Size kitap hediye etsem, okurmuşsunuz?

Kitap okur musunuz?

Ya da şöyle söyleyeyim. Kitap okumasını severmişsiniz?

Biliyorum büyük bir çoğunluğunuz “Hayır” diyeceksiniz.

Neden acaba? Sorabilir miyim?

Çünkü en büyük nedeni okumayı sevmiyorsunuz da ondan. Kendi kendimizi kandırmayalım. Son birkaç ay için de kaç kitap okuduk? Televizyon izlemeye fırsat buluyoruz da ya da kolu komşuya gitmesini lak lak etmesini biliyoruz da veya kahve köşelerinde okey, briç, pişti, tavla gibi vakit öldürücü oyunlar oynayıp ta bize bir şey kazandırmayan işlerle uğraşmasını çok iyi biliyoruz da, bunları yapmakta da birebiriz ama ne yazık ki kitap okumuyoruz.

O-KU-MU-YO-RUZ!

Bu kadar basit… Okumasını sevmiyoruz da ondan.

“Ne diye kitap okuyacakmışım?” diye bir soru da sorabilirsiniz.

Bu soruyu sormaya hakkımız yok. Ve ben diyorum ki okuma yazma bilen herkes kitap okumalı. En azından eve bir gazete alıp okumaya özen göstermeliyiz.

Neden bir kitap alıp okumuyoruz? Bu sorunun cevabına gelince birkaç neden gösterebiliriz. Ama en önemli neden ise şudur.

“Çok çalışıyorum ve vakit bulamıyorum.” Çalışıyor olabilirsiniz fakat okumamanız için bir sebep yoktur. Yatarken bir yarım saat kitap okumak sizi günün yorgunluğunu attıracaktır.

Geçen Cumartesi günü kızım Defne’nin okuduğu okulunda veliler toplantısı vardı. Defne mahallemiz de bulunan Mustafa Urcan İlköğretim Okulunda okumakta. Öğretmenleri Defne’den çok memnunlar. Tabi onun kızı olmaktan gurur duydum. İlk önce sınıf öğretmeni bizi karşısına alıp bir konuşma yaptı. Dedi ki.

“Sayın veliler,

Çocuklarımızın her biri kitap getirse sınıfta 30 çocuk 30 ayrı kitap yapar ve değiş tokuşla 1 kitap alıp 30 kitap okuyabilecekler. Bol bol kitap okumalarını istiyorum. Okudukça anlama kabiliyetleri artacak ve soruları da o denli okuyarak anlayabilecekler. Ben bunu istiyorum” diyordu.

Ben de Defne’nin sınıf öğretmeni olan Havva öğretmenin bu şöylediklerini kale alarak okumanın faydalarını hatırlatmak maksadıyla bu bloğu yazmaya karar verdim.

Sevgili okurlarım: Çocuklarımızı okuma alışkanlığını artırmalıyız. Pekiyi nasıl. Tabi ki bizler kitap okuyarak. Böylece çocuklarımıza kitap okumada örnek olacağız. Çocuklarımızın daha iyi yerlere gelmesini istiyorsak eğer.

Kitap okuyan kişi çok şeyler öğrenir ve hayatta öğrendiklerini tatbik eder. Öğrendiklerimiz daima okulla sınırlı kalmamalı. Okul bize geleceğimiz için belki bir meslek kazandırabilir ama bizim ilerlememizi sağlamaz. Biz bir yerlere gelmek ve bilgi birikiminin olmasını istiyorsak daima okumalıyız, okumalıyız, okumalıyız.

Yazarlar. Elbette onların da okuyucularına söyleyecekleri vardır. Onlar bol bol kitap okuyarak dergi ve gazeteleri ellerinden düşürmeyerek birçok konuda birikimleri olmuşlardır. Bu birikimleri başkaları ile paylaşmak üzere kaleme almış kâğıda dökmüşlerdir.

Yani bizler eksik kaldığımız bir konuyu bilen bir kişiden duymakla, yazmış olduğu kitabını okuyarak hiç olmazsa eksiğimiz tamamlayabiliriz.

Hayatımda tek tük kitap okumuşumdur. Şimdi bol bol kitap okumaya karar verdim.

Bazılarınız biz kitap okuyoruz diyeceksiniz. Biliyorum, sözüm siz kitap okuyanlara değil kitap okumayanlaradır. Kitap okumayan varsa eğer, lütfen diyorum kitap okuyanlar okumayanlara birkaç kitap hediye etsin.

Böylece okuyan ve kültürlü bir toplum oluruz.

Sevgi ve saygılarımla efendim.

Ahmet Üstündağ 17 Ocak 2008 saat: 00.015