Sevimli dangalak!

Sevimli dangalak! 

Hemen öyle üste gelmeyiniz benim can parçalarım... "Sevimli dangalak olur mu hiç?" deyip; ruhumu daraltmayınız efenim! 

Dangalak ne demek? İzninizle önce ona bakalım... Sözlük anlamı: Akılsız, düşüncesiz kimse diyor lügatlarda... 

Peki hemen sorayım size, benim can arkadaşlarım: Etrafınızda, çevrenizde, iş ortamınızda, kan bağınız olanlarda da, konunuzda, komşunuzda da böyleleri yok mu çokça? 

Hem çok sevip, hem çok kızdığınız;ama asla vazgeçemedikleriniz yok mu sizin de? Şöyle bir düşünüp, söyleyin bakalım? 

Sizin serserilik, ahmaklık, aptallık olarak gördüklerinizi bile bile, bazen kendine bile zarar verdiğini de bilse, ultra salaklıklarından geri durmayan; ama o haline bile kızamayacak kadar sevdikleriniz yok mu sizin de; sevgili okur ya da blog arkadaşlarım? 

- Bak bakalım; şu dangalak Osman ne yazmış? Ya da; şu dangalağın önde gideni söz dinletemediğimiz kaçık Ayça var ya... Ne yapmakta acaba? dediğiniz; ama gözünüzü de bir türlü üzerinden eksik edemediğiniz; sevimli dangalaklarınız yok mu sizin de? 

Madem " Yok! " diyorsunuz canlarım? Bu ülke niye bu halde? Hadi yazımın başına bir şey gelmesini istemediğimden, ülkeyi yönetenlere bir şey demiycem de... Sıradan hayat yaşayan bizlerde de yok mudur sence şu sevimli dangalaklardan? Söylesene... Allah aşkına!... 

Bana " Yok " diye cevap yetiştirirken, oturduğun yerden, gerçekten; " Dangalağın da sevimlisi mi olurmuş? " diyebiliyor musun canım; huzur içinde? 

Dangalağın her türlüsü tehlikeli ve yorucu da olsa canım... Hiç olmazsa, sevimli olan dangalağa çok daha kolay katlanırsın. Dangalak, dangalaklar, sen istesen de, istemesen de, dünya durdukça, insan yaşadıkça olacaklar. Sen öfkenden kudurup, saçlarına karlar yağsa da, bildiklerini yapmaktan geri durmayacaklar... Senin keyfini, huzurunu takmayacak, kollamayacaklar elbette... Adım gibi biliyorum; bunu ben de... 

Ben sana asla türünü kontrol edemeyeceğin, yeryüzünden varlığını silip, yok edemeyeceğin bir insan modelinin, nasıl katlanılabilir bir ölçüye getirilebileceğini anlatıyorum kendimce... 

Sen ister kabul et; ister reddet... Akıllılar değil dangalaklar hızla artmakta... Yaşadığın şu cennet vatanın, gidecek başka yerin olmayan şu kimine kocaman, kimine hayalleri bile sığmayacak kadar küçük gelen dünyanın içler acısı haline dönüp bir baksana Allah aşkına!... Dünyada dangalaklar mı yoksa akıllılar mı artmakta; hızla?... 

Bunca savaşı, yıkımı, felaketi, sefaleti akıllılar mı; yoksa dangalaklar mı yaşatıyor insanoğluna, acımadan; dünyanın her yerinde? 

Sevimli dangalağı bir ölçü de de olsa kontrol edebilirsin. 

" Hem sevimsiz, hem dangalak olanla da uğraşırım ben arkadaş! " diyorsan eğer, Allah sana önce bolca sabır, sonra akıl, fikir versin! 

Çünküsüne gelince... Sevimlisi bile bu kadar yorarken adamı... Sen... Bir başına, sevimsiz dangalağın bir tekiyle bile nasıl başedersin?