Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tarihi ters çeviren yazılar/Şans oyunları

Tarihi ters çeviren yazılar/Şans oyunları
 

Türkiye’de 2010 yılında şans oyunlarında 3 milyar lira ikramiye dağıtıldı. Toplanan paranın %30’u ikramiye olarak dağıtıldığına göre iştirakçilerden 10 milyar lira toplandı. 3 milyar lirası ikramiye olarak dağıtıldı. Peki, geri kalan 7 milyar lira ne oldu? Ben 100 lira verip bilet alıyorum ya da diğer şans oyunlarından birini oynuyorum. Verdiğim paranın 30 lirasını bana ikramiye olarak geri veriyorsun, 70 lirasını sen alıyorsun, neden? 

Şans oyunlarını düzenlemek gerek tesis bakımından gerekse personel gideri ve diğer masraflar olarak belli bir harcamayı gerektirir ama bunun bu kadar yüksek bir miktar tutması imkânsızdır. Bunun dışında devlet yok eğitime, çocuk esirgeme kurumuna, yaşlılar yurduna, hava kurumuna vs kesinti yapıyorsa bunların mantığı yoktur. Böyle yerlere bir mali destek veya yardım yapılacaksa bunun ülkede yaşayan tüm insanların omuzlarına eşit olarak yüklenmesi gerekir. 

Gel bakalım buraya! Demek sen kumar oynuyorsun ha! Ver 100 lira! Al 30 lirası senin, 70 lirası benim! Hava kurumuna vereceğim! Eğitime katkı! TÜBİTAK vak vak! Kızılay, Ulus! Çocukları esirgeyelim! 

Ya bidakka kardeşim ya! Hava kurumu at yarışı, it yarışı, köpek yarışı oynayan adama mı ait? Yerini bile bilmem ya! Bir kupon yapıncaya kadar anam… Tövbe tövbe! 100 gayme verdim 30 lirasını bana ver, 70 lirasını cebe at. Oh ne güzel! Ya böyle şey olur mu? Kafadan kaybediyorsunuz ama görmüyorsunuz. Her yarış günü 4 trilyon para toplanıyor, 1 trilyon size kalanı köy sandığına. Bütün şans oyunlarında böyle. 

Kardeşim dağıtılacak ikramiyeden bu şans oyunlarını düzenlemek için yaptığın masrafları çıkarırsın, kalanı dağıtırsın. Bu da yılda 1 milyar lirayı geçmez. İkramiye çıkan vergisini öder, sana ne ya! Şans oyunu oynayanlara dağıtması gereken yılda 6 milyar lirayı devlet haksız yere gasp etmektedir. Hey Nimet Abla’nın önünde kuyruk bekleyenler verdiğiniz paralara göre bir yılda size 9 milyar lira yerine 3 milyar lira dağıtıldı. At koşar baht kazanırmış! Babayı kazanırsın! Daha oynamadan ikramiyenin %70’ini devlete veriyorsun. Kalan 3 milyarı da milyonlarca kişi cimcik cimcik bölüşürsünüz artık. 

Burası tekke değil. Ben bilmem senin Hava kurumunu falan. Sanki zaten zengin çocuklarının şeyinin keyfine kurulmuş gibi. Ben hiç planör uçuran fakir çocuğu görmedim. Yardım amaçlı kesintilerde acayip bir durum var. Adam at yarışı oynuyor. Kumarbaz diyor, aşağılıyorsun ama parasıyla fakir çocuklara bakıyorsun. Bir de bu yardımlar oyun oynayanlardan kesiliyor ama imamın hacının adına fatura ediliyor. Bilet bile almaz onlar. Memlekete hiç faydaları yok. Varsa yoksa cami yardımı. Para bizden kesiliyor (Bir yılda 7 milyar lira) duasını onlar alıyor. 

Benim bilet paramdan bu kesintileri yapamazsın arkadaş. Kanuni dayanağı yok. “Ya zaten sen kumar oynuyorsun, havadan kazanıyorsun. Kötü alışkanlık bunlar. Buradan kazandığın para bile haram.” Sana ne? Oynatma o zaman kardeşim! Benimle ortak mı kazanıyorsun? Bana ne senin Hava kurumundan filan! Bağış gönüllü yapılır. Bir yılda tam 7 milyarımı keserken bana sordun mu? Ya ben diyorum kardeşim, bu ülkedeki insanlarda hiç akıl yok! Kimse, ne yapıyorsun demiyor! 

Anlamıyorum ben ya. Devlette yaptığınız işlerin mantıklı bir temeli, kanuni bir dayanağı olmaz mı? Oyun oynayanlar zaten güya kazanacağı ikramiyenin hayaliyle tümden mayışmış. 25 Yıl oynadım; 25 kuruş kazanmadan lanet olsun deyip bıraktım. Havadan para diyerek, şans oyununa verilen parayı sokağa atılıyor olarak görerek insanların alın terini çalmayınız. Bir işçi o 100 liraya 2 gün inşaatta çalışıyor. Napsın umut dünyası işte; umuda yatırıyor. 70 lirasını alıp 30 lirasını veriyorsun. Lamı cimi yok; bu hırsızlıktır. 

“Ya zaten kumar oynuyor. Bu işin eğlencesi de var. Ben de bunlara izin veriyorum. Zaten bu nedenle bir hakkım olmalı. Kestiğim para kumar ve eğlenceye izin vermemin karşılığıdır.”Madem kumar olarak görüyorsun kumar parasıyla mı THK’ unu ihya edeceksin? Bak angut efendi, sen ve senin gibi çağın dışında kalmış insanlar şans oyunları için böyle düşünüyor olabilirsiniz. Şans oyunları belli kurallar içinde yapılmak şartıyla insanlar için sosyal bir faaliyettir. 

Şans oyunlarına verdiğiniz paranın %70’i kesiliyor ya iş bununla bitse… Eline bir bilet veriyorlar. İkramiye çıktığı zaman teslim edip paranı alacaksın. Hiçbir güvencesi yok. Düşer, kaybolur, yırtılır, çalınır… Sizin biletinizle başkası götürür, parayı alır. Saklasak ta alt tarafı kâğıt, bunlar olabilir. Kıçımıza mı sokacağız. Böyle güvensiz, güvencesiz bir şey olabilir mi? Parasını sen verdin, üzerinde taşıyorsun, belki milyonluk ikramiye çıkacak ama senin olduğu garanti değil. 

Bir de büyük ikramiye çıktığı zaman… Aman Allahım! Canın bile gidebilir. Büyük ikramiye çıktığı zaman nasıl verildiğini veya nasıl alınacağını sanıyorum sadece piyango müdürleri biliyordur. Büyük ikramiye sana çıktı. Biletini alıp gittin. Memurdan mı alacaksın, müdürden mi? Adama bileti uzattın. Aldı, yırttı. Attı bir tarafa, sakladı, benim dedi; neyi nasıl ispat edeceksin? Notere tasdik ettirmen lazımmış. Notere bileti vermiyormuşsun. Karşısına duruyormuşsun. Bir yanında bir adamın, diğer yanında başka bir adamın ve ortada elinde bilet sen. Noter uzaktan okuyup bileti tasdik ediyormuş. Noter tasdikli biletin ikramiyesini senden başka kimse alamıyormuş ama işte birisi tuttu gıcıklık olsun diye yırtıp attı, sen de havanı alıyorsun. Hem yanımda götürdüğüm iki kişiye nasıl güveneceğim? Zaten en çok onlar kesiyor adamı. 

Ya yeryüzünde böyle bir komedi olamaz. Bu resmen mallık! Ya kardeşim senin vereceğin ikramiyenin Allah belasını versin! Benim icabında canım gidiyor. Biletimin güvencesi yok. İkramiye alırken (ki tabi alabilirsem) arası kesme oynamalar. 

Piyango idarelerinin önlerinde, yanlarında mutlaka bu işleri kollayanlar vardır. Zaten ikramiye çıkanlardan kimse kendisi gidip parasını alamıyor. Adam hayatından mı olsun? 

Peki, Korkut’un düzeninde sizce şans oyunları nasıl oynanır? 

Hangi oyunu oynarsanız oynayın oynama sistemi bugünkü gibidir. Çünkü oyunların oynanış şekli de insanların eğlencesidir. 

Oyununuzu, kuponunuzu, biletinizi “Şans Oyunları Birimi” ne teslim edip TC nizle çok basit bir şekilde kayıt yaptırırsınız. Size bir şans katılım numarası verilir. Bu sadece oynadığınız oyunu takip etmeniz içindir. Birimin merkezi kayıtları devlet güvenceli ve garantilidir. Bir haksızlık durumunda elinizdeki numarayla hakkınızı arayabilirsiniz. Bu numara kaybolsa bile sorun değildir. TC niz ve şifrenizle birimin sitesine girerek takip yapabilirsiniz. Bu birimin kayıtları korunmalı ve belli bir süre silinemez kayıtlardır. 

İkramiye kazandığınızda birim ikramiyenizi bankaya TC hesabınıza yatırır(herkesin devlet nezdinde bir hesabı vardır. Devlete her türlü borcunuz ve devletten alacağınız bu hesapta takip edilir) İkramiyenizi takip etmek size aittir. Birim toplanan paralardan sadece giderler için belli bir yüzdeyle kesinti yapar ve kalanı iştirakçilere ikramiye olarak dağıtır. İkramiye kazanan numaralar birim sitesinde yayımlanır. Her yerde yayınlanması serbesttir de kesin sonuç burasıdır. Yeni düzende şans oyunlarında ortaklık yoktur. Ya oynamayacaksın ya da tek başına oynayacaksın. İkramiyenin ödenmesinde bir sorun çıkarsa Koloni (ülke 10000 kişiden oluşan idari birimlere/ kolonilere bölünecek) hukuk görev birimine şans oyunu katılım numaranızı vermeniz yeterlidir. Onlar bir ikramiye kazanmışsanız paranızın derhal hesabınıza aktarılmasını sağlayacaklar. 

Hesabınıza yatmış ikramiyenizi çekerken yukarıda anlattığım rezillikleri düşünerek acı bir gülüşle bahtınıza şükredeceksiniz. İki yıl önce bu konuda fikirler beyan etmiştik. Şans oyunlarını düzenleyenler yazılarımızı okuyorlar mı ne yapıyorlar işte artık bazı ikramiyeler yarım saat içinde banka hesabına yatıyor veya elektronik bilet uygulaması falan başlatılacağı söyleniyor. Çok açık bir şekilde bizim yazdığımız sistemi hedefliyorlar. Ne kadar haklı ve doğru yolda olduğumuzu görüyoruz ve ülkenin yönetiminin Kerim Korkut’a verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..