Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sihirli ve büyülü kitaplar-3

Sihirli ve büyülü kitaplar-3
 

Notre Dame’ ın kamburunu okuduğumda henüz ortaokul birinci sınıf öğrencisiydim. O kadar etkilenmiştim ki, romanı peş peşe bir-kaç kez okudum.

Her okuyuşumda yaşanan aşka aşık oluyordum. Kitaptaki tüm duyguları içimde yaşıyor, Paris sokaklarında Esmaralda ile birlikte geziyordum.

Çok çirkin olan Quasimodo’ nun Esmaralda’ ya duyduğu sonsuz aşk, bana her insanın herkese aşık olabileceğini ve aşkın insanın görünümünden değil yürekten beslendiğini öğretti.

O yaşımdan bu yana insanların fiziksel görünümlerine hiç aldırmadım, daima yürekleriyle ilgilendim. Bir “çirkinin” beslediği aşk kadar bir “çirkine” beslenen aşkı saygıyla izledim. Onlar bana göre (ya da bizlere göre) çirkindi, ama "aşka göre" çirkin değillerdi. Aşk çirkin tanımıyordu !

Quasimodo’ nu büyük yüreğini fark ettiğim gibi, Esmaralda’ nın annesinin yıllarca sakladığı bebek patiğiyle hayata bağlandığını ve deli diyerek hapsedildiği hücresinde bu sevgiyle yaşadığını öğrendiğimde bir annenin yüreğinin büyüklüğünü fark ettim.

Lise yıllarımda Ankara Gençlik Parkında gördüğüm böyle bir kadına para uzatmıştım, parayı elinin tersiyle itmişti. “Sana nasıl yardım edebilirim?” diye sorduğumda “bebeğimi bul” diye yanıt vermişti. “Tamam bulacağım” diye boş bir söz vermek yerine yanından sessizce ayrılmayı tercih etmiştim.

Kucağındaki bezlerden yapılmış bebeğini sallamaya devam ederken büyük bir acıyla baktı yüzüme.

O kadını hala unutmadım. Esmaralda’ nın annesi romandan çıkıp hayatıma konuk oluvermişti. Allah’ım nasıl bir acıyı yaşıyordu o kadın ? Nasıl dindirdi bu acısını acaba ?

Tüm kadınlara yaratılışlarındaki koşulsuz sevgileri nedeniyle onlara karşı çok farklı bir sevgi ve saygı duydum. Sokakta yaşayan pejmürde bir kadın gördüğümde içim acır. Yapabileceğim bir yardım olursa mutlaka yaparım.

İşte Notre Dame’ ın Kamburundaki bu sihir bana “kadına saygı duymayı” öğretmişti.

Yüzbaşının Esmeralda’ ya verdiği sahte umutların Esmaralda’ nın ruhunda nasıl fırtınalar çıkardığını içim acıyarak okumuştum.

O günden bu yana hiç kimseye boş umutlar vermedim. Boş umutlar vermenin bir insanın hayatını nasıl etkileyebileceğini ( kitabın hiçbir bölümünde boş umut vermeyin demiyordu, ama sihir beni bu noktaya getirmişti ) düşünme yetisi kazanmıştım.

Ortada iki aşk vardı ve ikisi de birbirinden daha umutsuzdu. Umutsuz olmasına karşın aşklar hiç bitmiyor ve bir yerlerden besleniyorlardı.

Aşkın nasıl bir şey olduğunu, nereden ve nasıl beslendiğini bu kitabı okuduktan sonra sorgulamaya başladım.

Henüz ergenlik dönemindeydim ve ben aşkı sorguluyordum. Sorguladıkça çocuk kalbimde umutlu-umutsuz aşklar yaşamaya başlamıştım. Aşk umutlu da olsa, umutsuz da olsa verdiği zevkten ve acıdan hoşlanıyordum. Çünkü aşk benim için ilahi bir besindi. Ergen yaşımda aşkı keşfetmeye çıkmış ve aşk okyanusunda her sahilde aşkı arar olmuştum. Yaşıma göre “deva bulmaz bir romantiktim.” Sonraki çağlarımda yaşadığım her aşkın tadını çıkarttım.

Yıllar içinde aşkın ne olduğunu anlamıştım; aşk ilahi bir duyguydu ve saygıyla karşılanmalıydı.

“Notre Dame’ ın Kamburunun” bendeki mucizeleri bunlardı. Henüz ergen yaşımdayken çok şeyi kavramıştım.

Aşka saygıyı öğrenmiştim.

Kadına sevgiyi, saygıyı öğrenmiştim.

Anne sevgisinin koşulsuzluğunu,

annenin ilahi bir varlık olduğunu öğrenmiştim.

Boş umutlar vermemeyi öğrenmiştim.

Aşkın gücünü ve kaynağını öğrenmiştim.

Bu kitaptaki bulabildiğim tüm sihirleri çıkartmış, hayatıma yansıtmış ve üzerinde düşünebilmiştim.
Evet, bu kitap da tüm kitaplar gibi sihirliydi...

Sizlerin de kitaplardaki tüm sihirleri bulmanız ve bu sihirleri hayatınıza yansıtmanız dileğiyle...

Diğer büyülü, sihirli kitapları okumak isterseniz linklere tıklayabilirsiniz:
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=57916
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=80002
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=81135

 
Toplam blog
: 90
: 2099
Kayıt tarihi
: 27.05.07
 
 

Yaşayacağım yıllar yaşadıklarımdan daha az... Öyleyse "adam gibi yaşamalı" diye düşünüyorum. Kola..