Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Aralık '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Tanrı'dan gelen

Tanrı'dan gelen
 

Karanlık İstanbul akşamlarından biriydi ve yıldızlara bakıyor olmak; soğuk mart günlerinde yapılabilecek en delice davranıştı. Tabi hasta olmak istenmiyorsa. Batıl inançlıları yoktu; ki inancının olmaması, bir yıldızın kaymasındaki dileğin yerine gelmeyeceği anlamını da taşımıyordu. Ne kadar süredir baktı ki boynunun ağrıdığını fark etti ve başını çevirirken bir yıldızın kaydığını gördü. Tüm yıldızlar bir gün kayar, olabilir. Ama bu gece boşluğa değil veya sönmeye değil; bir ateş yakmaya yeryüzüne iniyordu sanki. Bir melek.

Vücudundaki titremeye engel olamıyordu. Üşümediğinin farkındaydı. Dizlerinin çözüldüğünü hissedebiliyordu ve dayanamadı. Kar kaplı toprak üzerine dizlerini vurdu. Acımalıydı. Ama acı yoktu. Toprağa doğru vücudunun çekilmesine engel olamadı. Bir eli omzunda hissettiği ana kadar.

İçine ikinci bir şokun geldiğini hisseti. Önce yıldız, ardından bu el. Kafasını kaldırmak için yardıma ihtiyacı vardı. Bir melek veya Tanrıça ancak duyabilirdi bu imdadı ve o melek çenesinden yavaşça kavradı. Yanına, dizlerinin üzerine çöktüğünü hayal meyal görür gibi oldu.

Bu ana kadar her şeyi tarif edebilirdi. Belki de; falanca film, filanca sahne, şu oyuncu diyebilirdi.

Yüzünden geçen ele teslim etti kendisini. Bir diğer kolun, omuzlarından sarılmasını ve bedenine çekmesini anımsıyordu ve son gördüğü şeyin sarı saçlar olduğunu hatırlıyordu. Yüzünde, gözlerinde gördükleri ise; yaratanın henüz dünyaya göndermediği ve insanın tarif edemeyeceği güzelliklerinden bir lütuftu.

Aşkın daha gerilerde kaldığı bir duygu tariflerinde.

 
Toplam blog
: 13
: 318
Kayıt tarihi
: 07.12.10
 
 

İlköğretimimi İstanbul'un üç farklı semtinde tamamladım. Ardından ticaret meslek lisesi, moda- ta..