdal Buldun ile Ahmet Savaşçı’nın çektiği belgesel ve İlker Manga tarafından hazırlanan “Ara Güler’e Saygı” kitabı. Şeyda Tezer’in Ankara Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans, Münih Ünv. doktora tezi. 1999 Marmara Ünv. İletişim Fakültesi onur ödülü. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek basın hizmet ödülü. Aydın Doğan Vakfı görsel sanatlar ödülü. Isparta Süleyman Demirel Ünv. İletişim Fak. yüksek lisans tezi. 2000-2002 arası Ermeni Patrikhanesi şeref madalyası. Fransız Cumhuriyeti liyakat nişanı, Alman-Fransız ortak tv kanalı ARTE’de belgesel film. İstanbul Ünv. İletişim Fak. lisans tezi. Yeryüzünde Yedi İz ve İstanbul’un Son Şairi kitapları. 2004 Küratörlüğünü İlker Manga’nın Almanya’da yaptığı  Ara Güler “Retrospektif” sergisi. Yıldız Üniversitesi fahri doktora ünvanı. 1964-2003, Otuzdann fazla kitap, yüzlerce foto-röportaj ve fotoğraf. Güler’in eserleri Rochester Georg Eastman Museum, Museum Ludwing in Köln, Nebraska Ünviversitesi, Imaginare Photo- Museum gibi dünyaca ünlü koleksiyonlara alınmıştır. 2005 Türkiye Cumhuriyeti CumhurbaşkanlığıKültür Sanat Büyük Ödülü , 2008 İstanbul Fotoğraflarıyla İstanbul Turizm Özel Ödülü, 2011 Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm BakanlığıKültür ve Sanat Büyük Ödülü. Ve daha niceleri…

Bu arada bütün dünyayı gezerek,  İsmet İnönü, Winston Churchill, Arnold Toynbee, Indira Gandi, John Berger, Bertrand Russell, Bill Brandt, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Maria Callas, Fikret Mualla, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yapmış ve fotoğraflarını çekmiştir. 1959 Yağ İskelesinde iş, bekleyen hamallar,1950 Sabahın ilk ışıklarında Kumkapı balıkçıları limana dönüyor, 1959 Eski Galata Köprüsünden, 1965 Akşamüstü Kandilli'den kalkan Boğaziçi vapuru, 1960 Beyoğlu, Galatasaray köşesinde karlı bir günde tramvaylar, 1965 Tarlabaşı'nda bir sokak, İstanbul, 1968 Karabük'te evine dönen maden işcisi, 1970 Demir madeni işcileri, Divriği- Sivas, 1970 Ankara Kaleiçi'nde oynayan çocuklar fotoğrafları klasiklerden.

Dolu dolu hayatı, şanslı ve başarılı yaşam enerjsiyle, fotoğraflarıyla, yazılarıyla, belgeselleriyle, röportajlarıyla dikkat çeken üstad Ara Güler’in İlker Maga ile olan röportajındaki sözleri düşündürür. Diyorki; İnsanlar gitgide cahilleştiği için röportaja gerek kalmıyor. Çünkü insanlar merak etmiyor. Merak duygusu gittikçe körleşiyor, cahilleşiyor insanlar. Basında fotoğrafın yaygınlaştığı zamanlarda televizyon henüz yoktu yada azdı. İnsanlar görüntü bombardımanıyla körleştiriliyor. Televizyon insanları zevksiz yaptı. Sanatın kalacağını sanmıyorum. Belki müzik dinlenecektir. Tiyatro bir başka biçimde devam edecektir. Ressam duvar resmi yapacaktır. Belki heykel kalacaktır. Uzayda dev heykeller mesela… İnsan beyni zaten durmuş durumda. İnsanlarda zevk diye bir şey yok, kültür yok. Dünyanın en aşağılık insanları, en değerli yaratıklar gibi sunuluyor. İnsan sevgisi kaybedilmişse hiçbir şeyin önemi yoktur aslında. En mühim şey insan sevgisidir. Herşey buna bağlıdır. İnsan sevgisi oldukça fotoğraf da gelişecektir. Çünkü her şey, fotoğraf da insan içindir. Sevgisiz insan, insansız fotoğraf olmaz!

Deniz Şahin

Kaynakça; Güler, Ara- Maga, İlker / İnsansız anı olmaz, sa:49-54 / 2005 YGS Yayınları

 
Toplam blog
: 93
: 565
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Sanatla ilgileniyorum. Işık olan yerde zaten beyaz vardır. Karanlıkta kalanlar siyahtır. Renkler ..