Tandoğan’dan Çağlayan’a… Sahi kaç kişiydik biz?

29 Nisan Pazar günü, İstanbul Çağlayan Meydanı’nda gerçekleştirilen Cumhuriyet Mitingi, sanırız iktidarın, özellikle de başbakanın, Tandoğan’da gerçekleştirilen miting hakkında kafalarda oluşan sorularına net bir cevap oldu.

Tandoğan’dan yükselen sese, o muhteşem görüntüye gözlerini, kulaklarını ve hatta gönüllerini kapattılar.

“Kaç kişi!” olduklarını sorguladılar, ” içi boş topluluklar!” , “bindirilmiş kıtalar!” dediler.

Küçümsediler… Önemsemediler… Yok saydılar…

Kendilerini “milletin evladı!”, mitinge katılanları “ötekiler!” olarak nitelendirdiler…

Ve Çağlayan Meydanı’na sığmayarak diğer meydanlara akan, İstanbul’u al bayraklarla donatan, E 5 Karayolu’nu korna sesleri ile çınlatan milyonlar, onlara bir kez daha net bir cevap vermiş oldu.

İstenmiyorlardı…
Gitmeliydiler…

Şimdi yine soruyorlar; Çağlayan Meydanı’nda kaç kişi vardı?

Kaç kişi olduğunu bir kenara bırakıp, mitinge katılanlar olarak oradaki inanılmaz atmosferi bir kez daha anlatalım:

29 Nisan Pazar günü sabahın erken saatlerinde insanlar meydana doğru hareket etmeye başladılar. Saat 09.00 civarında yavaş yavaş girişler başladı. Saat: 11.00 civarında mitingin başlamasına daha saatler kala meydan dolmaya başladı. Miting başladığında ise nefes alacak yer kalmamıştı. Alana giremeyenler çimenlerin üzerine yayılmışlardı. Yeşil, beyaz ve kırmızının dansına, gökyüzünün mavisi eşlik ediyordu…

İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile miting başladı.

Mahşeri bir kızıl kalabalık, ellerinde Türk bayrakları, muhteşem bir koro…

Müzik ziyafetleri, oynayanlar, halay çekenler…

Anlatılamaz bir görüntü. Orada olmak ve o atmosferi solumak, o duygulu ve kararlı sesleri duymak, onlarla birlikte bağırmak, haykırmak… İnanılmaz bir duygu…İnanılmaz bir vatan sevgisi…

“Türkiye laiktir, laik kalacaktır…”

“Çankaya’da imam istemiyoruz…”

“Çankaya’nın yolları, şeriata kapalı…”

“Hükümet istifa!...”

Sağ ve sol partilere “Birleşin!” çağrısı…

Ve daha pek çok slogan, afiş, pankart.

Hepsinde de ortak istek , “Bu iktidarı ve cumhurbaşkanı adayını istemiyoruz!”

Cep telefonları kilitlendi. Haberleşme sağlanamadı. Bazı halk otobüslerinin vatandaşları almadıkları, pek çok yerde de özellikle İstanbul dışında elektriklerin kesildiği iddiası yayıldı.

Miting alanına sığamayan vatandaşlar Mecidiyeköy, Şişli, Okmeydanı, Beşiktaş, Kasımpaşa, Dolapdere, Taksim Meydanı ve E 5 Karayolu’na doğru akmaya başladılar. Ellerde dalgalanan Türk bayrakları ve Atatürk posterleri ile…

E 5 üzerinde iki yönlü yürüyen gruplara, geçen araçlardan korna çalarak destek verenler , bayrak sallayanlar. Adeta bir sevgi seli.

Milyonlarca insan tek yürek, tek bilek… Bu başka bir sevda, Cumhuriyet sevdası…

Kadınlar ve gençler çoğunluktaydı. Mitinge sahip çıkmışlardı. Ve bir kez daha anladık ki bu millet dış düşmanlarımızın ve içerideki uzantılarının zannettiği gibi uyumuyordu… Bekliyordu ve zamanı geldiğinde de ülkesine ve ordusuna sahip çıkıyordu.

Mitinge damgasını vuran bir diğer özellik ise “zarafeti” oldu. Milyonlarca insan bir tek olay olmadan güle oynaya dağıldı.

***

Sahi, kaç kişiydik biz?

Saymadık, sayamadık, sayamazlar, sayamazsınız!..

Sadece meydanlarda değiliz biz; Evlerde, iş yerlerinde, yollarda, tarlalarda, bahçelerde, uzaklarda, yakınlarda, her yerde varız…

Yeterli sayıdayız… Anlayana…