Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Soykırım yalanı ve devrimci tavır..

Soykırım yalanı ve devrimci tavır..
 

Her türlü yalan devrimci bir duruş sergilenerek açığa çıkarılır..


“Ermeni Soykırımı” dahil her türlü emperyalist yalanla mücadele edebilmek ve iç-dış tertipleri boşa çıkarmak için, devrimci ruha ve cesarete sahip olmak gerekir. Bu durum emperyalizme karşı mücadelenin olmazsa olmaz şartıdır. Cesur olmayanlar, ülkesinin birlik ve bağımsızlığını savunamayanlar, halkını sevmeyenler yani devrimci olmayanlar ülkelerinin dik durmasını savunamazlar ve her türlü tertibe, hain emellere karşı koyamazlar.

Korkaktır onlar, üç kuruşluk çıkarları ve geleceklerinin garanti olması karşılığında ülkelerini ve halklarını bir anda gözlerini kırpmadan satarlar. Onlar için satılamayacak hiç birşey yoktur. Yalancıdırlar, takiyyecidirler. Yeri geldimi doğrucu Davut olmayı çok iyi becerirler. Çünkü Devrimci değildirler, o ruh yoktur o satılmış bedenlerinde. Bunların varacakları son nokta Obama’nın Eşbaşkanlığı mertebesidir.

Ükemizde Devrimcilerle, devrimci olmayanların sergiledikleri tavırlar ve çelişkileri ile ilgili en bariz örneklerden birisini yaşıyoruz son günlerde. Bu aynı zamanda Devrimcilerin haklılığını ve karşı devrimcilerin, Cumhuriyet düşmanlarının ve Eşbaşkanların satılmışlıklarınında en güzel örneklerinden birisi olarak karşımızda durmaktadır.   

Bu yazıyı kaleme almamıza neden olan gelişmelere bakarsak önümüze Fransa Meclisi’nin aldığı son karar çıkar. Ne yapmak istiyor Sarkozy?. Üç kuruşluk Ermeni oylarını seçimlerde kendi lehine çevirmek, aynı zamandada ABD’nin BOP planına hizmet etmek..

Daha önce 12 ülke daha aynı şeyi yapmış. Yani “Ermeni Soykırımı yoktur" demeyi suç saymış. Niye?.. İkinci bir İsrail Devletinin kurulması ve ülkemizin bu yoldaki Eşbaşkanlık faaliyetlerine zemin olması için gerekli olan uluslararası Emperyalist oyunların sahnesi haline getirilmesi çabalarının yoğunlaşması ve gerçekleşmesi için..

2007 yılında AB çalışmalarına katılan AKP hükümeti ne yapmış?. “AB üyesi ve aday ülkeler Soykırımların suç sayılması gerekir ve Soykırımları inkar edenlerin cezalanırılması gerekir yollu yasalar çıkarmalıdır” dayatmasına imza atmış. Yani ta o zamandan kabullenmiş bu tür oyunları ve ses çıkaramamış. Ses çıkarmasına Eşbaşkanlık görevinden dolayı izin verilmemiş.

Peki o tarihten iki yıl önce İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ne yapıyor?. 2005’te “Soykırım yoktur demek suçtur” yasasını çıkaran İsviçre’ye karşı Lozan’da Talat Paşa Komitesi ile birlikte Protesto eylemi yapıyor ve Ermeni Soykırımı büyük bir Emperyalist yalandır gerçeğini yüzlerine haykırıyor. AKP’li Cemil Çiçek ne yapıyor o zaman?. İşçi Partisi ve Devrimci önderi Doğu Perinçek’i bu tür eylemlerden uzak tutmaya çalışıyor. “Çok aşırı gidiyorsunuz” diyor. Burada İşçi Partisinin devrimci yüzünü ve AKP’nin karşı devrimci yüzünü çok açık görüyoruz.

AKP’nin şimdi hapislerde çürütmeye çalıştığı Doğu Perinçek ta o zamandan bu oyunu görmüş ve hem dünyayı, hemde bu Eşbaşkanları uyarmaya çalışmıştır. Sadece o mu?, yine AKP’nin zindanlara attığı araştırmacı öğretim üyesi Mehmet Perinçek’te Rus arşivlerine girerek “Ermeni Soykırımı” yalanını bütün gerçekliği ile gözler önüne sermiştir. Yine İşçi Partisi örgütü, gençlik kolları ve TGB’si ile bu yalanı her ortam ve fırsatta dillendirmiş devrimci yönünü sergilemiştir.

Doğu ile Mehmet’in zindanda olması ve İşçi Partisi ile Ulusal Medya’ya baskıların altında bu yiğit çevrelerin Emperyalizmin Ermeni Oyununu boşa çıkarma çabalarının cezalandırılması vardır. Bu bir gerçek.

Bir şeyi unutmamak lazım, Allah’ın sopası yok.. Cezalarını çok değişik yollardan verebiliyor. Bazen hastalık, bazen birbirine düşme, bazende bu tür yalanları protesto edenleri hapse atanlara karşı yine o protestocuların bilgi deneyim ve mücadelelerine muhtaç hale getirerek gösteriyor Allah Allah’lığını.

Doğu Perinçek İsviçre’deki eyleminden para cezası alıyor, itiraz ediyor, İsviçre’de tüm hukuk yollarının kapanmasından sonra davayı A.İ.H.M’ne götürüyor. Şimdi tüm dünya bu davanın nasıl sonuçlanacağına gözünü çevirmiş durumda. Eğer karar Doğu lehine çıkarsa bu Ermeni yalanları bir daha dönmemek üzere tarihin çöplüğüne gider. Şimdi AKP’lilerin bu kararın Doğu aleyhine çıkması için ne kadar dua ettiğini tahmin edebiliyorsunuzdur umarım. Neredenmi anlıyoruz bunu?. Le Monde gazetesi muhabiri Ahmet Davutoğlu’na soruyor; “RTE Dersim katliamını kabul etti ve özür diledi, aynı şeyi Ermeniler için niye yapmıyor?”.  Davutoğlu’nun cevabı; “Biz her türlü Soykırımı görüşürüz, Ermeni kardeşlerimizin acısını paylaşırız.” Şimdi bu kafa yapısı, A.İ.H.M’den Doğu lehine bir kararın çıkmasını istermi?..

Her şey o kadar açık ki.. Bir yanda Doğu’nun ve İşçi Partisinin devrimci mücadelesi, bir yandan RTE’nin Sarkozy’nin babası ve dedesi ile ilgili hikayeleri. Bana ne Sarkozy’nin babası ve dedesinden, onlar zaten Emperyalist emellerini gerçekleştirmek için bu yola çıkmışlar. Sen kalkıp Maraş’ta, Gaziantep’te, Urfa’daki Fransız destekli Ermeni oyunlarından bahsetsene.. Ne güzelde yazmıştı geçenlerde Yılmaz Özdil.. ( Yılmaz Özdil çok eğlendirici bir dille, 21 Aralık 2011 tarihli ve French kiss başlıklı yazısında nasıl da gözler önüne seriyor, karşı devrimcilerin aynı zamanda da salak olduklarını.)

Ülkemizde sadece devrimciler (İşçi Partisi) ve karşı devrimciler yok tabi ki, birde arada kıvırıp ABD’ye  AKP’den daha iyi hizmet veririz yarışında olanlar da var. CHP ve MHP ile BDP’yi bu kıvırmacılar arasında sayabiliriz. O çevreler ve içlerinde barındırdıkları karşı devrimcilerin Doğu’dan ve Mehmet’ten öğrenecekleri çok şey var bağımsızlık konusunda. Umarım bir an önce akıllanır ve Ulusal’cı Cephe’deki yerlerini alırlar..

Saygılar..

25.12.2011 

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..