Sosyal yenilik başarı örnekleri 12: Üniversite açma seferberliği

Sosyal alanda yenilik nasıl üretilir? Sosyal problemlere çözüm modelleri neler olabilir? Sivil toplum kuruluşlarımız yeniliklere nasıl imza atabilirler? Bu konularda iyi örnekleri ve etkin başarı modellerini masaya yatırmak amacıyla bu köşede Sosyal Yenilik Başarı Örnekleri yazı dizisi devam ediyor. Bu yazı dizisinde Türkiye'den umut vadeden sosyal yenilik vakalarını masaya yatırıyoruz.

12. bölümde konumuz yurtdışında ve yurtiçinde bilimi ve eğitimi desteklemek için yapılan üniversite açma girişimleri.

Bunun için farklı örnek ve girişimleri masaya yatıracağız: Bilecik'te Şeyh Edebali Üniversitesi girişimi ve yurtdışında TÜrk üniversitelerinin kurulması.

Sosyal Problemler: Bilim üretiminin eksik olması, araştırmaların yetersiz olması, inovasyon eksikliği, teknoloji geliştirememe, vizyon ve eğitim eksikliği, kütüphane ve kaynak eksikliği, maddi imkansızlıklar, üniversitelerin mevcut yükseköğretim talebini karşılayamaması

Sosyal yenilik: Türk girişimcilerinin, işadamlarının ve eğitim öncülerinin finansal atılım ve fedakarlık ile eğitim seferberliği başlatmaları.

Sosyal çözüm modeli: Türk eğitim gönüllülerinin ve işadamlarının girişimcilik ruhlarını, idealistliklerini, finansal imkanlarını ve kreatif zekalarını kullanmaları.

Kritik başarı faktörleri: Eğitim gönüllülüğü, takım çalışması, sosyal sorumluluk, girişimcilik, topluma katkı, uzun vadeli düşünme, sistemli işbirliği

ÖRNEK VAKA 1: BİLECİK'E ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ KURULMASI İÇİN SEFERBERLİK

Bilecik’e Şeyh Edebali Üniversitesi kurulması için seferberlik başlatıldı

İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Hüseyin Çelik, üniversitenin altyapısını oluşturmak üzere harekete geçtiklerini söyledi. İlk olarak BTSO’dan 50 bin YTL bağış aldıklarını açıklayan Çelik, hayırseverleri kampanyaya davet etti.

SİVİL TOPLUM VE İŞ DÜNYASI ELELE

Bilecik İli Üniversite Yaptırma ve Yaşatma Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geçtiğimiz aylarda YÖK’ün görüşüne sunulan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin altyapısını oluşturmak için seferberlik başlattı. Önce meslek odaları ile temasa geçen dernek, tüm sivil toplum kuruluşlarını ve işadamlarını dolaşmayı planlıyor. İl Genel Meclisi’nin yaptığı 2005 yılı değerlendirme toplantısının ardından verilen yemekte konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Hüseyin Çelik, üniversitenin Bilecik için önemine değindi ve bunun için dernek olarak harekete geçtiklerini söyledi.

ŞEHRİN BEYNİ OLACAK

Aynı zamanda Bilecik İli Üniversite Yaptırma ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu üyesi de olan Çelik, Bilecik’teki sivil toplum kuruluşlarını, işadamlarını ve hayırsever vatandaşları dolaşarak yardım toplamaya başladıklarını anlattı. İlk olarak Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ettiklerini ve 50 bin YTL bağış aldıklarını açıklayan Çelik, gezilerinin devam edeceğini ve üniversitenin altyapısı olan fakültelerin kurulması için gerekli yardımı toplamaya çalışacaklarını söyledi. Çelik, son olarak hayırseverleri de kampanyaya katılmaya davet etti. Bilecik’teki sanayi kuruluşlarının merkezlerinin ve sahiplerinin il dışında olması nedeniyle şehrin bu sektörden yeterince yararlanamadığını dile getiren Çelik, çözüm olarak da üniversite kurulması gerektiğini vurguladı.

ÜNİVERSİTE ALTYAPISI TAMAMLANIYOR

Bilecik İli Üniversite Yaptırma ve Yaşatma Derneği’nin üniversite altyapısı kurulması için gerekli girişimlere başladığını kaydeden Çelik, "Ben de şahsım olarak bu kampanyaya katılacağım. Herkes il genelinde bu meselenin önemini anlatmalı ve yardım istemeli. Biz altyapıyı oluşturalım ki üniversite açılsın. Aksi takdirde üniversite kurulması mümkün değil. 2007 yılına kadar altyapıdaki eksikliklerimizi tamamlamamız lazım." dedi. Toplantıya katılan Yol-İş Sendikası Bölge Sekreteri Ali Rıza Çatal da, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Hüseyin Çelik’e, pazartesi günü (bugün) üyeleriyle bir araya geleceklerini ve aralarında yardım toplayacaklarını söyledi. Bilecik’te halen, Dumlupınar Üniversitesi’ne bağlı Bilecik İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Söğüt, Pazaryeri, Gölpazarı ve Osmaneli meslek yüksekokulları ile Anadolu Üniversitesi’ne bağlı Bilecik ve Bozüyük meslek yüksekokulları bulunuyor. İl genelindeki yükseköğretimde okuyan öğrenci sayısı ise 5 bin civarında.

Durmuş Günsur, Cihan (Zaman)

ÖRNEK VAKA 2: YURTDIŞINDA AÇILAN TÜRK ÜNİVERSİTELERİ

Türkiye dünyadan koparılamaz, koparılınca ağaçtan kopmuş bir dal gibi canlı kalamaz, kurur. Türkiye'nin dünya ile entegrasyon içinde olması gerekir. Böyle bir entegrasyonda bizimle yürekten bağlantı kurabilecek, içli-dışlı olabilecek, en başta Asya milletleri var. Biz Orta Asya ile aynı sürgünün dalıyız. Bu entegrasyonun sağlanmasında en hayati bağlardan biri o ülkelerde üniversite açılması. Ülkemizin ve bu ülkelerin acilen sosyal bilimler ve teknik sahada çok iyi yetişmiş, seçkin insana ihtiyacı var. Bu yüzden bu bilinçle Türk girişimciler, öğretmenler ve işadamları dünyanın dört bir yanına Türk okulları ve üniversiteler açmaya başladı. İşte yurtdışında ilk açılan Türk üniversiteler:

Azerbaycan KAFKAS Üniversitesi

1993 yılında eğitim faaliyetine başlayan bu üniversitede 750 öğrenci okuyor. Üniversitede, hazırlık sınıfı bulunuyor ve eğitim Türkçe-İngilizce olarak veriliyor. Kafkas Üniversitesi'ne girmek için öğrenciler teste tâbi tutuluyor. Her yıl, 7 bin civarında başvuru oluyor, bunun ancak yüzde 10'u üniversiteye kabul ediliyor. Ayrıca, belli sayıdaki öğrenci de burslu olarak okutuluyor. Kafkas Üniversitesi'nin bünyesinde Mühendislik, İktisadî ve İdari Bilimler, Açık Öğretim ve İlahiyat Fakülteleri bulunuyor.

Gürcistan Uluslararası KARADENİZ Üniversitesi

Derslerin, İngilizce dilinde öğrenildiği Karadeniz Üniversitesi'nde bu yıl 157 öğrenci bulunuyor. Rusya Federasyonu, Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye'den gelen öğrenciler, Gürcü bilim adamları tarafından yetiştiriliyor.

Uluslararası TÜRKMEN - TÜRK Üniversitesi

1994-95 öğrenim yılında açılan bu üniversitede İngilizce, Türkçe, Türkmence ve Rusça dillerinde eğitim veriliyor. 420 öğrencinin kayıtlı bulunduğu üniversitede, İktisadî ve İdarî Bilimler, Eğitim, Mühendislik Fakülteleri faaliyet gösteriyor. Hazırlık sınıfında 4 dilde eğitim yapılıyor. Üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla modern kız ve erkek öğrenci yurtları faaliyette bulunuyor. Türkmenistan'daki üniversitede, 123 Türk öğrenci eğitim görüyor.

Kazakistan SÜLEYMAN DEMİREL Üniversitesi

1996 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından görkemli bir törenle açılan üniversitede, İngilizce ve Ekonomi bölümleri eğitim veriyor. Bu üniversitede önümüzdeki yıllar için daha kapsamlı bir yapılanma hedefleniyor. Bu arada, El-Farabî Devlet Üniversitesi bünyesinde açılmış olan Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde de 53 öğrenci eğitim görüyor.

Yüksekokullar zinciri

Türk işadamları ve eğitim girişimcileri tarafından değişik ülkelerde açılan üniversite ve yüksek okul zincirinin halkalarına şunlar da ekleniyor: Kırgızistan'da Alada Üniversitesi, Moğolistan'da Moğol-Türk İnşaat Teknik Yüksek Okulu (Ulan Batur); Pakistan'da Pak-Türk International School and College (İslâmabat’ta yüksek okul), Dağıstan'da Derbent Hümaniter Enstitüsü (Hazırlık sınıfı dahil 5 yıl), İktisadî-İdarî Bilimler Fakültesi ve Şarkiyat Fakültesi; (Hazırlık + 5 yıl), İngiltere'nin başkenti Londra'da lise sonrası 2 yıllık ön lisans eğitimi veren London Meridian College.

SON SÖZ:

Yeryüzünde karşılaştığımız bütün problemlerin temelinde insan unsuru yatıyor. Bütün problemler insanla başlıyor, insanla bitiyor. İyi yürüyen, arızasız veya az arızalı içtimai bir sistem ve toplum düzeni için en etkili vasıta eğitim. Eğitim ve öğretmenlik mesleklerin en kutsalı. Bir ülkeye ve millete de en güzel hizmet ancak eğitim yoluyla yapılabilir. Çağımızın başarı faktörleri olan teknoloji, bilim, araştırma, eğitim, inovasyon, kültürel gelişim, insan kaynaklarına yatırım ancak ve ancak üniversitelerde yeşerir, boy atar ve gelişir.

Yeni dünya düzeninde söz sahibi olacak milletler, 21. yüzyılın en iyi üniversitelerini kuran milletler olacaktır. Bütün bu faktörleri beraber düşündüğümüzde üniversite kurmanın kritik önemi ortaya çıkıyor. 21. yüzyılda eğer Türkiye dünya devletleri arasında A liginde yerini alacaksa, burada en önemli başarı payı eğitim kurumlarının ve üniversitelerin olacaktır. Küresel rekabette bilimde, sanatta, kültürde, inovasyonda, ARGEde, teknolojide bayrağımızı en yüksek burçlara dikecek olan kurumlarımız üniversitelerimiz olacaktır. Bu yüzden mevcut üniversitelerimizi acilen 21. yüzyılın üniversiteleri haline getirmeli ve çağın ihtiyaçlarına cevap veren küresel kalitede üniversiteler açmalıyız.