Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Sol Parti ihtiyacı hemde buram buram

Sol Parti ihtiyacı hemde buram buram
 

“İyiden iyiye ortaya çıkmıştır sol ve sosyal demokrat bir partiye ihtiyaç” diyeceğim, ama eleştirileri duyar gibiyim. “Daha yeni mi jetonun düştü?” diyecekler. Desinler, önemli değil. Ben yinede bu noktaya vurgu yapmayı uygun görüyorum.

Türkiye’nin ciddi anlamda sol bir partiye ihtiyacı vardır. Bu böyle biline. Dışlanmışların ve kendilerini ötekileşmiş olarak niteleyenlerin rahatlıkla kendilerini ifade edebileceği bir sol parti olmalı bu parti.

Böyle bir ihtiyaç yıllardan beri kendisini dayatıyor olmasına rağmen şu dönemdeki kadar belirgin bir biçimde kendisini hissettirmemişti.

Kartların tekrar ve tekrar karıldığı, iktidar savaşlarının hız kazandığı şu dönemlerde, solun söyleyebileceği birçok şey varken, saha kenarında olayları izlemekten öteye başka bir şey yapamıyor olması tabiki ülke adına talihsiz bir durum. Hele hele fikirsel zenginlik anlamında bu durumu ele alırsak, solun ne denli bir ihtiyaç olduğu daha iyi anlaşılır gibi geliyor bana.

Demokratikleşme sürecinde bir dizi ülke sorunu iki kesim arasında hamle düzeyinde gidip geliyor. AKP bir adım atmaya çalışıyor, buna karşın ülkenin statüko sevdalıları hemen ayaklanıyor ve o bildik paranoyayı dile getirmekten beri durmuyor. “80 yıllık bir hesaplaşmanın ilk adımlarıdır bunlar” diyecek kadar pervasız olabiliyorlar.

Ne yani, bu ülke demokrasiden nasibini alamayacak mı?

Şayet ciddi bir sol parti hayata geçmez ise maalesef ülke insanı evrensel demokrasiden pay alamayacak ve yine sür git devam edecek olan askeri vesayet rejimine teslim olacağız.

AKP’nin demokratikleşme hareketini ne kadar olumlu buluyor olsak da, sonuçta, AKP’nin yaptığı son tahlilde kendisine yarayacak şeyleri çekip çıkarmak ve o paket içerisinde, kendi değirmenine akacak suları billurlaştırmak olacaktır. Nitekim Kürt Sorununun çözüm hamlesinde, hamlenin olumlu veyahut olumsuz olması hali ile Güneydoğu’da oy oranını yükselteceği muhtemeldir. Oysa aynı AKP’nin Siyasi Partiler Yasasını hiç diline dolamaması pek tabiki fazlaca tuhaf gelmiyor bana.

Onur Öymen pandoranın kutusunu açtı. Daha öncede ifade etmiştim, Onur Öymen hayırlı bir iş yapmıştır ve bu hayırlı iş tarihle daha net bir şekilde yüzleşmemize neden olmuştur. CHP’nin oy deposu olan Aleviler bu vesile ile tarihte CHP’nin kendilerine çevirdiği dümenleri daha iyi görecektir. Kaldıki şu anda bile Aleviler CHP’den kitlesel olarak kopuşa geçmiş durumdalar. Alevilerin AKP’ye kaymaları ise onca yaşananlardan sonra mümkün değil. İşte tamda bu noktada kendilerini alenen ifade edebilecekleri bir sol partinin en dinamik gücü olabilir Aleviler.

Öyle sanıyorumki bir sol partinin ortaya çıkış sürecinin bir parçası olacaktır Aleviler. Aynı zamanda bu sürecin bir başka parçasıda Kürtler olmalı ve ortaya çıkacak olan o sol parti yelpazesini azınlıkların üzerine çevirmelidir. Ermeniler’i, Yahudiler’i, Rum’ları ve diğer etnik kökenlerin hızla çekim merkezi haline gelmelidir.

Ve tabiki emek cephesi.

Sol partinin ana harcını oluşturacak yegâne güç olmalıdır emekçiler. Demokratik bir çerçevede örgütlenip, örnek bir partiyi cümle aleme göstermeliler. Her üyesinin aidiyet duygusu ile bağlı olduğu ve en içten duyguları ile çaba gösterdiği bir yapı olmalıdır. O içtenliği sağlayacak olansa şüphesizki partinin adil ve demokratik yapısıdır.

Ben umudumu kaybetmiş olanlardan değilim. Halen bir umut ışığı var sağlam ve dinamik bir sol partinin yaratılacağına dair.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..