Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '21

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Süper Baba

Süper Baba

 

Şamil Şener, Muş’un Varto ilçesinde yaşıyor. Tam 9 çocuk sahibi... Onu ‘süper baba’ yapan ise bundan 12 yıl önce, senelerce çalışıp didinerek aldığı 22 ineğini köye okul yaptırmak için satması. Yaptırdığı okul sayesinde kendi kızı Ronayi ’nin de aralarında olduğu 3 kardelen üniversitede okuyup meslek sahibi olur

Şamil Şener,bütün hayvanlarını satıp Ziyaret Mezrası İlkokulu’nu yaptırdı.

Babam bu okulla benim, kardeşlerimin ve köydeki diğer çocukların kaderini değiştirdi. O olmasaydı ben belki de şu an hayalimdeki işi yapmak için bu koltukta oturmak yerine çocuk yaşta evlendirilmiş, evde çocuk bakıyor olabilirdim. Ben şu an çalışıyorsam ailem için çalışıyorum. Kendi paramı kazanıp ayaklarım üstünde duruyorsam bu babamın sayesindedir. Her çocuk için babası özeldir ama benim babam çok daha özel.”der.(Hürriyet,Aralık 26, 2021 )

Bu haber, beni 1963’e götürdü. 1963’te Bursa Eğitim Enstitüsü’nü bitiriyorum. O tarihlerde, tüm eğitim enstitülerinden mezun olan yatılı öğrenciler, Gazi Eğitim Enstitüsü’nün salonunda toplandık, öğretmen olarak gideceğimiz yerlerin kurasını çekeceğiz. Kuraya katılanların 200 kadarı edebiyat grubu öğretmenleri adına bir kişi çıkıyor. İlk çekilişte Hüseyin Başdoğan, Muş/Varto deyince salonda bir alkış kopuyor. Alkışın nedenini, yıllarca sonra anladım. Varto çıktı, bizler kurtulduk, anlamındaydı. Üzülüyorum, kendimi dışarı atıyorum; çünkü kurada çok güzel ve gelişmiş yerler vardı. Biz, dört beş kişi doğuyu çekmiştik. Varto çıktığı için üzülmüştüm; ama Varto’da tüm zorluklara, yoksunluklara karşın rahat ve zevkle çalıştım. Çalışma ortamını hazırlayan Ortaokul Müdürü Hüsnü Özer, Varto eğitim öğretiminin simgesiydi. Çocuklarının, yakınlarının, Vartolu öğrencilerin eğitimi için canla başla çalışırdı.

Ben de müdür yardımcısı olarak okulun eksiklerini, tamamlamaya çalıştım.Ortaokul, 1956’da açılmıştı; ama giriş kapısında adı yazılı değildi. Adını yazmak için 150 lira istemişler, okul bu parayı verememiş. Bir kutu yağlıboya, bir sac levha, bir fırçayla okulun adını yazarak bu sorunu çözdüm. Kaymakam Emrullah Zeybek’ de eliyle giriş kapısına astı.

Boş zamanlarımda, köyden gelip ev tutan çocukların evlerine gider; sorunlarıyla ilgilenirdim. Çoğunun yakacak odunu, yiyecek ekmeği yoktu. Bir öğrencimin evinde, kuru bir parça ekmekle çökelekten başka bir şey bulamadım. Öğrencilerin okula kayıtlarında, yerel bir yurt yaptırdığımız için, bağış alıyorduk. Bir veliden 5 lira (etin kilosu 6 liraydı) istedim; ceplerini karıştırdı, 5 lirayı çıkaramadı. Yarın çocukla göndereyim ,dedi. Ertesi gün 5 lirayı oğluyla gönderdi. Okul müdürü, Vartolu olduğu için aileleri yakından tanıyordu. İlgili velinin ekonomik durumunu sordum; iyi olmadığını söyledi. Bu parayı, bir zarfa koyup öğrenciyle geri gönderdim. Varto’dan, yedek subaylığımı yapmak üzere ayrılacağım. Tüm öğrenciler, ortaokulla askerlik şubesi arasındaki yolu doldurmuşlar, beni selamlıyorlar. Okula girdiğimde, okul müdürünün odasının önünü doldurmuşlar; müdüre öğretmenimiz, gitmesin, diyorlar. Vedalaşmak için sınıfları dolaşıyorum. Sınıfın birinde, zayıf, cılız bir öğrenci parmak kaldırarak hakkınızı helâl edin diyor. Bu, 5 lirayı almayıp babasına geri gönderdiğim öğrencimdi. İçim burkuldu, gözyaşlarımı tutamadım. Mesleğimin en coşkulu, anlamlı yıllarını bu Doğu Anadolu beldesinde yaşadım.

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..