Tamircilik işe yarasaydı tamirci dükkânları büyüyüp gelişirdi

Bakmayın siz “tamircilik” diye bir iş alanı var ama aslında hayatta “kullan-at” mantığı geçerli. Bir kaza ya da istenmeyen bir durum sonucu mal henüz yeniyken hasara uğrarsa tamir edilir. Eskimiş, kullanma süresini doldurmuş mal ve eşyaları tamir edip biraz daha kullanayım demek rasyonel bir yaklaşım değildir.

“İdare etme” mantığına dayalı bu yaklaşım zaruri bir durumun sonucu olup hem kişiye hem de ekonomiye zarar vermektedir. Yeniyken bir tarafı koptu falansa tamam ama eskimiş. Artık işte bir taraflarını tamir ederek bir süre daha kullanayım diyorsanız kalite bir yana zarar da verebiliyor (kırık bir şemsiye bir yerinize batabilir mesela) Kokar, tozar, paslanır, cereyan çarpar, elinizi yakar vs…

Ekonomiye zararı ise, sizin gibi düşünen milyonlarca vardır. Fabrikalar mal yokluğundan düşük kapasiteyle çalışır. Üretim azalır. İşsizlik olur, fabrika kapanır. Satın aldığın malları iki gün kullanıp at demiyoruz. Ama her malın bir kullanma süresi vardır. O süre dolduğu zaman yenisi alınmalıdır.

Ürünler kimyasal ve bitkisel maddelerden yapılmaktadır. Eskidikleri zaman boya vs ile sağlanmış olan koruyucu özellikleri kaybolur. Kullanana ve çevreye zarar verirler. Hurda araba mesela.20 yıllık ömrü var ama sen tamir ede tamir ede 30 yıl kullanıyorsun.

Yeni bir malın kırılmış düşmüş vs parçasını değiştirirsin. Ancak bizdeki tamircilik genelde böyle değil. Ayakkabı eskimiş yırtılmış. Tamir edip giyecek. O ayak ne olacak peki? Hani olabilir fakirdir, mecburdur; ama işte sözde akıllı ve tutumlu davranarak imkânı yerindeyken tamir eder kullanır. Eskimiş, dökülmüş her şeyi tamir edebilirsiniz. Üç gün kullanır atarsınız ve o üç günü kar sayarsınız.

Eskimiş bir mal tamir edilmez. Eski bir evi duvarını çatısını tamir edip kullanayım derseniz başınıza uçar. Önemli olan duvarı çatısı değil temeli eskimiştir çünkü. Eskiyen mala yapılacak şey kaldırıp atmaktır.

Günümüzde insanlar yeniyi bile kullanmazken hiçbir tarafı yırtık değil ama kullana kullana eskimiş ayakkabıyı boyayıp tamir edip giymek akılcı değil. Sen satın aldığın her malı kullanma süresinin (Şimdi böyle bir uygulama yok, Kerim Korkut düzenlerinde olacak) sonuna kadar kullanıp at, yenisini al zaten en büyük tasarrufu yapmış olursun. Yani sonuç olarak tamircilik diye bir meslek olmaz.